bölüm dört

106 24 5
                                    

₊  ׅ ֹ   ♡  𓈒 ࣪   ֢ 

v - for us

"bugün biyoloji çalışsam iyi olur. uzun zamandır çalışmadım." derin bir iç çektim. elenayla konuşuyordum. bugün oldukça erken gelmiştim kütüphaneye. gergindim ve uyuyamamıştım. birkaç saatlik uyku ile ne kadar çalışabilirdim onu da bilmiyordum. kütüphane açılmamıştı bile. yandaki parkta zamana geçiriyordum.

"kendine zaman  ayırmıyorsun." kızgın ama sakin bir şekilde konuştu. "canın istemiyorsa çalışma, uykun var belli. gidip evde uyu. her gün kırk saat çalışmak zorunda değilsin. bu kendine yapacağın en kötü şey olur." sıkıntıdan ağlayacaktım.

"bebeğim anlamıyorsun, çalışmazsam vicdan azabından uyuyaman bu defa." omzundaki elle sözüm yarıda kesildi.

arkadamı döndüğümde jungkookla göz göze geldim. telefonu, etrafı unutmuştum. eminim dışarıdan aptala benziyordum. "merhaba." dedi.

"şey ben seni sonra arayacağım." telaşla telefonu kapatmaya çalıştım. "bu senin dövmeli çoc-" demeye kalmadan kapattım.

"şey merhaba." sesim içime kaçmıştı. "merhaba taehyung." duraksadı. "bir sorun mu var?" kafamı iki yana salladım."anladım, ben bugün erken geleyim dedim. belki güzel bir yer bulurum diye." ne yani benim masamda oturmak istemiyor muydu?

"beraber oturmaz mıyız?" yüzsüz müydüm neydim. iki günde güveniyordum. klasik enayi. "sevgilin?" şaşkınlıkla yüzüne baktım. "sevgilim kim?" kahkaha atmıştı. güzel gülüyordu. "telefondaki." gülümseyerek konuşmaya devam etti.

"yok ki arkadaşımdı telefonda konuştuğum. kendisi üniversiteye gidiyor zaten." gülümsemeye çalıştım. kalbim çıkacaktı. ufacık gülümsedi. "biraz kaysana. ben de oturayım." yana doğru kaydım. "affedersin ben unuttum..." yüzüm domates gibiydi. görmesem de emindim. ne çok gülüyordu bu çocuk. ilk halinden eser yoktu.

"arkadaşın gelecek sandım aslında. o yüzden oturmak için yer arıyorum dedim. belki gelir, her yer dolu olursa eve dönmek zorunda kalırım." yeni uyandığı belli olan sesi uykumu getirmişti.

"şey aslında benim az önce konuştuğum arkadaşımdan başka arkadaşım yok..." şaşkınca bana döndü. "biri yanımda olunca geriliyorum da."

"keşke daha önce söyleseydin, bilmiyordum. yoksa öyle pat diye oturmazdım." sorun olmadığını belirtircesine kafamı salldım. "ayıp olurdu öyle."

on dakika sonra kütüphaneye çıkmaya karar verdik. masaya oturduktan sonra zaman su gibi geçmişti. hiç de gerilmemiştim. bana matematik sorusu da anlatmıştı. birkaç kez molaya çıkıp dersi tamamlamıştık. gururla yaptığım listenin hepsine tik atmıştım. artık rahatça uyuyabilirdim.

ha bu arada jungkook numaramı almıştı.

₊  ׅ ֹ   ♡  𓈒 ࣪   ֢ 

biri beni avutsunbu arada ben düz yazamıyorumVE BİR TEORİM VARşimdi hani biz text yazıyoruz kişilerin isimleri gerçek ama kişilikleri biz kafamızdan uyduruyoruzböyle bir sürü akıcı text yazan yazarlar vartövbe haşa biz şizofreni olabilir miyiz acaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

biri beni avutsun
bu arada ben düz yazamıyorum
VE BİR TEORİM VAR
şimdi hani biz text yazıyoruz kişilerin isimleri gerçek ama kişilikleri biz kafamızdan uyduruyoruz
böyle bir sürü akıcı text yazan yazarlar var
tövbe haşa biz şizofreni olabilir miyiz acaba

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

libHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin