TEK GERÇEĞİM

HE CANIM!

--
" Ya Güneş kalk artık bak saat kaç oldu. Okula gitmemiz gerek" Of ya yine mi okul sıkıldım he. Açıkçası az kaldı. Ben bu başımda bağırdığı günleri bir hafta sonra yani okul kapandıktan sonra ödeticem hepsini "Tamam sen git ben geliyorum arkandan" dedikten sonra Bahar odadan çıktı ve ben her zamanki gibi kafamı tekrar yastığa gömmüş uyuyordum. Bahar beni tanıdığı için ilk önce kafama yastık geçirip ardından başımdan su boşaltmıştı. Yataktan fırladım resmen. Sinirlenmiştim. " Lan amk malı napıyosun? Hayvan mısın nesin gerizekalı?" Dedim. " Kes sesini be yeter lan okula geç kalıp duruyoruz senin yüzünden olum bi daha arkamdan kalkmayıp yattığını görürsem valla su ve yastıkla yetinmem üzerine tekme tokat sana dalar , sonra da bi ton laf ederim" dedi bahar. " tamam lan çık üstümü giyincem" dedim. Üzerime beyaz gömleğimi takıp altına kısa mini eteğimi giyip gömleğimin üzerine kravatımı dağınık bir şekilde takıp bacagimada dizlerime kadar gelen beyaz çorabımı giyip saçlarım açık bir şekilde aşagı kahvaltıya indim. Kahvaltı ederken Baharla gülüşüyorduk biz hiç ayrılamaz küsemezdik. Ailelerimiz ortak bir işte çalışıyorlardı. Onlarda çok iyi anlaşır herşeylerini beraber yapıyorlardı. Onlar yurt dışında Amerika'dalardı. Ara sıra onları görmeye giderdik. Biz ise aynı evde beraber yaşıyorduk. Annemler para yolluyordu. Onlarla evi geçindirmeye çalışıyorduk... "Ben doydum hadi kalkalım" dedim Bahar 'a. "Tamam ayakkabılarını giy bende çantamı alıp geliyorum" dedi. Başımı tamam anlamında salladım. Konverslerimin ( nasıl yazıldığını bilmiyor olabilirim sorry) bağcıklarını bağlarken Bahar da iki dakika da giymişti ayakkabılarını. Telefonumu kontrol edip bişi unuttum mu diye iki dakika düşünüp kapıyı kapattım. Kapıyı kitledim. Kapının önündeki arabayı çalıştırıp okula doğru yol aldık ilk dersim ingilizceydi ve ben ingilizceyi son derece sevmem. Okula geldiğimizde Bahar'ı indirip " park edip geliyorum istersen gidebilirsin" dedim. "Tamam o zaman ben gidiyorum." Dedi. Park ettikten sonra okula girdim. Bahardan sonra çok sevdiğim biri daha vardı. Biz birbirimize "BFFcim" diye hitap ediyorduk. Ama asıl adı Duygu'ydu. "Günaydın BFFcim." Diyerek koluma girdi Duygu. " Günaydın canısı" dedim. Hoşuna gitmişti. Belliydi. "Okula yeni bi çocuk gelmiş duydun mu? Ama çok tatlı meteor resmen" dedi. Bende her zaman ki gibi umursamaz bi tavırla "Hayır duymadım duymak da istemezdim. Ama canısı senin sayende artık her boku öğreniyorum. Ayrıca meteor falan olması umrumda değil beni bağlamaz. Bana bulaşmasın yeter." Dedim. Duygu bana kızmış ve biraz da darılmıştı. "Zaten hepte böyle yapıyorsun seninle bişey paylaşmaya gelmiyor. Bütün hevesimi kursağımda bırakıyorsun ve artık sana ciddi anlamda sinirlenmeye başladım Güneş." Dedi ve gerçekten üzüldüğünü anlamıştım bana sinir olmuştu. Yanağına bir öpücük kondurup özür diledim. Beni affetmişti. Ama hala kırgındı. Bende sırf onun gönlünü almak için istemsizcede olsa gülmeye çalışarak "Gidip görelim bari şu çocuğu" dedim. Duygu çok sevinmiş hiç reddetmeden tabiki " Tamam olur. Bana uyar" dedi. Aslında çocuğu hiç merak etmiyorumda değildi. Ama sadece Duygu için gidiyordum. Sınıfa çantamı bırakmaya gidiyorduk ki Çocuğun bizim sınıfta olduğunu öğrendim. Sınıfa girdiğimde benim sıramın arkasında bir kalabalık gördüm. Kalabalığın hepsi kızdı. Sırama basanlar üzerine oturanlar yayılanlar hepsi vardı. Sanırım hepsi benim sınıfın en sinirli kızı olduğumu unutmuş olmalılardı. Sınıfta o zaman yoktum diye belki böyle rahattılar. Ama benim sınıfa elbet bir gün geleceğimi bilmeleri gerekiyordu. Beni fark etmemişlerdi. "KALKIN LAN SIRAMDAN!!" diye bağırdığımda herkes kendine gelmiş sıramdan kalkmış değil resmen fırlamışlardı. Onlar uyarmadan sıramı silmişlerdi bastıkları için. Çünkü sinirli olduğumu anlamışlardı. Duygu ile beraber oturuyorduk ve çocuk arkamızdaki sıraya yerleşmişdi. Duygu yavaşça kulağıma fısıltıyla "Yeni gelen çocuk bu çocuk." Dedi. Evet çocuk biraz tatlı ve yakışıklıydı ama bana göre meteorluk bir yanı yoktu. Fazla abartılmıştı sanki. Çocuk bana " merhaba ben Kerem." Dedi elini uzatarak. Bende yeni geldiği için ayıp olmasın diye elini sıkıp "Güneş" dedim. Hoca gelmişti. "God afternon studiens."( Gud aftırnın sutıdınts (iyi öğlenler çocuklar) ) dedi öğretmen. Good afternon teacher.( Gud aftırnın tiçır. ( iyi öğlenler öğretmenim) ) dedik. "Aramıza yeni biri katıldı sanırım herkes farkında. Kerem okulumuza yeni geldi ve artık eğitimini burda devam ettirecek." Diye söze başladı hoca. "Tanışma fastını tenefüslerde yaparsınız" dedi. Ve son olarak şunu ekledi. "Benim yapmam gereken işler var bu ders serbest bırakıyorum sizi fakat çok ses duyarsam işi falan bırakır defterleri açtırır yazı yazdırırım" dedi tüm sınıf çok şaşırmıştı. Ama bu çok iyiydi. Neyse Duygu çocukla sohbet etmek için arkasını dönmüştü. Ve bende hem onları izliyor. Hemde whatsapptan biriyle yazışıyordum. Duygu ona sosyal medya kullanıp kullanmadığını sormuştu çocuk hepsini kullanıyordu whatsapp için numarasını bile vermişti. Ben sıkılmıştım. Hoca dan izin alıp dışarı çıktım. Dışarda banklarda oturup ağlayan sulu gözlere bakıyordum. Ağlayan Bahardı. Yanına gidip ne olduğunu sordum. Sarılıp ağlamaya devam etti. Sonra onu sakinleştirip "Şimdi bana sakince ne olduğunu anlat" dedim anlatmaya başladı. " Soner beni sanırım Yaren ile aldatıyor" dedi. Bu arada Soner Bahar'ın sevgilisiydi. İnanmak zor olsada gerçekten 4 senedir beraberlerdi. Bahar'a "He canım anlamadım ne dedin sen? Seni aldatıyor mu hemde Yarenle? Nerden biliyorsun?" Dedim. Bana "Telefonu çaldı alo aşkım çıkışta buluşuyoruz dimi bak ekmek falan yok Bahar'a da annemi hastaneye götürücem dersin hadi öptüm bay deyip yüzüme kapattı. Kim olduğu yazmıyordu numarayı kaydetmemişti. Ben anlamıyım diye. Sonra mesaj geldi mesaj da başka bir numara vardı aşkım ben yaren telefonumun şarjı bitti kapandı bana ulaşmak için bu numarayı ara yoldayım şuanda kafeye gittiğimizde takıcam şarja seni seviyorum bitanem öptüm bb yazıyodu eski mesajlara bakatığımda canımlı cicimli aşkımlı bitanemli çiçekli böcekli yazışmalar vardı. Ya ben resmen aldatıldım soner mesajları gördüğümü bilmiyor. Hiç bişey demedim ona daha" dedi. Ben öyle bi sinirle yerimdenn fırlamıştım ki korkmamak elde değildi. Ben sinirli sinirli ileri geri giderken bir den konuşmaya başladım. "Bana bak Bahar bi daha o çocukla sakın konuşmuyorsun. Yüzüne dahi bakmıyorsun. Bütün bağlantını ilişkini kesiyorsun. Ve hemen ayrılıyorsun 4 sene götüne batmış şerefsizin. Bahar bak beni deli etmeden hemen mesaj atıyorsun bi şekilde hocadan izin alıp yanına gelmesi gerektiğini yazıyorsun. Mesajı attıktan sonra arka bahçeye gidiyorsun. Sen orda bekliyorsun. Tamam mı?" Dedim. "Peki ya sen napıcaksın ona" dedi Bahar. "Gayet açık ve net olarak ağzına sıçıcam. Bir kızı aldatmanın hele o kişi benim en yakın kardeşimse başına nasıl bir bela aldığını yalan söylemenin gizli işler çevirmenin nasıl bir bok olduğunu ona göstericem. Ve sen bana karışmayacaksın. Ağlamayı da kesiceksin. Yeter artık bunun iyice götü kalktı" dedim sinirli bir şekilde. Bahar "İstediğin herşeyi yapmakta özgürsün teşekkür ederim." Dedi. " mesaj gittiyse sende git artık gelir birazdan" dedim. Kafasını tamam anlamında sallayarak gitti. Bu kadar güzel bir günü nası bi boka çevirdin gör bakalım eceline merhaba de yaramaz çocuk. Soner " Güneş Bahar nerde bana mesaj attı acil gel diye bi sorun mu var?" Dedi. Bende sinirli bir şekilde " Bahar yok canım Güneş var sana bir uyarıda bulunup gideceğim. Yavrum sen hayırdır! Bahar 'ı aldatmalar felan yürek mi yedin sen olum sana adam diyenlerin ben ta amına koyim. Bu mu lan senin adamlığın oğlum bana bak seni bi daha baharın etrafında çevresinde görmiyim. Eğer bi daha adını ağzına aldığını evin önünden alt mahallesinden bile geçtiğini duyarsam şimdi de burda söylüyorum seni elimden alabilirlerse bütün okul götümü siksin. Bi daha mesaj atmıyorsun Bahar 'a Yarenle de defolun gidin hayatımızdan bi daha görmiyim seni çevremede uza şimdi" dedim. Ve bi şey bile diyemeden. Beni daha çok sinirlendirmeden gitti. Bahar yanıma geldiğinde o çocukla 4 sene bile birlikte olsada ona 4 sene harcasa da boş olduğunu anlamış fakat güçlü bir şekilde yanımda durup geziyor gülüyor ve ağlamıyordu. Bana bu konu ile ilgili tek bir şey söyledi "Ben bu konuyu bir daha açmamak üzere kapatıyor ve ağlamayı kesip hayata devam ediyorum BFFcim" dedi onu mutlu görmek hoşuma gitmişti.