-ZAMAN- 5.BÖLÜM

41 11 34
                                    

"şerefe" gülümseyerek kadehi dudaklarıma götürdüm ve küçük bir yudum aldım.

Kafamın içinden bir ses konuştu

"Şerefe kraliçem"  sırıttım bana sinirle bakan insanlara tekrar baktım

"Kadeh kaldıran birine eşlik etmemek çok büyük bir kabalık" dedim dişlerini sıkan Su Lorduna baktım

"Bir şeymi diyeceksiniz" dedim. Bu sefer eli kadehine gitti

"Şerefe kraliçem mutlu, huzurlu ve savaşsız bir yıl dilerim" dedi, savaşsız kelimesine bastırarak söylemişti

"Umarım Lordum sizde mutlu, huzurlu ve savaşsız bir yıl dilerim" dedim tek kaşımı kaldırarak

"Gloria sevgili yeğenim artık vakit geldi halka ne zaman açıklamayı düşünüyorsun?" demişti Lenora teyzem. Ona şaşkınlıkla baktım yüzünde samimi bir gülümseme vardı fakat o gülümsemenin altında farklı şeyler olduğunun farkındaydım.

Kaşlarım istemsizce havalandı ama hemen düzeltip bende gülümsedim

" Haklısınız  teyzecim ama içiniz rahat olsun ben herşeyi ayarladım" dedim samimi tutmaya çalıştığım bir gülümsemeyle

"Bunu bize ne zaman açıklamayı düşünüyordum?" dedi Adams amcam bakışlarım ona döndü

"Sevgili amcacım aslında size açıklamıştım fakat biliyorsunuz ki Ateş Kıralığı için yaptığınız çalışmalar sayesinde unutmuş olmalısınız" dedim tek kaşımı kaldırarak, bana şaşkın bir şekilde bakıyordu

"Sen... Ah evet haklısın unutmuş olmalıyım" gülümsedim zoraki bir gülümseme oluştu yüzünde sertçe yıtkunduğunu anlamıştım.

"Kraliçem sohbetinizi bölmek istemem ama izninizle ben artık kalkayım biliyorsunuz krallık boş bırakılmaya gelmez" dedi asık bir suratla

"Sorun değil Lordum İzin sizin iyi yolculuklar" dedim sertçe yıtkunduğunu anlamak zor değildi yumruk olan elleri daha olduğu gibi duruyordu

"İzninizle" dedi ve arkasına dönüp kapıya ilerledi Arthur'un bana baktığını gördüğümde sadece onun farkedeceği şekilde başımı eğdim

Su Lordu çıkınca Arthur fark edilmeden dışarı çıktı

Plan A devreye girmişti yüzümdeki zafer gülümsemesi beni gururlandırıyordu.

Kapı kapanınca masaya sert bir yumruk vuruldu ağzımdaki eti çimereken masaya vuran kişiye baktım

Gregor Dayım  sinirden olmaliki suratı kızarmış ve alanındaki damar belirginleşmişti.

"SEN  KİMİSİNDE BİZE DANIŞMADAN KENDİNİ KRALİÇE İLAN EDİYORSUN"

sesi içeride yankılanmıştı bıçakla çatalı daha çok sıktım

"Bir önce o sesinize dikkat edin dayıcığım iki siz kimsiniz de karşınızdaki tek varise yani bana bağırıyorsunuz" dedim Perla halam bana öldürücü bakışlar atıyordu

"Sen fazla olmaya başladın yaptıklarını acına diyerek sineye çektik ama bu kadarı fazla ıslah okuluna gidicek sin" dedi Gemma halam

Ona kafamı çevirdim bu sefer

"Ben böyle birşey dediğimi hatırlamıyorum ayrıca siz benim hakkımda hiçbir karar veremezsiniz" dedim sessizlik oluştu masada haklıydım

"Ayrıca acı çekmiyorum çekmedimde nasıl olsa... Clohe benim öz annem değil" dediğimde Adams amcam elindeki çatalı düşürdü.

KARANLIK ATEŞ -GEÇMİŞ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin