📌 Ambriel serisinin ikinci kitabıdır.Bölüm müziği; Skillet- Yükseliş ve Devrim!
Sahip olduklarımız, neyi kazandığımızı veya neyi kaybettiğimizi daha iyi anlamamızı sağlar. Çoğu zaman bunun değerini kaybetmeden anlamıyoruz maalesef. Ya da her şeyin farkında oluyoruz fakat bunları o anda düşünmek işimize gelmiyor. Ancak o şeyi yaşadığımız zaman farkına varıyoruz ama bu seferde daha çok canımız yanabiliyor.
Ben de en değer verdiklerimden birisini kaybettim, yine! Kaybedeceğim başka kimse kaldı mı acaba? Babam ve Annemden sonra kardeşim dediğim insanı da, Sophia'yı da kaybettim.
Yaşamın trajedisi ölüm değil, yaşarken içimizde ölmesine izin verdiğimiz kişilerdir derler. Ben can dostumu, ailemden geriye kalan tek insanın ölümüne şahit olmak zorunda kaldım ama onu daima içimde yaşatmaya devam edeceğim.
Sizlere benden bir tavsiye olsun; Tanrı'nın sizlere verdiği insanları çok sevin olur mu? Çünkü onlar elbet bir gün elinizden geri alınacak, bunu asla unutmayın ve ona göre yaşamaya çalışın.
Adım Aden Moore, sizlere çok garip yada çok saçma gelecek ama aylar önce başlamış olan bir maceram vardı. Başıma gelmemesi gereken şeyler geldi, yaşanması belki de imkansız olan şeyler. Ama bunun bir önemi yok artık çünkü şu an itibariyle asıl amacıma ulaştım, geç de olsa ben kendimi buldum. Ve şimdi mücadele zamanı diyorum!
Birleşik Devletler, Florida
Yaklaşık on gündür okyanusun üzerinde, bir teknenin içerisinde yaşamaya çalışıyoruz. Karaya çıkabilmemiz ise imkânsız gibi bir şey çünkü bizleri arayan iblislerin izimizi bulabilme ihtimali çok yüksek. Bunun nedeni ise insanlar. Tek bir insanın bile bizi görmesi demek, yeniden bizi bulmaları demek oluyor. Bu sebeple gözlerden olabildiğince uzak durmaya çalışıyoruz. Neden kaçıyoruz tüm insanlardan? Çünkü kimin içinde iyilik, kimin içinde kötülük olduğunu bir bakışta anlayamıyoruz. Eğer o kişi kötü bir insansa bu iblisler için ele geçirilmesi çok kolay bir hedef hâline geliyor. Bu da bizim için büyük bir tehlike demek.
Geçmişi, geleceği düşünmeden sadece anlık olarak yaşıyoruz altı aydır. Tamamen doğaçlama olarak, tamamen kafamıza göre. Ne kadar az insan o kadar huzurlu bir gün bizler için.
Aylardır devamlı yer değiştiriyoruz, sabit durduğumuz bir yer yok ve Amerika'nın çoğu eyaletini altı ay gibi bir sürede komple gezmiş bulunuyoruz. Şimdiki durağımız ise Florida.
Her şey o kadar hızlı gelişti ki. Düşündükçe kafayı yiyecekmiş gibi hissediyorum kendimi. Özellikle son yaşadıklarımızdan sonra. Çiftlik evine düzenlenen o saldırı akşamı, tuzağa düştüğümüz sığınak, Lowell'in etki altına alınması ve Elimiel'in bizi kurtarışı hâlâ zihnimin bir köşesinde duruyor ve bendeki etkisi hâlâ sürüyor. Sonrasında sevgili arkadaşım Sophia'nın öldüğünün haberinin gelmesi ve Ambriel'in hâlâ ortalarda olmaması, çok fazla şey yaşamışız dedirtiyor bana.
Yine de tüm bu yaşananları kısa sürede kabullendim. Tabii ki üzüldüm ve kahroldum. Çok canım yandı ve çokça ağladım fakat bir gün bunların hepsi aniden bitti. Nasıl mı bitti? Her şeyi en başından anlatsam daha iyi olacak sanırım...
Sophia'nın haberinin geldiği gece biz Rafael ve Jackson'la birlikteydik. Çiftlikteki saldırıdan bir şekilde kurtulmuş ve ardımıza bile bakmadan kaçmıştık. Olaylar nasıl sona erdi, Lowell'e ne oldu? Elimiel'e ne oldu? bunların hiçbirini bilmiyordum. Kendime geldiğimde bir aracın içerisinde Rafael'in dizlerinin üzerinde yatıyordum. Yaşadıklarımdan sonra psikolojim tabii ki de çok bozuk bir haldeydi ve panik ataklarım oldukça artmıştı. Mental sağlığım bozulduğu için sağlıklı düşünemiyordum. Bedenim kendisini kapatmış ve beynimde işlevini kaybetmiş gibiydi. O akşam nasıl olduğunu hâlâ bilmediğim bir şekilde Rafael'e doğru çekildim ve aramızda ufak da olsa bir şeyler yaşandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~|ELİMİEL- Evrenlerin Savaşı|~~ DÜZENLENİYOR
Fantasy🔥Ambriel serisinin ikinci kitabıdır🔥 Geçmiş, şimdi ve gelecek, her şey birbirine karışmış vaziyette. Bildikleri tek şey, zaman kavramının bir önemi olmaması. Asıl önemli olan şey ise Tanrı'ya olan inançları.. Dünya büyük bir kaosa doğru sürükleni...