"Asla Asla„ Deme

100 3 0
                                    

Bu fiçte muhtemelen arada bir düz yazı yazacağım. Olayların gidişatı için. İlkine başlıyoruz.

Adımlarım hem korkarak hem heyecanla birlikte evimin yakınındaki parka iniyordu. Bu parktan asla uzaklaşamamıştım. Kendi evimi alacakken bile buradan aramıştım.

Korkuyordum. Çünkü dokuz yılın ardından on üç yıldır aşık olduğum adamı görecektim. Artık lise birdeki gibi on beş yaşında, sürekli bir sorun çıkartan çocuklar değildik. Yirmi yedi yaşında, olgun ve kendi işini gören adamlardık.

Heyecanlıydım. Çünkü onu görecektim. Yıllardır içimde, sönmeyen aşkımda yaşattığım Taehyung'u görecektim. Ve belki temas edecektim.

Parkın kapısına ilerleyip etrafa bakmadan içeri girdim. Kaydıraklardan birinde oturan bedenle ise durmak zorunda kalmıştım.

Taehyung. Karşımda, kaydırağın ucuna oturmuş bana bakıyordu. Etraftaki sokak lambaları aydınlatıyordu bizi sadece. Gözlerindeki heyecan görülüyordu.

Demek o da buralarda yaşıyordu. Ve şimdiye kadar karşılaşmamıştık.

Gerçi ben üniversiteyi yurt dışında okuduğum için de karşılaşmamış olabilirdik.

Hızla ayağa kalktığında yumruklarımı sıktım. Hem ona dokunmak için yanıp tutuşuyor hem utancımdan yaklaşamıyordum.

Tabii bu utancım onun kollarını iki yana açmasıyla son buldu.

O bana ağır ağır adımlarken ben koşar adımlarla ilerledim. Hızla boynuna atladığımda belimi sardı kolları. Yüzünü boynuma gömdü beklemeden. Sesli bir nefes çekti içine.

Dolan gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Ağlamak istemiyordum ama Taehyung'u görmek içimde bazı şeylerin kopmasına neden olmuştu.

On üç yıldır birbirimize aşık olmamıza rağmen birbirimizden uzak durmuştuk. Çok acıydı.

"Çok özlemişim," diyerek sayıkladı Taehyung. Boynuma değen dudaklarıyla titrek bir nefes verdim. O kadar değişmiştik ki.

"Ben de," dedim boynuna daha sıkı sarılırken "Ben de çok özlemişim." Bir elimi saçlarına atıp okşadım.

"Saçlarını boyatmışsın," dedi mırıldanarak. Evet, kırmızı yapmıştım.

"Evet, sen de," dedim gülümseyerek. Lisedeyken asla boyatmam dediği saçları şuan maviydi.

Bir süre öyle durduk. O geri çekilmedikçe ben de çekilmedim. Ona sarılmak yılların yorgunluğunu üstümden atmış gibi hissettiriyordu.

Benden yavaşça ayrıldığında gerginlikle alt dudağımı dişledim. Kendimi aşırı utangaç hissediyordum.

Göz göze geldiğimizde kollarını belimden çözmedi. Ben de boynundaki kollarımı çözmedim. Gülümseyerek gözlerime bakıyordu. Bense utancımdan gebermek üzere falandım.

Bir elimi burnuma atıp kaşıyormuş gibi yaparak yan taraftaki banklara baktım, "Ee oturalım mı?"

Kıkırdayarak belimdeki kollarını çözdü. Ben de kollarımı çözdüğümde bir eli elime uzandı. Tereddütsüzce elimi tutup beni banka doğru çekti.

Sırtımdan bile ter boşaldığını hissediyordum. Hadi ama ben utanmaz, yüzsüz bir insandım. Taehyung beni nasıl bu kadar değiştirebilirdi?

Banka oturduğunda ben de yanına oturdum. Elimi bırakmazken bir bacağını altına aldı. Bana dönerek oturdu. Bense arkama yaslandım. Elimi tutan eli, bacağımın üzerindeydi.

