Gördüklerimin gerçek olmamasını diliyordum, bu ukala şimdi benim patronummu olacak?
"Birisi bana bunun gerçek olmadığını söylesin"
"Efendim" dedi
"Yok bir şey" dedim
"Ciddi ciddi ben sekreterlik için bunun yanındamı çalışacağım? "
"Bunun derken ben senin patronunum ve sende benim yanımda sekreterlik yapan öylesine bir kızsın"
"İstersen bide göklere çık anladık patronsun"
"Bak kızım, benimle düzgün konuşacaksın yoksa ilk günden çıkış talimatını veririm!"
Kelimelerimi içimde sakladım çünkü bir işe ihtiyacım vardı ve bu benim elimdeki tek şanstı onuda kayıp edemezdim.
Sekreter kapıyı kapatıp çıktığında bu bana ne kadar ürkütücü gelsede maalesef odada sadece biz vardık.
" Şimdi tanışa biliriz sakar kız"
Sakarlık ve ben? Ne alaka bir kere ben sakar değil uğursuz ve bir o kadarda şanssızım
"Sakarlık ve ben"
"Tamam işte uzatma sakarsın işte bak kapıyı açtığından bu yana hala dosyalar yerde"
Ben bir kere dosyaları niye getirmiştim ki? Ben sekreterlik için gelmiştim ve benim yerim Ceyhun hoca sayesinde burda çoktan vardı.
Kalktı ve bana doğru yürüdü.
"Tamam Sakar kız anlaşılan uzun süre birlikte çalışacağız"
"Gel yardım ediyim çabuk bitsin""Gerek yok"
Dizini yere koydu ve bana yardım ediyordu ki kafamız bir birine çarptı
Sinirle "Gerek yok dedim "
Hiç bir şey söylemedi sadece güldü. Bu adamın bu rahatlığını bir türlü anlayamıyordum
Kalktık bana oturmam için koltuğu işaret etdi. Oturdum ve ilk olarak Annem ve babamın ne iş yaptığını sordu nedenini anlamadım ama yinede cevap verdim
" Ben Anne ve babamı 3 yıl önce trafik kazasında kayb ettim. Hayat onlarsız bomboş "
Çok şaşırdım ama gerçekten bu rahatlığın içinde gözleri doldu ve tek söylediği şey
"Bazı Anne ve babalar çoçuklarına kahraman olmayı, Bazıları ise en büyük yarası olamayı seçer" dedi.
Söylediğinden tek bir şey anladım oda ailesinin onu o kadarda önemsemediğiydi.
"Sanırım ailenizle aranız o kadarda iyi değil "
"Evet istemediğim halde aile zoruyla bu şirketi yönetiyorum, kendi fikirlerim ne yapmak istediğim, nasıl yaşamak istediğim hiç bir şeyi önemsemiyorlar"
"Sanki ben bir kuklayım ve onlar beni yönetiyorlar. Bunları sana niye anlattığımı bilmiyorum ama gerçekten içimden bir ses artık konuşmam gerektiğini söylüyor"
"Sizi anlıyorum" dedim
"Beni anlayamazsın sakar kız. Sen ailesi tarafından sevilen fikirlerine önem verilen, ne meslek seçeceğini soran bir aileye sahiptin ama ben.."
Duyduklarım karşısında adeta yok olmuştum. Bir patronun yani hayatına el koyulan bir patronun bu cümleleri kulaklarımı çınlatıyordu.
Her halde o yüzden ilk sorusu ailem hakkında olmuştu. O benim nasıl bir ailede olduğumu sorup, kendinin neden böyle bir ailede olduğunu sorguluyordu.
Köşede siyah bir gitar takıldı gözüme konuyu değiştirmek adına gitarın kendisine ait olup,olamadığını sordum
"Evet hayallerimi Çalan aileme inat koydum o gitarı oraya"
"Tek istediğim gitar çalarak daha büyük yerlere gelmek istemiştim" .
"Bu arada ben" Alaz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Kayboldum"
Teen Fiction"Bu hikaye Anne ve babası yıllar önce trafik kazasında ölen Ekim'in Aile özlemi ve Anne babası varken bile sevgi görmeyen, istemese bile şirketi yöneten Alaz ve orada stajerliye başlayan Ekim'in kötüde olsa tanışma hikayeleriydi.."