3.Bölüm "Nisa'ya Veda"

13 3 0
                                    

BUĞLEM

ÖZET

Öyleydi. Orkun ne zaman aklıma gelse gözümden bir damla yaş akıyordu. Ağlamak yerine kendimi tutuyordum. Fakat gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. Cesaretim var mıydı itiraf etmeye? Hayır yoktu. Kötü bir cevaba kalbim hala hazır değildi. "Keşke beni sevsen". Sessizce söylemiştim. "Seni seviyorum", benden başka ses duymamla gözlerim açıldı. Fakat kimse yoktu. Bu sevgi beni delirtmeye de başladı. Sonum hâyır olsun. Başımı geriye yaslayıp müziğe kendimi teslim ettim.

Müziğe o kadar çok dalmıştım ki okulun varlığını bile unutmuştum. Kulaklıkları kulağımdan çıkarıp oturduğum yerden kalktım. Ön bahçeye vardığımda bahçede kimse yoktu. Kahretsin ders başlamıştı. Okulun merdivenlerini çıktıktan sonra sınıf kapısının önüne geldim. Hoca inşallah derste değil umudu ile kapının üstündeki cam kısımdan içeri baktım. Hoca içeri girmiş ders anlatıyordu.

-Bir sorun mu var?

Arkamdaki sesle kapıdan çekilip arkama döndüm. Uzun boylu erkek duruyordu.

-Hayır. Sorun yok.

-İçeri bakıyordun o yüzden sordum.

-Anladım.

-Duyuru yapmak için gelmiştim.

-Ne duyurusu?

-11 sınıflara özel yarışma düzenleniyor. Sınıftan 6 çift sıra sıra hazırlanan oyunda yarışacak bunun duyurusunu yapacaktım.

-Tamam sen yapma ben yaparım.

-Peki teşekkürler.

-Rica ederim.

Çocuk diğer sınıfa girerken cesaretimi toplayıp kapıyı tıkladım. Edebiyat dersimiz bitmişti. Şimdi ki dersimiz matematikti.

-Pardon hocam geç kaldığım için özür dilerim. Hoca duyuru yaptı da bunun için beni çağırdı.

-Ne duyurusu?

-11.sınıflara özel yarışma düzenlemişler. Bir sınıftan 6 çift oluşturulacak ve hazırlanan yarışmada her bir çift oynayacak.

Duyurumla uğultular çıkarken. Ebru çoktan Orkun'un koluna yapışmıştı. Ebru ile Orkun birlikte bir çift mi olacaklardı yani? İhtimali düşünmek bile istemiyorum. Nefesimi kesiyor.

Yerime geçip dersine geri dönen hocayı dinlemeye başladım.

Okul çıkışı gelmişti. Çantamı toparlayıp sırtıma koydum. Sınıf çoktan dağılmıştı. İçeride tek Asil ve Caner duruyordu. Kapıdan çıkacağım esnada Asil kolumdan tuttu. "Noluyor?", dedim. "Bugün biri ağzından bir çocuğu dövdüğümü kaçırmış. Kim acaba?", dedi.

-Ne saçmalıyorsun?

Kolumdaki elini daha çok sıkmaya başladı.

-Sen olmayasın o kişi?

-Bırak kolumu.

Elimle elini çekmeye çalışıyordum. Asil izin vermeyip hala tutmaya devam etti. Caner'de oturduğu sıradan kalkıp yanıma geldi.

-Bize anlatman gereken şeyler olabilir mi?

-Kimseye bir şey söylemedim. Beni milletin lafı ile suçlayamazsınız. Kolumu da tutamazsın.

Kolumu elinden kurtarıp ovdum.

-Kim söyledi o zaman? Senden başka burada kimse yoktu. Bize yalan söyleme kızım.

-Babam mısın lan sen? Ne biçim konuşuyorsun? Sinirlenmek istemiyorum.

Asil küçümseyeci bir şekilde:

10 Farklı Hayatta: 100 Gün ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin