KARANLIK

63 5 0
                                    

Arabamı yurdun önünde durdurdum ve saate baktım.7.15 "Bingo tam vaktinde" diye kendi kendime konuşarak arabadan indim.Arabaya yaslanıp Nate'i beklemeye başladım.Nate gelesiye kadar 10 tane kız numarası verdi,20 tanesi bildiğiniz beni kesti,5 tanesi falanda sarılıp öptü.Nate'in geldiği sırada sarışın bir fıstık dudaklarıma yapışmasıyla arkadan "ohaaaaaaaaaaa"sesini duymam bir oldu.Bizim ikiz dingiller beni takip etmişlerdi.Kollarımın arasındaki fıstığa göz kırpıp onu yollamıştım.Onu yollamamla bizim ikiz dingiller ve Nate dibimde bitmişti.Oha Nate hangi ara gelipte görmüştü beni.İlk konuşan Nate oldu."Lan o benim hoşlandığım kızdı,evlencektim ben onla yaaa"diye isyan etmesi üzerine kahkahalara boğuldum.Bunun üzerine Adam "Olum biran bir tanesi seni kaçırcak zannettim lan" demesiyle Nate ona ne diorsun sen der gibi baktı.Adam "OOOO oğlum sen gelesiye kadar 10 tane kız numarası verdi,20 tanesi bildiğiniz beni kesti,5 tanesi falanda sarılıp öptü en sonda da şu sarışın afet işte"diye haykırdı resmen.Yaklaşık yarım saat daha bu muhabbet devam etti.En sonunda dayanamayıp "Yeter artık siz ikiz dingiller hemen merkeze geri dönün yoksa Chris'in çenesinden kurtulamazsınız,Nate sende arabaya hadi"dedim ve bende şoför koltuğuna oturdum. Nate daha 17 yaşında bir gençti.Anne babası o çok küçükken bir trafik kazasında ölmüşler.Holdinglerin başına da amcası geçmişti.18 ine bastığı gün holdinglerin başına geçecekti.Aslında Nate'i yanıma alacaktım ama neymiş evli olmayan kişilere çocukları veremezlermiş.Nate 18 yaşına geldiğinde onca malı mülkü olcağını bildiği halde benim yanımda yaşamayı istiyordu.Bu sessizliği bozan Nate oldu."Hey Minho,saol dostum geldiğin için yani belki gelmezsin diye düşünmüştüm.O yüzden de en son ben çıktım."diyip bana sarılmasıyla kendime geldim."Seni haftasonu göreyim dedim.Malum o keltoş müdür dışarı çıkmanıza izin vermiyor."Nate her zamanki umursamaz tavırla "Merak etme şurada 1 ay sonra istese de karışamıyacak.18'ime girecem çünkü.Sonra da senle gecelere akacağız."Ah kahretsin 1 ay sonra Nate'in doğum günüydü ve ben daha onun doğum günü organizasyonuyla ilgili daha hiçbir şey yapmamıştım.Şimdilik bu düşüncelerimi kenara bırakıp "Nate 1.derse geç girsen senin için bir sorun olur mu.?Bir yerlerde kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm."dememle Nate'in hiçbir şey söylemeden ön koltuğa dahada yayılması bir oldu.Nate'in bu haline gülerken Nate'in kafama araba bulduğu peluş oyuncağı kafama fırlatması bir oldu.Bu oyuncak ne zaman gelmişti buraya.Ben koymamıştım ve bu oyuncak bana çok tanıdık geliyordu.Hiçbir şey olmamış gibi Nate döndüm ve "Bunu ödeyeceksin ergen kılıklı hipopotam" diyince Nate yüzünü ekşitip "Sensin o ergen kılıklı hipopotam yeşil ağaç kurbağası" dedi.Yol boyunca böyle didişip gülüşmeye devam ettik.Yaklaşık 10 dakikadır yoldaydık ve ne kadar Nate'e belli etmemeye çalışsam da yola çıktığımızdan beri peşimizde bizi izleyen siyah mercedese odaklanmıştım tamamen.Arabanın ön camına kadar her yeri simsiyahtı.İçi kesinlikle görülmüyordu.Ben dikiz aynasından arabayı izlerken araba son hızla yanımızdan geçip gözden kaybolmaya başladı.Arabanın ön camları açıktı.Yanımızdan geçerken camdan baktığımda beni farkedip hızını dahada arttırmıştı.Adam gördüğüm kadarıyla sarışındı.Bu adamı mutlaka bir yerlerde görmüştüm ama nerde.Beni bu düşüncelerimden sıyıran Nate'in sesi oldu"Ne oldu biraz önce yanımızdan geçen araba bizi takip etmiyordu dimi.Hey dostum iyimisin,yüzün bembeyaz oldu."Zorlukla Nate'e dönüp "Sadece önceden gördüğüm birine benzettim ama kim olduğunu hatırlamıyorum.Sen bunları boşver.Hadi kıçını kaldır ve in şu arabadan geldik"diyip zorla gülümsedim.