Yeni bölüm ve Lütfen yorum yazın. Düşüncelerinizi ve tepkilerinizi okumaktan zevk alıyorum ♡
. .
~ Hey senin daha önce böyle bir resmin varmıydı, yoksa ben mi hatırlamıyorum?.
Jimin önünde durduğu büyük portreyi incelerken bir yandan da evi toplayan Jungkook'la konuşuyordu.
• Vardı, geçen yıl Larindoğum günümde hediye etmişti.
Larin.. Kaşlarını hafif çatarak yerdeki cips kırıntılarını toplamaya çalışan gence baktı.
~ O senin kocaman bir portreni yaptı ama ben o kadar yalvarmama rağmen bana küçücük bir şey mi yaptı?
Jungkook göz devirerek avcundakı kırıntıları poşete döktü. Her yeri dağıtmıştı ama kendisine yardım etmek yerine boş boş konuşuyordu.
• Hyung al resim senin olsun, yeter ki dır dır etme.
Jimin ona göz devirerek telefonunu çıkarıp yıllar önce çekilmiş resmi aramaya başladı. Kendisi Larin'le daha yakındı ama o yapa yapa bu dişleğe mi portre yapmıştı? Kıskandığını hissediyordu, oysa kendinin mükemmel yüzü bir duvar sanatı bile ola bilirdi.
~ Bak işte.
Bakmadı umurunda olmayan şeylerle ilgilenmiyordu çünkü.
• Jimin hyung lütfen, annemler gelecek ve burası berbat bir halde.
Jimin kendisini dinlemeden ısrarla telefonu ona yaklaştırıp gözüne sokmaya çalıştığında Jungkook mecburen telefonu aldı ondan.
~ Bak işte bir kez , ölür müsün. Küçük olsa bile senin resminden daha mükemmel.
Jungkook göz devirerek bakışlarını resme indirdi. Larin elinde Jimin'in portresini tutmuş kamaraya gülümsüyordu..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• Ne güzel işte, daha neyine surat yapıyorsun?
Omuz silkti Jimin, güzel olduğunu biliyordu onun tavır yapması portresinin Jungkook'un ki gibi boydan olamasıydı.
~ Tabiki olacak çünkü orda ben varım.
Telefonu elinden alacakken Jungkook resimde gözüne takılan ayrıntıya kendisini geriye çekip onu engelledi.
• Bekle.
Resmi hemen yaklaştırarak kızın boynuna takılı haç kolyesine baktı. Gümüş yada beyaz altından bir haçtı . Haçın ortasında siyah yarım ay şekilli bir taş 4 kenarında ise beyaz taştan yıldız vardı.
Jungkook bu kolyeyi görmüştü, çok iyi biliyordu o kolyeye dokunmuştu incelemişti hatta. Aklına gelen şeyle hemen salondan çıkıp odasına çıkan merdivenlere doğru koçtu. İkişer ikişer çıktığı merdivenlerin hemen ardından odasına girer girmez dolabın en alt çekmecesini açarak içinde bunulan her şeyi yere döküp karıştırmaya başladı.
