Madem seni çok istiyorlardı||Vmin

•04: Deli ama biraz tatlı olanından•

"Bu çocuk ya seni dövecek," dedi Kyungsoo. "ya da sikecek. Ama ikisinden birisi mutlaka gerçekleşecek."

Jimin el kremini sırt çantasından çıkarırken omuz silkti. Karina ve Yeonjun sigara içmek için bahçeye çıkmışlardı. Jimin kantinde tek başına kalmaması için Kyungsoo'nun yanında oturmuştu. Doğrusu oğlanın yalnız başına kalmakla ilgili bir sorunu olmadığını biliyordu ama yine de arkadaşının tek kalmasını istememişti. Ama birkaç dakikadır sessiz olan oğlan aniden Taehyung -ismini söylemesine gerek yoktu- hakkında konuşmaya başlamıştı.

"Ne oldu aniden?"

"Çocuk gözlerini ayırmadan buraya bakıyor. Eskiden de bakardı da sonra suratını buruşturup bir daha bize doğru bakmazdı. Şimdi gözlerini ayırmıyor buradan."

Jimin gülüp kremi ellerine sürerken, "ben kafasını çevirip geçeceği birisi miyim aşkom ya? Tabii ki gözlerini benden alamayacak."

"Herif seni ya dövecek ya sikecek diyorum alo." Kyungsoo ellerini ona doğru salladı. "Anlıyorsun değil mi?"

"Off dövse o gün bir şekilde döverdi zaten." Jimin gülümseyerek kremi ona doğru uzattı. "Sikmesi için de çok erken. Önce kalbimi kazanması lazım. Sonra sevgililik teklifi etmesi lazım. Üniversite bitince iş bulacak, işten sonra da evlenme teklifi edecek. Bunlar olmadan olmaz. Ben ahlaklı bir insanım aşkom."

"Ha sevgililik teklifi etse kabul edeceksin yani?"

Jimin aralarında boş bir masa olan Taehyung'a doğru dönüp baktı. Jongin ve Yoongi'yle bir şeyler hakkında sohbet ediyor gibi görünüyordu ama yine de bakışları karşılaşmıştı. Jimin gülümseyip yeniden arkadaşına döndü.

"Medeniyet görmemiş ayı gibi davranan kabadayı falan ama yakışıklı. Kibar da bir şey geçen gördün düşmeyeyim diye yardım etti. Biraz medenileşirse neden kabul etmeyeyim ki?"

"Sen bile bu çocuğun kabadayılığını yok edemezsin."

"Aşkom," dedi Jimin gülerek. "zaten aşk o kişiyi olduğu gibi kabullenip sevmek değil mi?"

"Ha sen bir de aşıksın."

"Ay Kyungsoo imdat ya." Jimin gözlerini devirip kremi oğlanın elinden aldı. "Sen niye benim her dediğimi ciddiye alıyorsun ki? Takılıyorum sana. Şakaa şakaa."

"Pek şaka yapıyormuşsun gibi gelmedi ama öyle olsun."

"Sana doyum olmaz aşkom." Jimin sırt çantasını sandalyenin üzerinden alıp ayağa kalktı. "Ben gidip bizimkilere bakacağım. Şu tostunu bitir de gel artık."

"Arayıp ne tarafta takıldığınızı sorarım."

"Öpüldün aşkom."

"Uza artık."

Jimin kahkaha atıp arkadaşının yanından uzaklaştı. Kyungsoo'nun gün içinde mutlaka yalnız kalması gereken zamanlara ihtiyacı oluyordu. Arkadaş oldukları ve birbirlerini tanımaya başladıkları andan itibaren özel alanlarını iyice kavramışlardı. Karina yalnız kalmaktan pek hoşlanmazdı ama eğer birisi dedikodusuna hevesli bir şekilde eşlik etmeyecekse sessiz kalmayı seçerdi. Yeonjun'un neyi ciddiye alıp almayacağını anlamak tam anlamıyla mümkün olmadığı için hassas olduğu konular üzerinden şaka yapmazlardı. Jimin eğlenmeyi severdi fakat sadece arkadaşlarıyla olduğu zaman.

"Bakteri yuvası şu okul ya."

Jimin suratını buruşturup duvara doğru twerk atan sözde yetişkin öğrencilere daha fazla katlanamadan merdivenleri aceleyle indi. Arkadaşlarıyla ve sınıftan birkaç kişiyle anlaşmak konusunda sıkıntısı yoktu. Fakat genel olarak okuldaki çoğu kişiyi sevmiyordu. Kim Taehyung'un özellikle bu çoğunluğu pataklamasına kesinlikle hayır demezdi.