O akşam Reki beni eve bırakmıştı bir şey olmaması için. İzleri de kendisinin toplayacağını söylemişti. O günün üstünde 1 hafta geçti. Ben de biraz kendimi toparlamaya çalıştım. Her gün ceset görmüyorum sonuçta. Ve hiç bu kadar adrenalinli bi olaya karışmamıştım. 'Ben ne yaşadım' diye sorguladım baya bi.
Şuan masamın başında ders çalışmaya çalışıyorum. Bakın 'çalışıyorum'. Çünkü hiçbir şey anladığımı söyleyemem. Aklım Reki de. Neden bilmiyorum ama aklımdan çıkmıyor. Belkide o masum görünümünün yanında nasıl böyle bir iş yaptığını sorguluyorumdur. Belki sadece rol yapıyordur?
Ben bunları düşünürken camım tıklatıldı. Başımı kaldırıp baktığımda onu görmeyi beklemiyordum açıkçası. O bana gülümserken hızlıca camı açtım.
''Reki?! Burada ne işin var?''
''Arkadaşımı görmeye geldim tabii ki''
''Deli misin, camdan gelmek ne demek?''
''Tehlikeli bi adamım ben biliyorsun''
''Ya ya tabi''
Geçebilmesi için yana çekildim. Yeni tanıştığın birini içeri almak ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama ona güvenebilirmişim gibi hissediyordum. En azından güvenmek istiyordum.
O odamı incelerken bende onun tepkilerine bakıyordum. Arkasını dönüp çalışma masama baktıktan sonra sakince ''Ders mi çalışıyordun, böldüm sanırım.'' dedi. ''Hayır aslında beni bu sefer de dersten kurtardın.''. O her zamanki sıcak gülümsemesini sundu tekrardan. Tanrım bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilir ki? Onun ardından bende güldüm.
''Aç mısın? Bir şeyler getirebilirim.''
''Hayır saol, biraz takılırız belki diye geldim aslında, aç değilim.''
Gülümsedim onun bu cümlesine. Doğru, ilk arkadaşı olduğumu söylemişti. Yatağıma oturup yanımı işaret ettim. Yavaşça gelip oturdu. Bir çok şeyden bahsettik birbirimizi daha iyi tanımak için. Aile, iş, okul, hobiler vesaire.. Ailem beni pek rahatsız etmezdi onun için içim rahattı. Bi süre daha konuştuktan sonra aklıma bir soru geldi. Sorup sormamak arasında gelip giderken Reki fark etmiş ve ''Ne soracaksın?'' demişti bile.
''Biraz tereddütte kaldım ama.. Bu işi neden yapıyorsun Reki?''. Anlamadığını belirten bir mırıltı çıkarınca devam ettim. ''Yani geçen günkü olaydan bahsediyorum. O an çok sakindin ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordun. Bende bu işe nereden girdiğini veya neden yaptığını merak ettim.''. Konuşmamı bitirince ona döndüm. Yüzünde düşünceli bir ifade vardı. Bi süre düşünüp ardından hafifçe gülümsedi ve ''Belki bunları sana daha sonra anlatsam daha iyi olacak Langa. Şimdilik benden korkmadığın sürece sorun yok.''
Kafam karışmış şekilde bi süre ona baktıktan sonra fazla sorgulamamaya karar verdim. Saat çok geç olmuştu ve benimde gözlerim yavaştan kapanmaya başlamıştı. Dik duracak güç bulamayınca kendimi sırt üstü yatağıma bıraktım. Reki bana gülümseyip bir şeyler demişti ama onu bile tam duyamamıştım. Zaten çok geçmeden de uykuya daldım.
-Yazardan-
Kızıl saçlı bir süre durup mavi saçlının uyuyan yüzünü inceledi. Ne adar masum göründüğünü düşündü. Ardından oturduğu yerden kalkıp yatağın ucundaki pikeyi aldı ve mavilinin üzerine örttü. Uyuyan genç yerine daha çok gömülürken kızıl saçlı yatağın yanına çöküp elini mavi saçlara daldırdı. Bir süre büyülenmiş gibi izledi onu. Artık gitmesi gerektiğini düşününce ayaklandı ve pencereye doğru ilerledi. Çıkmadan son bir kez arkasını döndü ve mırıldandı genç oğlan;
''Özür dilerim Langa.''
-------
Ben.bölüm.yazdım.sonumuz.yakın. Bölüm güzel oldu mu hiçbir fikrim yok size bırakıyorum artık ama umarım sevmişsinizdir
kendinize iyi bakın byee