Ben dudaklarımı dişleyerek ellerimize bakarken o bana bakıyordu. Fark ediyordum ama ona bakamayacak kadar çekiniyordum.

Boştaki elini çeneme atıp kafamı kaldırdı. "Yüzünü görmek istiyorum Jeon," dedi mırıldanarak.

Dudaklarımı serbest bıraktığımda oraya baktı. Şuan kesinlikle ısırmaktan kıpkırmızı ve şiş duruyor olmalılardı. Acısını hissediyordum.

Dudaklarıma bakarken dudaklarını yalayıp yutkundu. Dediği gibi beni rahatsız etmemek için uğraşıyordu.

Rahatsız olmayacağımı, yıllardır hiç tatmadığım halde hasret kaldığım dudaklarını hissetmek istediğimi ona fark ettirmek için başımı ona yaklaştırdım.

Aralık dudaklarından dudaklarıma doğru titrek bir nefes verdi. Yüzlerimiz arasındaki mesafe azalınca durdum. Gözlerindeki bakışlarım dudaklarına indi. Benimkilerden daha dolgun dudakları parlıyordu.

Kafasını yaklaştırıp aramızdaki mesafeyi kapatınca gözlerimi kapattım hızla. Dudakları dudaklarıma değince nefesim durdu. Kalbim bile durdu. Dünya durdu. O anda yaşamayı bırakmışım gibi hissettim.

İki eli de belimi buldu hızla. Ben de ellerimi kaldırıp omuzlarına koydum. Dudakları harekete başlayınca bile ben hâlâ sakinleşip nefes almayı bekliyordum.

Dudakları naifçe dudaklarıma sürtünürken omuzlarındaki ellerimi sıkılaştırdım. Yıllardır beklediğim buydu. Yıllardır istediğim buydu.

Ben düz oturduğum için ona daha fazla yaklaşamıyordum. Bu yüzden yerimde kıpırdandığımda Taehyung belimdeki ellerini sıkışlaştırdı.

Hızla beni kaldırıp kucağına yerleştirince sendeledim. Kolları sıkı sıkıya belime dolanınca ben de boynuna sıkı sıkı sarıldım. Sonunda rahat bir nefes verebildiğimde karşılık verdim.

Ama ben naif değildim. Daha çok, asla tadamadığım dudaklarını, en uç noktasına kadar tatmak için serttim.

Bedenlerimizin yakınlığı yeterli gelmediği için kendimi ilerlettim. İstemsizce kasıklarına oturdum. Bacakları kasıldı, bedenlerimiz bir bütün olmuştu.

Benim öpücüğüm sertken o da geri durmadı. Dudaklarımı sertçe öptü. Sanki bir daha asla öpemeyecekmiş gibi bir üst bir alt dudağımı öpüyordu.

Nefes nefese kalınca biraz geri çektim kafamı. Gözlerimi açıp ona baktım. Ben ona bakınca o da hissetmiş gibi gözlerini araladı.

Gözlerine bakarken aralık dudaklarımı kapatıp yutkundum. "Beklediğime değdi," dedim ensedindeki saçlarla oynamaya başlamışken.

"Keşke beklememize gerek kalmasaydı," dedi belimi okşarken.

"Şimdi birlikteyiz."

"Asla ayrılmayacağız."

Ertesi Gün

Instagram

min.ji.min

jeonkook
Jimin
Gönderildi 02.34

_

kkimtae

jeonkook
gunaydinnn
Gönderildi 02.39

_


min.yunki

jeonkook
Yoongi
Gönderildi 02.42

_


ho_sik

jeonkook
Hoseok
Gönderildi 02.45

_


joonjoonie

jeonkook
Namjoon
Gönderildi 02.46

_


wwhmarkadır

jeonkook
JİNJİNJİN
Gönderildi 02.48

_

Kendinize çok iyi bakın😼💪🏻

Geceyarısı V-KookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin