"İki aya bir yeni geliştirme paketleri yayınlıyorlar, n'olmuş yani?" dedi. Kadın etkilenmemiş görünüyordu. Vorkink AI şirketinin yaptığı sohbet tabanlı yapay zekanın yeni geliştirme paketini ona gösteren arkadaşının hevesini kırmak istemese de ısrarından artık sıkılmıştı. Adam ise henüz vazgeçmemişti.
"Hayır, son paket cidden çok havalı özelliklerle geldi. Artık insanların düşünce yapısını taklit edebiliyor. Hatta seslerinin de gayet ikna edici bir şekilde imite ediyor. Bak şimdi... Sint, Ard Vorkink'in ağzından bir konuşma yapar mısın bize?" dedi.
Adamın holofonundan yaşlı bir adam görüntüsü şeklini alan bir ışık hüzmesi belirdi. "Değerli Sığınak vatandaşları, Hepinize bir kez daha teşekkürü bir borç bilirim. Sizlere baktığımda, sadece nükleer holokosttan kurtulmuş bir avuç insan görmüyorum. Sizlere baktığımda, geçmişteki kızgınlıklarını bir kenara bırakmayı başarmış, acınası hırslarından sıyrılmış bir topluluk olmayı başarmış bir millet görüyorum."
Kadın etkilenmemişti. "Tekrar ediyorum, n'olmuş yani? Anlık olmasa bile nette buna benzer bir sürü video bulurum." dedi. Adam hafifçe gülümseyerek başını iki yana salladı. Aceleci davranıyorsun. Biraz daha sabret.
"Sint... şimdi aynı konuşmayı çocuk konuşması ile yapar mısın?" diye sordu.
Holofondaki yaşlı adam görüntüsü ağzını açıp tekrar konuşmaya başladı. "Meyaba Aykadaşlay, 'Büyük Bum'dan sonya uf oymuş oyabiliyiz, ama aytık hepimiz bayıştık. Bundan sonya hep beyabey usyu usyu oynayayım yütfen..." Kadın ciddiyetini korumaya çalışsa da çabaları birkaç saniye içinde çatlayarak içten bir kahkaha sızdırdı.
Adam memnuniyetle gülümsedi: "Sana demiştim. Yeni güncelleme her krediye değer cidden." Kadın ellerini kaldırıp başını sallayarak yenilgiyi kabul etti.
"Tamam tamam, haklıymışsın. Ben bir şey deneyebilir miyim?.. Sint şimdi aynı konuşmayı kedi gibi yapar mısın?"
Hologram dizlerinin üstüne çöküp ellerini yere koyarak eğildi. Tekrar konuşmaya başladığında, ikili gözlerinden yaş gelene kadar kahkahaya boğuldu: "Miyav! Miyav miyav miyav... Miyaav mmiyav meov."
"Pardon, geçebilir miyim?" Thomas, Çam Caddesine doğru yürümek için yolu kapatan ikilinin arasından sıyrıldı. Timothy Backwater'ın evine doğru ilerlerken bir yandan da güzel bir yalan düşünmeye çalışıyordu. Zaten çok sağlam olmayan mesleki etik anlayışı, daha da ağır bir darbe almıştı. Ama hayatının fırsatı önüne düşmüştü. Reboot'u tersine çevirebilirdi. Basit bir koca kıskançlığının bunu mahvetmesine izin vermeyecekti.
147 numaraya gelince düşüncelerini toparlamaya çalışıp kapıyı çaldı. Thomas, geleceğini haber verdiğinde Timothy'nin keyfi kaçmıştı. Barış Parkı'nda gördüğü muameleden hiç hoşlanmamıştı. Kendisi değerli eşi için endişelenirken bu dedektif bozuntusunun ondan para koparma çabalarından oldukça rahatsız olmuştu. Salazar'ın gariplikleri yüzünden uğraşmak zorunda kaldığı şeyler sinir bozucuydu. "Doğal olarak aldığı risk artmışmış... Sünepe herif! Ah be Salazar beni nelerle uğraştırıyorsun böyle."
Neyse ki dedektifin şişirilmiş ücreti onun için dert değildi. Dedektifi ona öneren kişi çok güvendiği birisiydi. "Paragöz olsa da işinin ehli olmalı en azından." diye düşünürken kapıyı açtı.
"Buyurun Bay Sharp." Kapıyı açarken kibar bir şekilde gülümsemeyi ihmal etmedi. Sanat eserleri ve film afişleri ile dolu koridorda ilerleyip salona geçtiler. Eve misafir geldiğini anlayan robot, kayarak yanlarına geldi. Vorkink Robotik tarafından tasarlanan bu robotlar, kullanımı kolay olsun diye karşılama robotları gibi iki ayaklı değil, onun yerine havada süzülen bir vagon gibi görünüyordu. Gerektiğinde havalanan tekerlekli bir robot, iki ayaklı, akıcı hareket eden ve aynı zamanda dengesini bozmamaya çalışan bir robottan daha enerji tasarruflu olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sığınak
Science Fiction"Silahları kullanıp kullanmaman mühim değil, onları sevip sevmemen de mühim değil; unutma, medeniyetten vazgeçildiği an, silahı elinde tutan kişi kararları verir. Ve gerçekten önemli konularda hiç kimse medeniyet kadar basit bir şeyin kendini sınırl...