3.Bölüm Pankekler

3 0 0
                                    

 Bir,iki,üç ve "hapşu.." Tekrardan bir iki üç ve "hapşu..." Off elindeki peçeteye sayısını hatırlamadığı kez hapşurdu. Tay'ın taşınma işlemi neredeyse bitmek üzereydi, sadece detay kısımlar kalmıştı. Off'un alerjisi toz yüzünden iyice artmış, aralıksız hapşurmaya başlamıştı. Tay Off'a yeni peçete vermek için koltuktan kalkmak üzereyken Off sinirli bir ses tonu ile " Sakın kıpırdama yerinden." dedi. Tay "Peçete verecektim ya." dedi huysuzca. Off aynı huysuzlukla cevap verdi. "Hayır istemiyorum. Sen hareket ettikçe bir sakarlık yapıyorsun. Ben sana niye yardım etmeyi kabul ettiysem sanki. Ev taşırken hastanelik olan ilk insan olacaktım. Tanrıya şükür et New geldi yardıma. Hadi ben senin yakın arkadaşınım da çekiyorum seni. Hani kendim seçtim bu kaderi. Onun ne zorunluluğu var. Hayır adam seninle ilk karşılaştığından beri senin arkanı topluyor. Ve hala gülümseyebiliyor" dedi hayretle.

Tay kira sözleşmesini yapar yapmaz Off'u ikna edip aynı gün evi taşımaya başlamıştı. Taşınacak çok bir eşyası olmadığı için nakliye şirketine para vermek istememişti. Ama ikisinin de unuttuğu büyük iki problemleri vardı. Tay ve sakarlıkları... Başta Off çok tepki vermek istemese de bir yerden sonra canına tak etmişti. 3 kere sakatlanmaktan son anda kurtulmuştu genç adam. Daha fazla dayanamayacağına kanaat getirdikten sonra Tay ile ortak olan arkadaşlarını aramış ve yardım için resmen yalvarmıştı. Ama hepsi bir şekilde meşguldu ya da meşgul taklidi yapmışlardı. Son olarak,Tay karşı çıkmasına rağmen, New'i aramış ona sormuştu. Genç adam evde olduğu için iki dakika içinde gelmiş ve onlara yardım etmişti.

Off kendi kendine söylenmelerine devam ederken New yanında oturan Tay'ın kulağına eğilip "Kendi için söylenmeyi bıraktı benim yerime de söyleniyor. Hep böyle mi?" dedi ve kıkırdadı. Tay her ne kadar gülümsemesini tutmak istesede New'in söylediği şeye kafasını sallarken kahkaha attı. "Neye gülüyorsunuz siz orada kikir kikir" dedi Off yaşlı öğretmen misali. "Önemli bir şey değil Peng! Senin alerjiler daha da artmadan sen git istersen. Çok bir şey bir kalmadı. Gerisini hallederim ben" dedi Tay. "Sen gerisini halledicem diye olanı da bozarsın Peng. Sana hiç güvenmiyorum." sesindeki Tay'a olan güvensizlik çok net seçiliyordu. "Ben de buradayım. Bana güvenebilirsin" dedi New her zamanki güleç yüzüyle. Off New'in sözünden sonra bir Tay'a baktı ardında New'e. Çokta kurcalamayıp ayağa kaltı ve kapıya doğru ilerledi, Tay'da peşinden onu geçirmek için. "Tay cidden New'e yemek mi yapıyorsun yoksa ısmarlıyor musun bilmiyorum ama adama akıllı teşekkür et. Cidden baya yardımı dokundu sana" dedi ve hapşurdu. Hapşururken fikri değişmişçesine "Yine de dikkat birşey olursa yaz bana. Tamam mı?" Tay Off'a kafa sallayarak cevapladı. Off gittikten sonra New'in yanına salona döndüğünde New kırılmış daha doğrusu Tay'ın kırdığı kapı kolunu tamir ediyordu. Tay normal şartlarda tanımadığı birinden bu kadar yardımı asla kabul etmezdi ama New'de başka bir şey vardı. Tam olarak tanımlayamamış olsada insana kendini sevdiren bir auraya sahipti.

"Tay bunları hallettim ben ama çok sağlam değiller ev eski olduğu için. Kullanırken dikkat et." dedi ilgili bir ses tonuyla. "Cidden ev çok eski. Ben zorundaydım ama sen niye bu kadar eski bir eve taşındın ki ? Bence daha iyi bir yer bulurdun" dedi. New söylemekle söylememek arasında git gel yaşadıktan sonra söyleme kararı verdi. " Ev büyükannemin evi o yüzden" dedi eliyle ensesini kaşırken. Tay kırdığı potu fark edince gözlerini büyüdü ve alt dudağını ısırdı. Şimdi bir çok şey yerine oturmuştu. Anahtarı bu kadar hızlı alışı veya ev sahibinin onun lafı ile evi vermesi... Hoş şimdi genç adamın yüzüne evi kötülemişti. Lafı nasıl kıvıracağını düşünürken New ile göz göze geldi. Ortamın saçmalığı ikisine de komik gelmiş olacak ki aynı anda kahkaha attılar.

" Rezilim ya" dedi Tay gülümserken. " Yani ben söylemeden bilemezdin. O yüzden suç senin değil ve gerçekten ev çok eski" dedi. Bir kaç saniyeliğine ortamda oluşan garip sessizlikten sonra " Kahvaltı mı akşam yemeği mi" diye sordu Tay. "Anlamadım" "Akşam yemeği mi daha çok hoşuna gider sabah kahvaltısı mı? Bu kadar yardımından sonra teşekkür etmem

Love SomeoneWhere stories live. Discover now