Geniş bir ovada bir ceylan sürüsü otlanırken bir çıta gelip hamile ceylanı öldürdü.O sırada doğum yapan ceylan, yavrusunu zar zor doğurmuş ve orda canını vermişti.Yavru ceylan da ilk gözünü açtığı andan itibaren koşmaya başladı.Çıta zaten akşam ki yemeğini almıştı.Gerek yoktu çerezlere.Yavru ceylan ağlayarak ordan uzaklaştı.İsmi Pryl'di.
Pryl doğumundan itibaren farklı bir dünyada yaşıyor gibiydi.Ormanları aşıp bir çiftliğe girdi.O gece samanlığın içinde uykuya daldı.
Sabah olmuştu.Gözlerini açtığında bir kuzu sürüsü içindeydi.Aralarındaki 2 yavru kuzu dikkatini çekmişti.Bunlar ikizdi.Yanlarına gidip hüzünle hikayesini anlattı.İsimleri Lame ve Pame'di.İkizler bu hikayeyi dinleyerek ona yardımcı olucaklarını söyledi.Diğer kuzular ve çobanlar uyanmadan ikizler ceylanı alıp ormana doğru gittiler.Ceylanı orda bırakıp ikisi de hızlıca kaçtılar.İkizler ahıra tekrar giderken;
+Neden böyle bir şey yaptık? (Pame)
-Ahırda zaten yeterince yemek yok.Bize yük olur ve ayrıca peşine taktığı her neyse sürümüz için tehlikeli olabilir.(Lame)
+Ama bizim başımızda çoban var.Korurdu onu.Bizi korudukları gibi. (Pame)
-Uzatma işte, gidelim.Yoksa bizi farkedecekler. (Lame)
+Tama-am. (Pame)
Ahıra vardılar.Kimse uyanmamıştı.Onlarda uyumaya devam etti.Günlük rütine başlamışlardı.Otlanmaya başladılar.Pame o gün hiç otlanmadı.Lame ise buna aldırış etmeden rahatlıkla çobana kendini sevdiriyordu.Çoban köpeği bir şeyleri farketmişti.Pame'in yanına gidip derdini sordu.Pame, Lame'in korkusundan bir şey anlatmadı.Kardeşiydi sonuçta.Sürü otlanırken bir kemik leşi gördüler.Çoban sürüyü tekrar ahır yoluna çevirip çiftliğe sürmeye başladı.İkizler o an gördükleri anı kimseye söylemediler.Ahıra vardıktan sonra çoban kuzuları kitleyip çiftliğe geçti.Pame inanmak istemedi.O gece dışarı çıkıp Pryl'a bakmak istedi.Çok geçti bunun farkındaydı ama kendine söz geçiremiyordu.Tekrar kemik leşinin oraya gitti.Kurt sürüsü vardı ve yiyorlardı.Pame'i görüp orda onu yakalayıp ısırmaya başladılar.
Sabah olup Lame yanındaki kardeşini göremeyince şaşırdı.Çoban gelip ikizlerden diğerinin kayıp olduğunu anladı.Sürüyü dikkatli bir şekilde otlamaya çıkardı.O kemik leşinin yanından geçerken başka bir kemik leşi gördüler.Herkes anlamıştı.İkizi ölmüştü.Diğer ikiz yol boyu hep ağlayarak otlandı.Artık çok geçti.Ahıra vardılar.Bunun yükünü kaldıramazdı.Civarda yılanlarla dolu bir dere vardı.Bilerek oraya gidip kendini ısırttı.Bunu gören sürü ve çoban şaşırdı.Onu kurtarmaya çalıştılar.Çok geç kalmışlardı.Artık zehir bedenindeydi.Lame çobanın ileriye baktığını gördü.Pryl ordaydı.Sağ salim kurtulmuştu.Lame ceylana bakarak ağlamaya başladı.Pryl üzülerek Lame'e baktı.Lame ondan özür dileyip öldü.Sürü Pryl'in anlattıkları duyunca şaşırdı.Pryl'in peşinde kurt sürüsü vardı.Pame'i öldüren sürüydü.Ceylanı takip etmişlerdi.Tüm sürüyü öldürdü.Çoban hiçbir şey yapamadı.Pryl ordanda uzaklaşarak kaçtı.Çoban köpeği de onu takip etmeye başladı.Çoban köpeğinin ismi Ryle'di.Ryle her şeyin farkında bilinçli bir köpekti.Sadakat kelimesini herkesten çok iyi biliyordu.Tam bir çoban köpeğiydi.Pryl kuzulardan intikam almak için bilerek kurt sürüsünü takip ettirdiğini düşünüyordu.Saatlerce Pryl kovaladı.
İkiside aşırı yorulmuşlardı.Düz bir ovada Ryle,Pryl yakaladı.Pryl korkudan Ryle'in midesine vurdu.Omurgaların çoğu kırılmıştı.Kendisini öldüreceğini sandığı için bir hamleyle Pryl'in boğazını kesti.Pryl son saniyelerinde;
+Bee-n bir şey yapmamıştım...
Ryle şaşırarak kendini sorguladı.Garip sesler duyuyordu arkasından.Dönüp baktı.Kurt sürüsü geliyordu.Arkalarında yavru bir kuzu vardı.Bu Pame'di.O gece anlaşma yaparak ölüm korkusundan dolayı sürüyü ve herkesin yerini söylemişti.Kurt sürüsü Ryle bırakıp Pame'i pençeleyerek kanlar içinde bıraktı.Alfa kurt her şeyin farkındaydı.Pame'e bakıp;
"Biz bozuk etle beslenmeyiz." dedi.
Pame şoka uğramıştı.Sebebini biliyordu ama inanamıyordu.
Ryle'yi taşıyıp en yakın kasabanın girişine bıraktılar.
Pame'se saatlerce akbabaların gagalamalarından dolayı duyulan acının etkisiyle bayılıp öldü.
Ryle barınaktan alınıp bir aileye verildi.Bu acısını yıllarca unutamadı.Havlayamıyor ama yemek yiyebiliyordu.Küçük bir çocuğun gözünden kendine bakıp şunu dedi;
"Bedenimiz bizim bahçemizdir, irademiz de onun bahçıvanı."