19: I'm ok,but, I'm not happy

227 24 43
                                    



*Şimdiki Zaman*

Kulağımın çınlamasından kendi çığlığımı duyamıyordum ama avazım çıktığı kadar bağırıyordum

Sanki birisi önce benzin dökmüş ardından ufacık bir kibrit çöpüyle yakıvermişti kalbimi öyle bir acı yaşıyordum

Doktorlar beyaz çarşafı kapatırken daha fazla dayanamadım son kez vedalaştıktan sonra kendimi odadan dışarı attım ve çok yürüyemeden yere çöktüm

Çok geçmeden yanıma iki hemşire geldi ve beni kaldırıp koltuklardan birine oturttular. Bu sırada ben halen ağlamaya devam ediyordum bir yandan da aklıma Seonghwa'nın ailesi geliyordu

Daha yeni yeni alışmıştılar oğullarının iyi olduğuna ve bize birbirimize iyi bakmamız konusunda söz verditmiştiler

Hem onlara olan hemde kendime olan sözümü bir kez daha tutamamıştım. Her şey bir yana artık hayatta tek başımaydım

Kardeşlerimin hepsini kaybetmenin acısıyla baş etmeye çalışırken onlar için yaşayacaktım. Bir yandan da kendi başıma katillerinin peşine düşüp adamı yakaladığımda öldürecektim

Evet öldürecektim

Gözümü bile kırpmadan öldürecektim o adamı gerekirse bu uğurda kendimde ölürdüm ama önemli değildi

Kardeşlerimin intikamını alacaktım

*Yazar'ın anlatımı*

Hongjoong sağlıklı düşünemiyordu, intikam hırsı gözünü boyamıştı ve bu iyi bir anlamda değildi

Uğruna hiç gözünü kırpmadan kendi canını feda edebileceği bir hırstı bu. İçinde alevlenen saf bir öfke vardı ve bunu nasıl kontrol edeceğini bilemiyordu

Hemşireler ona sakinleştirici verince yavaş yavaş uyuyuşmuş ve uykunun rahatlatıcı kollarına bırakmıştı kendini

Tekrar gözünü açtığında baş ucunda Evara vardı "Nasıl hissediyorsun herhangi bir gariplik var mı ?" diye sordu

"Uyuyuşmuş hissediyorum" dedi Hongjoong ardından Evara'nın arkasında duran abisini fark etti "Bu gayet normal bir ila yirmi arasında nasıl değerlendirirsin bu hissiyatı ?"

Hongjoong'un gözlerindeki yaşlar dökülmeye başladı "15 " dedi yavaşça "Tamam bu normale göre biraz fazla ama korkulacak kadar değil"

Abisi Evara'nın arkasından çıktı ve yanına yaklaşıp çömeldi "Muhtemelen yarım saate çıkış işlemleriniz hallolur. Tekrardan başınız sağolsun"

Hongjoong ve Bumjoong odada tek başlarına kalınca bir süre konuşmadılar sadece Hongjoong iç çeke çeke ağladı

Bumjoomg sadece orada durdu ve kardeşinin içindeki bütün üzüntüyü dökmesine izin verdi kısa süre sonra kendine geldiğindeyse hiçbir şey demedi sadece ona sıkıca sarıldı

Çünkü biliyordu dediği herhangi bir şey ne onun acısını hafifletececek ne de onu teselli etmiş olmayacaktı


*1 saat sonra*

Ailesinin ısrarlarına kulak asmamış onlardan kaçmanın bir yolunu bulup eski yurtlarına gitmişti

Henüz satılmayan bı dairenin yedek anahtarı halen aynı yerde duruyordu. Hongjoong içeri girdiğinde aklına gelen anılarla adeta boğulmuştu

Seonghwa ile kendisinin odasındaki duvardaki el izlerine bakınca göz yaşlarını serbest bıraktı bir zamanlar orada tek eksik kendisinin el iziydi ancak çok geçmeden Seonghwa'nınkinin yanında yerini almıştı

Broken but still beautiful / Ateez ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin