Mutsuz Prenses

SIKICI BALO/SIKICI KONUŞMA...

...BERRA'NIN AĞZINDAN...

Bugün her zamanki gibi sıkıcı balolardan bir tanesi var.Annem baloya hazırlanmam için beni rahatsız edip duruyor.Birde üstüne üslük PEMBE bir elbise getirmesin mi! (Kızgın bir şekilde)Elbiseyi annemin elinden alıp az sonra aşağıya geleceğimi söyledim. Annem odamdan çıkınca doğruca kısa siyah bir elbiseyle yerlerini değiştirip, siyah elbiseyi giydim. Ve aşağıya indim.Merdivenlerden inerken bir kız gözüme çarptı.O da ne bu SERRA'YDI. Merdivenlerden hızlıca inerek, Serra'nın boynuna sarıldım.

Serra hem biraz şaşkın hemde biraz mutlu şekilde bana sarıldı.

Ben -heyyyyy beni boğacaksın:)

Serra -ufffff tamam , ya bende sıkılıyordum iyi ki geldin.

Ben -NİYE yanıma gelmedin?

Serra-SENCE X)

Ben -Hadi odama çıkalım.

Serra -tamam...

Bizde hemen merdivenlere yöneldik.O sırada anneme gördüm. Bana çok kızgın bir şekilde baktı.Bende ona ufak bir gülümseme attım.Ve Serra ile odama yürüdük.

... 1 SAAT SONRA ...

Balo bitmiş , Serralar saraylarına dönmüş ve kraliyet salonunda temizlik başlamıştı.  Bende yatağıma uzanmış annemin beni görevlendirdiği yarınki törende yapılacak duyuruyu düşünüyordum benimde bir konuşma yapmam gerekiyordu ve daha hiçbir şey hazırlayamamıştım .Bu düşünceler arasında uyuya kalmışım.

*** SABAH ***

Maria-Hadi uyanın majestteleri .(nasıl yazılıyorsa)

Ben -offfffffffffffffffff saatdaha dokuzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz (bağırarak)

Maria-Öyle demeyin efendim anneniz kesin emirde bulundu konuşmanızı hazırlığacakmışınız.

Ben -Yaaaaa olamaz tamamen aklımdan çıkmış .Napaacam ben ya neyse onu da sonra bakarız Maria cım beni rahatsız etme .Anneme meşgul olduğumu söyle.

Maria-Peki efendim.

Maria çıktıktan sonra bende konuşma için düşünmeye başladım..Bir şeyler düşünüp duruyordum . Ama her zaman ki gibi aklıma bir şey gelmiyordu.Bende sıkılıp tekrar yatağıma yattım . Ama uykum gelmiyordu, bende Serra'yı aradım . Serra da bir konuşma üzerinde çalışıyormuş.Ben de öffleyerek telefonu kapattım.  Çaresiz bir şekilde konuşmayı yazmaya başladım.

***2 SAAT SONRA***

Konuşmamam sonunda bitmişti ,bende hemen üstüme turkuaz bir elbise giyip aşağı indim.Babam beni merdivenlerin başında bekliyordu ona selam verip hemen dışarı çıktım. Çok hoş bir hava vardı.Ama gine de sıkılıyordum .Şu sarayın avlusundan dışarı çıkamıyordum .Nasıl bir dünya olduğunu merak ediyordum sadece bir kaç saraya ve prensesler okuluna gidip durdum.Ama karar vermiştim.Sonunda şu hapishaneden kaçacaktım .Sadece doğru anı beklemem  gerekiyordu.O SIRADA AVLUYA BİRİLERİ GİRDİ ...Bana doğru yürüdüler korkmaya başlamıştım onları ilk defa görüyordum bir yandan da içim rahattı. Çünkü avluya saygın kişilerden başka kimse giremezdi.

   İçlerinden biri;

-Siz şu yaramaz prenses misiniz ?

-O değilsem nağpaçak sınız ?

-Bu sizi ilgilendirmez isminizi öğrenmek istiyorum...

-Evet ben o yaramaz prensesim.Yaramaz olduğumu biliyorsanız ismimi de biliyorsunuzdur !

-Özür dilerim efendim ,size büyük kabalık ettim.Benim ismim Jakson 

-Tanıştığımıza menum oldum. Bay Jakson

-Beni anneniz görevlendirdi.Size terbiye vermem için aslında daha doğrusu annemi görevlendirdi ,annem de beni sizi kontröl etmem için nasıl biri olduğuzunu   daha iyi tanımam için saraya çağırdı...

-Hımmmm ...Demek siz o yeni gelen hizmetlinin çocuğusunuz .

-Evet efendim.

-ŞİMDİ BURADAN KAYBOLLLLLLL.....................!

Sonunda ismini bile bilmediğim çocuk gitmişti bende doğruca annemin yanına gittim.

-Sayın annem neden beni kontröl etmeleri için birilerini tuttun?

-Ne diyorsun sen ben birini tutmadım sadece yeni bir hizmetli aldım!

-Demek yalancı da olmuşuz.Bugün biri yanıma geldi ve  bana'' yaramaz prenses''dedi.Ve senin onun annesini beni eğitmesi için tutuğunu söyledi.  

-Deme ki biri korumaları kandırıp seni görmek için bir yalan uydurmuşşş!

-Öyle mi?

-Evet öyle!

ve annemin yanından ayrılıp korumaların yanına gittim ve onları sorguya çektim.Ve bu arada konuşma törenine yarım saat kalmıştı.

                                                ***  devamı yarına***