Onu Boşversene / Minsung

Belki yakışıklılık olabilir

"Yaz tatili keşke hiç bitmese" dudaklarımı büzdüm

Kıkırdadı "her mutluluğun bir sonu vardır."

"Yoo"

"Sen ve junyoon mesela..."

"Beni üzmeye mi çalışıyorsun ?"

"Yoo"

Kıkırdadım.

"Neyse junyoon öldü bitti o sevmiyorum onu"

"Bişey demedim."

Omzunu ittim. "Hee bişi demedin"

Bana en son sevgilin olmak istiyorum dedikten sonra minhonun normal bir davranışı olduğunu düşünmüştüm çünkü her zaman böyle derdi. Ama o zaman anladım

Ben minhoya aşıktım. Junyoom ile kendimi kandırıyordum sadece ve bunu çok geç öğrenmiştim.

Ne yazık ki.

Bankta oturmuş denizi izliyorduk. Elimde ise pamuk şeker vardı. Tatlı, ve tatlıydı açıkçası neye tatlı diyeceğimi şaşırdım sabahtan beri Minhoyu izliyordum, deli değilim.

Yani belki birazcık çok az ama çok az, kimi kandırıyorum delinin tekiyim onu seviyorum. Bu zaten en büyük delilik

"Yüzümde bişi mi var? Çünkü sabahtan beri bakıp duruyorsun"

"Belki yakışıklılık olabilir" kıkırdadım.

Pamuk şekeri bitirdiğimde çubuğunu çöpe attım. Minhoya elimi uzattım, minho elimi tuttu ve ayağa kalktı ilerlemeye başladık yolda gördüğüm pastaneye girdik. Kurabiye aldık ve sahile doğru yürüdük

Kumların üzerine çantamdan örtü serdim burası pek ünlü bir yer değildi, o sebepten çok insan olmazdı

Hele akşamlara doğru sadece denizin sesi ve biz kalmıştık, ister istemez kalbim hızlı atıyordu zaten

Örtüye doğru uzandım minhoda yanıma uzandı, bir kaç şey mırıldandıyordu sanki ezberlemesi gereken çok önemli şeyler var gibi

Minhoya döndüm gözlerindeki parlak yıldızlara baktım, gökyüzündekilerden bile parlak

"Ne mırıldandıyorsun öyle?"

"Ha?"

"Sadece şey niye mırıldandığını merak ettim."

Minho ile oturur pozisyona geldik, dudaklarımı büzdüm bana yaklaştı elini çeneme atmıştı diğer eli ile belimi kavradı ve iyice yaklaştı

"Bebeğim dudaklarını öpmek istiyorum"

Ben zaten bebeğim dediğinde gittim.

Kaskatım kesilmişti, sıcak dudaklarını benim soğuktan morarmaya başlamış dudaklarıma değdirdi, soğumaktan titreyen bedenim ise sımsıcak olmuştu bile

Ellerimi minhonun beyaz ceketine koydum. Dudaklarını geri çektiğinde ise tekrar üşümeye başlamıştım

Kendi kendime ise mırıldanıyordum

Kıkırdadı. Onun yakışıklılığı karşısında başımı eğdim

"Noldu jisung?"

Ona bakamıyordum

"İstemiyor muydun?"

Başımı direk kaldırdım ve kafamı sağa sola salladım ama minhoya bakınca sırıttığını gördüm, yalancı

"Seni seviyorum jisung"

"Bende seni seviyorum"

İki elinide bellime doladı ve kendine çekti, kafamı onun göğsüne yasladım.

Ve bir süre öyle kaldık. Hayatımda böyle bir ışığı çok geç fark etmiştim. Nasıl fark etmedim diye kendime lanetler yağdırırken, o beni beklemişti

"Bitti"

Gülmeye başladı

"Ben seni her zaman beklerim sen sorun etme"

"Hayır sorun edicem var mı?"

Yanağıma öpücük kondurdu ve gülümsedi. Bunu bir cevap olarak kabul edebilirim.

***

İyi misininz 🕵️🕵️🕵️