AŞK

Şaşkınlık

  Erken kalktığından dolayı sabahları Müge'yi uyandırma görevi de bana kalmıştı. Her sabah otobüse binmek için yürürken Müge'yi 30 kere arayarak uyandırmaya çalışıyordum. İlk defa etrafımda bu kadar uykuya düşkün her bulduğu fırsatta uyuyabilen biri olmuştu. Şikayetçi değildim bu durumdan. Çünkü artık bizim iyi bir dost olduğumuzu düşünüyordum. Hayatımızda olup biten herşeyi birbirimize anlatır olmuştuk. Oktay ile ilişkisi devam ediyordu fakat ondan farklı farklı isimlerde duymuyor değildim. Oktay ile olan ilişkisini ballandıra ballandıra anlatırken herşey çok güzelken, bir anda dünyanın en kötü adamı oluyordu Oktay onun için.
  Tabi ki bu süre zarfında bende Oktay'ı tanıyordum. Müge ile sürekli dipdibe olduğumdan artık Oktay ile de sık sık görüşür olmuştuk. Oktay kibar, naif gerçekten beyefendi biriydi. Sadece Müge'ye karşı değil herkese karşı böyleydi. Müge'nin bir dediğini asla ikiletmiyordu. "Şuraya gidelim "derdi gidilirdi. "Bunu yiyelim" derdi yenilirdi. Oktay'ın işi olduğu zamanlar  arayıp,
- " canım meyve çekti" derdi.
Yarım saat sonra kapıda bir meyve sepeti.
Şaşkınlıklar içinde ben bunları izliyor ve keşke diyordum keşke benim hayatımda da böyle biri olsa.
  Tartışıyordu evet tartışıyordu diyorum çünkü gerçekten bağırıp çağırıyordu ama kendi kendine. Bu kadar bağırmanın karşında Oktay, asla sesini çıkarmıyor ve hiç birşey demiyor sadece susuyordu. Oktay'a küsüyor, telefonda engelliyor ve kendisine ulaşacağı tüm yolları kapatıyordu. Böyle durumlarda da Oktay tabi ki aracı olarak beni kullanıyordu. Kendini ifade edebilmek için bana yazıyor ve bunları Müge'ye okutmamı istiyordu. Bende bunu yapıyordum tabi ki. Müge daha da umursamaz tavırlara giriyordu ve biz yine eğlenmemize gezmemize devam ediyorduk. Oktay sürekli bana Müge'nin nerede olduğunu soruyordu fakat Müge  asla bunu söylememem için tembihlemişti. Arada kalıyordum. Oktay'ın durumuna çok üzülüyordum, haketmiyordu bunları. Ama Müge'yi de satamazdım.
  Sabah hiç birşey olmamış gibi gelip bana Oktay ile barıştığı söyledi.
- "engellemiştin her yerden, nasıl ulaştı sana ?
- " ben aradım onu. Özlediğimi söyledim gelmesini istedim ve geldi" dedi.
"-Asla konuşmam, ayrılacağım, bitti benim için. Hayatımda başka biri de olabilir "dedin.
" - Vazgeçtim" dedi.
Ben ne diyeceğimi bilemedim ve
- " tabi senin kadarın bana bişey demek düşmez" dedim.