Bilgisayar başında oturmuş kulaklıklarım takılı oyun oynuyordum. Hafta sonu olduğu için rahat rahat takılabiliyordum ama hafta içi o kadar rahat olamıyordum. Hafta içi ne zaman bilgisayar başına geçip oyun oynasam annemin 'Navia ne zaman gelsem bilgisayar başındasın birazda ders çalış' adlı şiirini dinliyordum. Pekâlâ ders notlarım iyiydi bu yüzden pek umrumda değildi fazla da üstelemiyordu ama yine de kızıyordu işte. Ah şu anneler... Neyseki okulların kapanıp yaz tatiline girmemize 1 ay kalmıştı.
"Yuuji! Vur şu lanet düşmanı artık. Teke tek kaldınız yarım saattir izliyorum sıkıldım ya"
Kulaklıktan Yuuji'nin 'tamam be ne kızıyon' carlamalarını dinlerken göz devirdim o sırada koluma yediğim terlik ile yerimden sıçrayıp sağıma baktım. Annem kapının orada kızgın gözlerle bana bakıyordu. Kulaklığımı çıkartıp masanın üstüne koydum
"Anne bir gün kalpten gideceğim ama ne zaman" kolumu ovaladım "ne yapıyorsun ya acıttın!" Dedim yakınırken.
Annem "kaç kere seslendim sana Navia hiç ses vermiyorsun. Kapın kapalı sesin soluğun çıkmıyor öldün mü kaldın mı belli değil"
"Oyuna dalmışım anne, neden seslenmiştin bana"
Annem "oyununu durdur da alt kata yeni taşınan komşuya yaptığım börek ve keki götür. Yeni taşındılar yemekleri yoktur şimdi"
Anne online oyun durdurulmuyor.....
"Satoru ne güne duruyor o gitsin işte"
Satoru benim ikizim oluyor bu arada. Normalde 2 erkek bekliyorlarmış annemle babam. Ama ben kız çıkınca şok geçirmişler.
Ah kendimi tanıtmadım. Ben Navia Gojo 17 yaşındayım lise üçe gidiyorum. Yani onun dışında zengin olmamızdan başka bir şey yok. Ha bir de haftaya Cumartesi doğum günümdü. 18 olacaktım.
Annem "o Suguru ile dışarda" dedi
Göz devirdim "apartmanın kapıcısı mıyım anlamadım ki her şeyi ben yapıyorum"
Annem odadan çıkarken söyleniyordu. Kulaklığı taktım bilgisayar ekranına baktığımda kaybettiğimizi görünce göz devirdim. Oyundan çıkıp discord ekranına geçtim. Yuuji konuşmadaydı hâlâ. "Çıkmam gerekiyor benim bugünlük yeter bu kadar sonra yine oynarız"
Yuuji "tamam bende çıkıyordum zaten şimdi."
"Tamamdır görüşürüz"
Yuuji "haydi kaçtım" diyip konuşmadan çıktı
Bende uygulamayıp kapatıp bilgisayarı da direkt kapatıp kulaklığı masanın üstüne koydum.
Annem kapıya gelip "üstüne değiştir pijamalarla çıkma alışveriş listesi vereceğim. Markete gidip gelirsin" dedi
Ona döndüm hemen "Anne onu da Satoru yapsın bari"
Annem "aradım onu ama açmıyor ki" dedi "hadi güzel kızım hemen gider gelirsin bir şey olmaz. Hem hava almış olursun"
Nefes verdim "pekâlâ. Satoru'yu dışarıda görürsem hepsini ona taşıtırım" diyip kötü cadı gülüşümü yaptım annemde gülüyordu "hadi hadi" dedi salona gitmeden masanın üstüne alışveriş listesi olan kağıdı koydu sonra gitti.
Pijamalarımı çıkartıp üstümü değiştirdim altıma siyah pantolonumu geçirip üstüme de siyaha yakın tişörtü geçirdim takılarımı takıp üstüme de ceketimi geçirdim. Askılığa astığım kahverengi çantamı da boynuma geçirdim. Aynanın karşısına geçip toplu saçımı açıp taradım. Kahküllerimi de düzleştirip gözlük kabımdan siyah yuvarlak güneş gözlüğümü çıkartıp taktım. Bu gözlükten Satoru da takıyordu. Gözlerimiz çok açık mavi olduğu için güneşten korunmak için değil de daha çok saklamak için gözlük takıyorduk yoksa güneşin bir zararı olmuyordu. Saçlarımız da doğuştan bembeyazdı. Evet anormal bir dış görünüşe sahibiz ama bunu seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gojo Twins
FanfictionNavia ile Megumi çocukluk arkadaşlarıydı ama Megumi'nin babasının tayini başka bir şehre çıkınca taşınmak zorunda kalmışlardı ve daha da görüşememişlerdi. Ama bir gün Navia'ların aile apartmanına bir baba ile oğul taşındı. Navia'nın annesi komşuluk...