lost-9

313 34 8
                                    

D-1

Minho?
selam sam

bu sana son mesajım

her şeyi hallettim

evimi topladım

gerekli yerlere bildirdim

Minho?

paramı da almasınlar yani??? fatura vss

valizimi topladım az önce

ama içimde yarım kalmış şeyler var

bilmiyor kimse benim gideceğimi

söylemeyeceğim de

Minho?

ama gitmeden son bir kez görmek istiyorum onları

iyi veya kötü

onlar benim hayatımda bir yerlere sahip oldular

şimdi ise

onlara söylemeden veda etmem gerekiyor

Minho?

sana da çok teşekkür ederim

belki hiç cevap alamadım senden ama

yemin ederim herkesten iyi geldin

eminim ki çok iyi bir insansındır

umarım mutluluklar seni bulur ve peşini bırakmaz

Minho?

şimdi çıkmalıyım

geç olmadan görüşmem gereken iki isim var

sonrasında beni bekleyen bir araba

kendine çok iyi bak olur mu, uçağım bekliyor çünkü

kim bilir belki bilmeden karşılaşırız bir gün, görüşürüz Sam iyi ki tanıdım seni ❤️

Minho's pov

Son mesajı da attıktan sonra sim kartını çıkartıp kırdım hemen. Başka yapacak bir şeyim yoktu. Kalmamıştı. Çırpınışlarım, öğrendiklerim ve belki hâlâ öğrenemediğim şeyler... Bilmiyorum aslında doğru muydu her şeyi terk edişim ya da Felix'in gidişinin ardından kendimi toplayamamış oluşum.

Acıyordu canım aslında. Özellikle öğrendiklerim ağır gelmişti bana. Sam'e hissetmiyorum demiştim ama aslına bakılırsa hissetmemek değildi bu, adı olmamasıydı. Ne hissettiğimi açıklayamıyordum.

Sanki bir tiyatro oyunundaki kimsenin asla hatırlayamayacağı o kişiydim. İlk sahnede çıkıp ilgiyi çekmiştim ama sahnem bitmiş ve başrol geldiğinde çoktan unutulmuştum. Felix, Jeongin, Changbin ve hatta Jisung bile... Sanırım bugün ona da veda etmeliyim. Görüşmek ister mi, o konuda emin değilim gerçi. Sonuçta kardeşi bildiği insan belki de ben hayatlarına girmemiş olsam gitmezdi.

Bir yandan görüşmek istemiyordum da hiçbiriyle. Nedeni basitti, kopamazdım. Son zamanlarda böylesine rahatça gitme planı yapmamın sebebi aslında tamamen onları görmememden kaynaklıydı. Görmediğim için rahattım.

Baktığında hep yalnızdım da aslında. Bu yüzden şu an buralardan gittiğimde tek olacağım düşüncesi korkutmuyor. Korkutan şey; sil baştan yaptığım hayatımda yeniden tüm acıları yaşarsam düşüncesi. Sorun olmaz sanırım, üstesinden gelirim bir şekilde.

Çıkmaya hazırlanırken çalan telefonum ilgi odağım oldu. Az da olsa koliler dolu olduğu için minicik evde artık bir şeyleri daha hızlı buluyordum çünkü eşyalarım çoktan kalkmıştı. Birkaç saate gidecektim de. Chris bana bir araba ayarlamıştı bugün için. Gideceğim yerde yeni bir evim de olacaktı. Şimdiden ayarlamıştım her şeyi.

Telefona baktığımda arayanın Changbin olduğunu gördüm. Açtım hemen. "Efendim."

"Hâlâ emin olamıyorum Jeongin. Ona nasıl söyleyeceğiz bunu?" Neyden bahsediyordu? Tekrar seslendim. "Changbin? Alo?" Duymuyordu sanırım.

"Bilmiyorum Changbin. Sence bu çok kolay gibi mi duruyor? Minho hyung bunu öğrenirse yüzümüze bakmaz daha." Merakım iyice artmaya başlamıştı. Mikrofonu kapattım ve telefonu hoparlöre aldım. Şu an bir yere gitmeyecektim de bu yüzden salona geçip koltuğa oturdum. Dinliyordum sadece. İçimdeki ses bana dinlemem gerektiğini söylüyordu. "Sence ben farklı bir şey mi düşünüyorum? Daha ilişkimizi bilmezken üstüne Felix'i söylemek kolay mı olacak sanıyorsun!"

Nefesim tıkandı. İlişkileri olduğunu bilmediğim bir gerçekti ama Felix... Ona ne olmuştu? Beni terk etmiş olsa da ona olan duygularım hâlâ benimleydi. "Felix'i asla söyleyemeyiz, unut bunu. Kendisi dedi 'Mektupta burada olmadığımı söyledim' diye.  Tam düzelmişken Felix'in burada olduğunu söylememeliyiz ona. Ayrıca o da "Tam olarak düzelmeden görmemesi beni daha iyi" dedi. Unutma bunu." Daha fazla dinlemedim. Kapattım telefonu.

Neydi içimdeki? Hayal kırıklığı? Üzüntü? Pişmanlık? Heyecan? Ah, hayır. Hiçbiri değildi. Sadece buradan gitmemin daha doğru olduğunu anladığım bir andı. Bazen bırakmak gerekir ve ben tam olarak o anı görmüştüm şu an. Ne kadar çok sevsen de geride kalmalı.

Sevgi her zaman yetmiyor ve yetmedi. Sevgi yanılttı. Güvenin olması gerektiğini gösterdi. Aslında güvenin olduğu bir ilişkiydi bizimkisi. Demek ki bazen bitmesi gerekirmiş. Aynı benim hayatımın ilk kısmı gibi. Şimdi ise geçmişte bırakmak zorunda kaldığı o güzel hikayeme tertemiz bir başlangıçla dönme zamanı.

Benim zamanım.

🪽

Nasıl yazsam bilemedim bir türlü... Hatta düz yazı kısmını silmeye bile gelmiştim ama bunlar çıkıverdi bir anda... İçime sinmedi ama atmak da doğru geliyor🥹

*Karakterlerimizin şu anki yaşlarından da bir tık büyük olduğunu düşünebilirsiniz isterseniz 1-2 yaş kadar tam kafamda oturtamadım aralığı 🫠

Sonraki bölüm final ve hazır.

lost, hyunho ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin