"Ah tanrı aşkına ne sahili Chang"
"Ne ya belki seninle zaman geçirmek istiyorum"
"Dünden beri yorgunum"
"Birazdan yorgunluğun gider"
"Madem öyle"
"Güzel"
Sahile gelmiştik bir bank bulduktan sonra oturup bir seyler yemeye başlamıştık
"Al bakalım çayın"
"Teşekkür ederim"
"Ricalaar"
Öyle demesiyle gülmüştüm o da bana gülümsemesini göstermişti
"Chan biliyormusun"
"Neyi"
"Gülerken o iki yanağında da oluşan gamzelerinden dolayı çok masum duruyorsun ve..."
"Ve?"
"Tatlı"
Yediğim şey boğazımda kalmıştı bende öksürmeye başlamıştım o da endişelenip benim sırtıma vurmuştu
"İyimisin"
"Ah! Yavaş nasıl elin var senin"
"Korkuttun beni o yüzden sert vurmak zorunda kaldim çok acıdı mı"
"Iı acımadı teşekkür ederim"
"Rica ederim channie sevdin mi burayı"
"Evet manzarası güzelmiş ben daha önce biraya hiç gelmemiştim hem geldiysem de küçüklüğumde falan hatırlamıyorum"
"Bittiyse biraz gezelimmi"
"Hmhm olur gezelim"
"O zaman hadi kalkalım"
İkiside kalkıp küçük adımlarla kumların üstünde yürümeye başlarlar
"Bir şey söylicem Changbin"
"Söyle"
"Sende çok sert olmana rağmen bazen öyle gözükmüyorsun"
"Yani evet biraz öyle"
"Biraz mı..güldürme beni"
"Niye gülmek sana daha çok yakışıyor"
"Teşekkür ederim Chang"
"Spor salonuna gittinmi hiç sen"
"Iı bu hafta hiç gitmedim"
"Belli oluyor sönmüşsün"
"Hey"
"Tamam tamam özür gidelim o zaman bugün yarın okul var zaten"
"Hiç gidesim yok ama yorgunum dün fazla uyuyamadım"
"Hayır hadi"
"Peki"
*spor salonunda*
"Hadi ama Chan çok yavaşsın"
"Changbin biraz dinleniyim lütfen şunu kaldırmaktan belim çıktı"
"İyi tamam dinlen"
"Teşekkür ederim"
"1 saat"
"Off ya tamam"
"Oflamaa"
Chan Changbin in garezine tekrar yüksek sesle oflar
Changbin de arkasından koltukta duran yastığı fırlatır chan da gülerek koltyuğa kendini atar
"Gıcıkmısın lan sen"
"Olabilir" gülerek changbin Chan ın yanına oturur ve kafasını geriye yaslar
"Acıktım ben"
"Daha demin yedik?"
"Olabilir ben hemen acıkan birisiyim şu an seni bile yiyebilirim
"Ne yesek"
"Bilmem"
"Yaa Chan bana bir sey buul!"
"Çantamda var birseyler ye"
Changbin hemen çantayı alır ve içinde bakar ama bir sey yoktu
"Şimdi bana bak"
Changbin kafasını ona çevirir ve Chan ın ona el hareketi çektiğini görür
"Ya bak bebe seni sikerim açım ben AÇ"
"Bağırma şu gür sesinle kulak zarım patladı amk"
"I'M HUNGRY"
"ANANI S- TAMAM ALICAM SUS"
"GİT ÇABUK
"TAMAM"
Chan kafeterya ya indiğinde Changbin de koltukta put gibi oturuyordu koltuğun kenarında Chan ın telefonundan bildirim gelme sesiyle kafasını oraya çevirchan?"i
"Kim bu?"
Chan telefona uzanır ve eline aldığında Bi kızın ona mesaj gönderdiğini görmüştü
Chan ın geldiğini fark edince ayağa kalkar ve Chan ın karşısına geçip elindeki telefonda yazan mesajı ona göstermişti
"Kim bu chan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|•Golden Brat•|
CasualeSınıfın en güler yüzlü,Altın çocuğu Bang Christopher Chan... Okula yeni gelen sert, Alfa, Kas yığını Seo Changbin... ♠Yan shipler♠ ••••••••••••••• Hyunlix Seungin Minsung ChangChang °°°°°°°°°°°°°°°°°°