İçeri girdiğimizde "Karanlık Bar&Cafe ha sevdim bunu dostum" Nate etrafa hayran hayran bakarken şunları da söylemeyi unutmadı"Bu arada biz buranın cafe bölümündeyiz herhalde , bara girebiliyor muyuz sence Minho.?"Ben tam barı unut unutmazsan öldün diyecekken geldiğini görmediğimiz garson "Evet efendim burası cafe bölümü.emek isteyen cafe bölümüne;biraz içip kafa dağıtmak ayrıca gece yanına bir hatun isteyenlerde bar bölümüne girer.Yalnız bar bölümüne 23 yaş altı kesinlikle alınmaz ve gündüzleri açık değildir" deyince Nate ile aynı anda garsona baktık.Bizi aldırmayan garson "Buyrun efendim menüleriniz" deyip gitti.Yaklaşık 5 dakika sonra salam,sosis,haşlanmış yumurta,bal,reçel,tereyağı,zeytin,kaymak,domates ve salatalıktan oluşan kahvaltımızı yaparken Nate'e nasıl soracağım diye kendimle boğuşurken Nate "Hadi ama söyle ne söyleyeceksen;yaklaşık 3 dakikadır kıvranıyorsun" deyince çok şaşırmıştım.Bu çocuk cidden beni çok iyi tanıyordu.Hiç sahip olamadığım ve olamayacağım oğlum gibiydi.Ona 5 yaşından beri ben bakıyordum.Ben bu düşüncelerle boğuşurken Nate cevap ister gibi bana bakıyordu.Ona bakıp gülümseyerek "Bunu da nereden çıkardın" deyince Nate gülmeye başladı."Ah Minho seni sandığından daha iyi tanıyorum.Hadi kendine işkence etmeyi bırak ve çıkar ağzındaki baklayı."Derin bir nefes alıp "Bak Nate seni gerçekten çok seviyorum.Sen benim hiç sahip olamayacağım oğlum gibisin.1 ay sonra 18'ine gireceksin ve yurt kurallarınca yurttan ayrılacaksın ve holdinglerinin başına geçeceksin" derin bir nefes aldım ve devam ettim. "Eğer sende istersen benimle birlikte yaşamanı istiyorum.Çünkü benim tek varlığım sen oldun 5 yaşından beri ben bakıyorum yani sana yine holding işleriyle uğraşırsın ama başında bir baba,abi,dost olsun istiyorsun yani ne bileyim işte saçmaladım belki de sonuçta koskoca Gold holdingin tek varisisin ve ben sana gelmiş benle yaşa diyorum"diye saçmalarken Nate bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.Bunu beklemiyormuş gibiydi.Sonunda kendine gelip "Sen ciddi misin Minho.?" derken kafamı korkarak da olsa olumlu şekilde salladım.Bunun üzerine Nate ayağa kalktı onun ayağa kalkmasıyla bende kalktım.O da bunu bekliyormuş gibi kalkmamla sarılması bir oldu."Teşekkür ederim lanet amcamın beni oraya bırakıp gitmesiyle kendimi kapana kısılmış gibi hissettim sen gelene kadar.Sen gelmeden önce hiç kimse beni sevmiyordu ama sen geldin ben yaşamaya geri başladım.Her şey için çok teşekkür ederim" dedikten sonra gözyaşlarını silerek "Hem ben kimse gecelere akacağım.Mendebur amcamla mı yok daha neler.Sen istesen de istemesen de sende kalacağım zaten" demesiyle ikimizde gülüştük.Daha sonra kahvaltımıza geri döndük.Tam lavaboya gitmek için ayaklandığım sırada telefonum çaldı.Arayana baktığımda "ÇAYLAKK 2" yazıyordu yani arayan Colin'di.Hiç vakit kaybetmeden telefonu açtım.Konuşmama bile fırsat vermeden Adam konuşmaya başladı."Minho her nerdeysen hemen merkeze gel.Çok önemli yaklaşık 30 dakika önce hapisaneden 1 kaçak haberi geldi.Bizde Colin'le kamera kayıtlarına baktık.Bakarken bil bakalım kimi gördük.Şu bizim ilk kaçağımız Martin'in kaçmasına yardım eleman tekrar iş başındaydı."Adam'ın bir şey demesine fırsat vermeden telefonu kapatıp Nate'e "Seni hemen okula bırakıyorum.Bana ulaşmaya çalışma ben sana ulaşacağım merak etme ve sakın peşime takılma anladın mı beni.?" Nate hiçbir şey demeden kafasını salladı.Hemen yola çıkıp Nate'i okuluna bıraktım.Hızla merkeze doğru sürmeye başladım.180'le gidiyordum.Kafamda sadece Tyler vardı.Amacı neydi de daha önceden o deliğe soktuğum adamların hepsini teker teker çıkarıyordu.Ben bunları düşünürken birden her şey karanlığa büründü.


İNTİKAMİN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin