28

341 41 36
                                    

Yoonkook kategorisinde #1 olmuşuz heheheheh

Destekleriniz için teşekkür ederim ballarım, iyi ki varsınız❤️

İyi okumalar çuk çuk öptüm sizi





19 Ekim 2021

Yoongi'nin bakış açısı;

Yatağımın hemen dibinde olan komodinin üzerindeki çerçeveye bakıyordum saatlerdir. Haneul'ın kolları boynuma sarılı bir şekildeydi. Gülümsüyorduk ikimiz de. Eski bir fotoğraftı. 16 yaşında olmalıydım. Taş çatlasa 17 belki de. Zaman kavramımı yitirmiştim ondan sonra. Çünkü benim yaşım ilerlerken onunkisi hep 18 kalmıştı. Kalmaya da devam edecekti.

Sabahtan beri berbat bir ruh halindeydim. Bunu yadırgamıyordum aslında. Ekim ayından nefret ederdim. Onu kaybettim kaybedeli Ekim ayı benim için ıstıraptan başka bir şey değildi. Başka bir türden ağırlık vardı üzerimde bugün. Önceki yıllardan daha bir farklıydı sanki. Göğsümdeki taş daha fazla baskı yapıyordu, omuzlarımdaki yük daha ağırdı. İlaçlarımı da almamıştım iki haftadır. Doktoruma kontrole gitmek bile bir zaman kaybıydı bu aralar. Kendi kendime yeterim düşüncesi aklımı meşgul eden tek şeydi.

Telefonumun sesi odamı doldurduğunda kimin aradığına bakmaya tenezzül dahi etmemiş, fotoğrafa bakmaya devam etmiştim. Hala bir şeyleri hazmedemiyor oluşumun sebebini de arıyordum bir yandan. Acımın hafifleyeceğini söylemişlerdi. Zamanla iyileşeceksin, güzel anılar kalacak geriye demişlerdi ancak... Ancak bunlar birer yalandı. Sarıldığım hırkaya değdirdim bu sefer gözlerimi. Etiket kısmına işlenmiş isimlere baktım usulca.

Min Haneul, Min Yoongi.

Bu hırka için ettiğimiz kavgalar yersizdi. İkimiz de o kadar deliriyorduk ki bu hırkayı giymek için resmen kedi köpek gibi kavga etmiştik her seferinde. Doğum günümde almıştı bana. Hediye etmesine rağmen o kadar çok beğenmişti ki sık sık odama girip çalardı hırkamı.

Yaşlarımız yakın olduğu için eşyalarımızın üstüne isimlerimizi yazardık. Eğer üstünde kendi ismimiz yazılıysa diğeri alamazdı güya o eşyayı. Sırf bundan dolayı bir gece yine çalıp etiketine adını işlemişti. Fark ettiğimde ise saçma sapan bir kavgaya tutuşmuştuk yine. Elimde olsa hırkayı paramparça edeceğim bir kavgaydı hatta. O kadar çok ağlamıştım ki sinirden kahkahalar atmıştı halime. Daha sonra ise benim adımı da işledi kendi adının yanına. Bu kadardı. Bir daha kavga etmemiştik. Çok saçmaydı ancak ikimizin de adının olması resmen bitirmişti kavgaları.

Çok düşkündüm ona, biriciğime. O gittikten sonra daha da huysuzlaştım. Daha öfkeliydim. Nefret ederdim onu paylaşmaktan. O iğrenç sevgilisini her gördüğümde midem bulanırdı. Kaç kere kavga etmiştim o herifle de hatırlamıyordum. Öldürmediğime dua etmeliydi herkes. Yine de keşke diyorum bazen...

Keşke onu öldürseydim de biricik ablam hayatta olsaydı.

Okuldan eve döndüğüm sıradan bir gündü benim için. 2017 yılının Ekim ayıydı. En azından sabah sıradan başlayan bir gündü. Daha sonrası ise iğrençti. Eve geldiğimde kimsenin olmadığını düşünmüştüm, çünkü herhangi bir ses yoktu. Normalde Haneul hep benden önce eve gelirdi. Tabii, o piçle buluşmadığı günlerde. Yine o günlerden biri sanmıştım. Evde kalıp oyun oynamak aşırı cazip bir fikirdi ancak dışarı çıkmak için söz verdiğim arkadaşlarım mesaj atıp durmuştu. Bu yüzden odama ilerlemiş, üzerimi değiştirdikten sonra hırkamı almak için Haneul'ın odasına girmiştim. Gözüme ilk çarpan şey yatakta öylesine uzanan bedeni olmuştu. Birkaç kez adını seslenmiştim. Herhangi bir tepki yoktu. Başta beni sinir etmek adına yapıyor sanmıştım. Yanına gitmiştim bu yüzden. Üzerinde hırkamız vardı. Yanına yaklaştığımda solmuş dudakları dikkatimi çekmişti ilk. Avcunun içinde sıkıca tuttuğu bir kağıt vardı. Gözleri öylece karşıya bakıyordu. Tekrar seslenmiştim. Ne olduğunu çoktan anlamıştım ancak inanmak istememiştim elbette.

Cardigan°YoonKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin