"SEN BUNU NASIL YAPARSIN?! BUNU EN YAKIN ARKADAŞIMA NASIL YAPARSIN?! SANA İNANAMIYORUM. SİZE İNANAMIYORUM!? "
George arabada bağırıp ağlıyordu. Bir anda Techno arabanın torpidosundan iğne çıkatıp arka koltuktaki George'un koluna batırdı. George iğnenin etkisiyle bayılmıştı. Ve Wilbur Techno'ya garip garip bakıyordu.
"Ne? Birinin onu susturması lazımdı. "
"Beyler.. "
"Ne var Phil?! Bi susmadınız ha!"
"Techno.. "
Philza'nın baktığı yere baktı Wilbur ve Techno. Mekanları yani bar.. Birisi tam anlamıyla içinden geçmişti. Camlar ve duvarlarda kırıklar vardı. İçkiler yerlerdeydi ve çok dağınıktı. Bir baskın olmuş gibiydi. Wilbur hemen arabadan inip bara girdi.
"QUACKİTY! BURDA MISIN?! LÜTFEN SES VER! QUACKİTY?! "
Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Her bir yeri arıyordu. Masaların altlarını kırık dökük koltuklar her şey, her şeyin altını üstünü...
"W-Wil-"
Kısık sesi duyar duymaz tanıdı ve arkasını dönüp masanın altına sıkışmış bedeni çıkardı.
"Quackity! Neler oldu? Olamaz fazla kanaman var! "
Sağ baldırından kanlar akıyordu. Kanın rengine göre daha yarım saat önce gerçekleşmişti bu baskın.
"Wilbur... T-tehlike.. P-pe-peşinizde.. "
Quackity gözlerini kapattı.
"PHİLZA! TECHNO! AMBULANSI ARAYIN HEMEN!? "
"N-ne oluyor.. "
Philza ambulansı ararken Techno'ya cevap verdi.
"Bilmiyorum Techno ama başımız çok büyük dertte.. "