Sosyal Varlıklar ve Utku

6 3 3
                                    

"WAAAA UTKU!!!"

"OHA UTKU BANA BAKTI!!"

"HAYIR SALAK BANA BAKTI. AAAHH!!"

"UTKU SENİ ÇOK SEVİYORUM!"

"BEYEFENDİ I CAN'T SAVE US… MY ATLANTIS WE FALL… BEYEFENDİİ…"

Utku bir anda yerinden sıçradı. Uyuyakalmıştı ve İstanbul'a varmışlardı. Şöfor onun uyuyakaldığını görüp uyandırmak istemişti ama Utku birden sıçrayarak uyanında onun da ödü patladı.

"Ayy tövbe bismillah… oğlum İstanbul'a vardık. Kalk hadi, uyuyakalmışsın."

"Pardon abi, kusuruma bakma." Utku mahçup bir yüz ifadesi ile kulaklığını çıkardı ve ayağa kalktı. Çantasını yukarıdan alıp adama teşekkür etti ve otobüsten aşağıya indi. Adam da arkasından inip bavulunu otobüsün bagajından çıkardı. Utku iyi akşamlar diyip bavulunu aldı ve otobanın yemeklik bölümüne girdi.

Boş bir yer bulup oturdu ve telefonunu çıkarıp saate baktı. Saat akşam altıydı. Etraf biraz kalabalık ve sesliydi. Yeni uyanmanın ve açlığın verdiği baş dönmesi ile neler yapacağını planladı. Burada bir şeyler yemek istemiyordu. Kalkıp taksilerin olduğu yere gitmeli ve şirketinin tuttuğu otele gitmeliydi. Otele yerleştikten sonra da bir şeyler yerdi.

Planladıklarını uygulamıştı. Üstüne bir de duş almıştı. Üstüne bol siyah hoodie ve altına bol paçalı lacivert eşofman giyip siyah bir şapka taktı. Bel çantasını omzundan geçirdi ve oda kartını alıp çıktı. Asansöre yöneldiğinde bir sürü kişi olduğunu gördü. Yakınlaşıp bekledi. Bir sonraki asansöre binecekti.

Herkes bindi ve sadece önünde bir kişi kaldı. O kişi ona dönüp elini 'buyurun, siz geçin' anlamında asansöre yöneltti ama Utku reddedip "Yok sağolun ben bir sonraki asansöre binerim." dedi. Adam kafasını sallayıp asansöre bindi.

Yeni asansör geldiğinde Utku da bindi ve giriş katına indi. Hol biraz kalabalıktı ve hep genç doluydu. Programın anlaştığı otellerden birisi burası galiba diye düşündü.

Otelden çıkıp biraz ilerledi ve bir sürü insanın olduğu işlek bir caddeye geldi. Bir dönerciyi gözüne kestirip içeri geçti. İki tombik ekmek ve bir ayran söyleyip oturdu ve telefonuna girdi.

Programın sayfasına yeni resimler de yüklenmişti. Üstünkörü bakarken siparişleri gelince telefonun ekranını kapattı. İlk tombiği gömerken lezzetinden dolayı gözlerini kıstı.

O sırada arkada oturan 3'lü erkek arkadaş grubunun konuşmalarına kulak misafiri oldu.

"Oha lan bu ne? Turan Altıner. Ne yakışıklıymış la."

"Abi yakışıklıların çoğunu sona bırakmışlar buna baksana." diyerek telefonunu arkadaşına gösterdi.

Utku ise Turan'ı merak etmişti. Programın sayfasına girip baktı ve cidden dedikleri kadar vardı. Yakışıklılığı inkar edilemezdi. Neyse banane diyip diğer tombiği de gömerken ayranını içti ve hesabı ödeyip çıktı.

Sokakta fazla kimse yoktu ve sessizdi. Yürürken karşıdan da birisi geliyordu. Kenardan yürüyüp yol verdi ve o kişinin sesini duyunca yüzüne baktı.

"Evet onu gördüm. Paylaşmışlar. Tamam, ben ona yaklaşırım program başlayınca." dedi. Bu az önce hakkında konuşulan Turan'dı.

Çok bakmadan şapkasını önüne eğerek yoluna devam etti.

Otele vardığında holdeki insanlara baktı. Hepsi programa katılan gençlerdi ve ortam çok canlıydı. O da kaynaşmak isterdi ama utanıyordu. Bu yüzden odasına çıktı.

********

Çalan alarmını kapatıp yatakta gerindi. Bugün çekim günüydü ve baya hareketli olacaktı ve çok heyecanlıydı. En iyi haliyle orada bulunmak istediği için üç saat öncesine alarmını kurmuştu. Duş alıp saçını düzeltti ve makyajını yaptı. Klasik geniş paçalı kot pantolon ve üstüne sade bir sweat giydi. Bol giyinmeyi seviyordu.

İki saatte hazırlanmıştı ve bir saati kalmıştı. Aşağıya inip büfeye gitti ve yarım saat bir şeyler atıştırdı.

Artık yapacak hiçbir şeyi kalmadığı için holde oturmaya gitti. Sanki ulu orta yerde çıplakmış da herkes ona bakıyormuş gibi hissederken elleri ile oynamaya başladı. Oysaki normal herkesin oturduğu yerde oturuyordu. Birisi gelip biraz ilerideki koltuğa oturunca yüzüne baktı ve hemen gözlerini kaçırdı.

Artık daha fazla stres yaptığı için cesaretini topladığında hızlıca kalkıp odasına çıktı. Bir nefes verip içinden kendisine kızdı. Neden insanlar çok basitmiş gibi hemen sosyalleşiyorlardı ki?

Odada biraz daha durdu ve servislerin kalkış saatine 10 dakika kala odadan yine çıktı. Otelden çıkıp önünde duran otobüslerde gözlerini gezdirdi. Önüne binecek kişilerin isimlerinin yazdığı listeleri yapıştırmışlardı.

Etraf kalabalıktı ve herkes kendi ismini bulmaya çalışıyordu. En az kişinin baktığı servisin önüne gidip kendi ismini aradı ve bulana kadar diğer servislere geçti.



***

Okunmazsa devamı gelmeyecek bir kurgu daha eheww~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İdol ✰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin