2."Şanssızlık .. "

54 3 0
                                    

"Yıldız' ı parlatırsanız sevinirim"

Üzerime bol bir sweet,cargo pantolon ve siyah bir mont geçirdim. Naz'dan bana şans dilemesini isteyip çıktım.

Şans dilemesini istediğimin sebebi benim tamamen uğursuz olduğumu düşündüğümdü. Böyle dediğime bakmayın anne ve babamı kaybettiğimden bu yana şans hiç yüzüme gülmedi.

Hatta okuluma devam ettiğimde kendi mahallemizden çoçuklar da bana öyle derdi. Ben uğursuzmuşum dokunduğum, sevdiğim her şeyi mahv ediyormuşum.

Annem babam en büyük hazinemdi benim. Onları yok etmişim, sınıfta sevdiğim bir hoca vardı ona çok değer veriyordum bir gün okula gelirken bir serseri arabayla çarpmış artık en sevdiğim hocam da yok, annem, babamda yok yapayalnızım, uğursuzum işte..

İş yerine varmak üzereydim taksi parasını verip arabadan indim.

Elimde, işle ilgili dosyalar vardı.
Dosyalardan önemlisi altta kalmıştı onu üste geçirmeğe çalışıyordum ki, birden birisi ile çarpıştım.

Kahverengi gözleri, dağınık saçları ve üzerine rahat siyah T short ve siyah Cargo pantolon giymiş 1. 90 boylarında 22 yaşlarında bir erkekti.

-"Kör müsün önüne baksana"

"Körüm öyle mi? Asıl sen önüne bak"

-"Sen kimsin? Seni daha önce görmedim "

"Görmenmi gerekiyor? "

-"Soruma soruyla cevap verme! "

"Yürü Git ukala, senin bu boş konuşmalarını dinleyecek vaktim yok, İş görüşmeme geç kalacağım "

-"Boş öylemi"

"Evet boş"

İşte şanssızlığım bir kanıtı daha. Gerizekalıyı atlatıp dosyaları topladım,şimdi devam ede bilirdim.

Resepsiyona geldim ve kendimi tanıttım

"Merhaba ben" Ekim Barçın" iş görüşmesi için gelmiştim"

"Bir dakika efendim" Alaz "beye haber vereyim"
" Alo Alaz bey yeni stajerliye başlayan hanım efendi geldi"

Her halde gelsin dedi ki resepsiyonda duran kadın bana yolu tarif ediyordu

Kapıyı çaldı kadın

"Gel"

Kapının açılması elimde ki dosyaların yeniden yere düşmesine sebep oldu.

Bu oydu şirkete geldiğimde bana çarpan o ukalaydı...


"Kayboldum"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin