Çok geçmeden prenses gruptaki herkesle kaynaşmıştı. Hepsini çok seviyodu. O kadar çok seviyodu ki sevgisini anlatıcak sözcük bulamıyodu. Hayır hayır bu doğru cümle değil. Sevgisini anlatıcak sözcükler yoktu. Daha icat edilmemişti. Kendi canından çok seviyodu onları. Nasıl olabilirdi ki bu? Bi insan başka birini kendinden nasıl daha çok sevebilirdi , bu çok garipti. Ama şöyleki prenses kendini o kadar da çok seviyodu, hatta nefret ettiği zamanlar bile oluyordu.(Prensesin tımarhaneden kaçmış bir çatlak olduğunu anlamışsınızdır)
Prenses e evinde hatta tarif edilemez derecede mükemmel bir rüyadaymış gibi hissetiriyolardı. Açıkçası prenses bundan şikayetçi değildi aksine bu rüyadan uyanıcam diye korkutuyodu.
Peki ne olucak? Prenses rüyadan uyanıcak mı? Kimse bilmiyor bi sonraki bölümde görücez
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prenses ve Suçlu
RandomPrenses ve Suçlu birbirlerine aşık olabilir mi? peki bu aşk mutlu sonla bitebilir mi? Sonuç belirsiz, yaşayıp görücez..