Lee Yeun bana hazırladığı her yemekten önüme koymuştu.
"İncecik kalmışsın ye biraz, dala benziyorsun... Gördün mü annem? Burda ben benzetme kullandım"
Minhonun kardeşi olayı anlamaz şekilde annesine bakıyordu, demeyi unutmuşum Minhonun birde dünyalar tatlısı bir kardeşi vardı. "Tamam" diyerek geçiştirdi annesini, yemeğe devam ederken.
"Ben aç değilim aslında ve elinize sağlık çok güzel olmuşlar, ama bunlar bana fazla"
Lee Yeun kaşlarını çattı ve ayağa kalktı elindeki kaşıkla tabaktan aldığı yemeği ağzıma tıktı.
"Peki jisung'cum hadi size iyi eğlenceler"
Diyerek beni yerimden kaldırdı Minhoya bakınca güldüğünü gördüm, ayağa kalktım ve Minho önden ben ise arkasından gidiyordum.
"Nasıl takım elbise ile bu kadar saat kalabiliyorsun"
"Aynı soru ama etekli halinde bende sana soruyorum"
Kıkırdadım, o ise devam etti. "Benim götüm donar hem bu kadar yakışması kurallara aykırı bence"
İçeri girdik ve kapıyı kapadım Minho ise gömleğinin düğmelerini açmıştı, gömleği yere düştüğünde üstüne tişört giydi. Altına ise eşofman çekmişti. Bana uzattığı şort ve oversize sincaplı tişörtü aldım.
En içten şekilde gülümsedim ve bence giyindim, utanma diye birşey yoktu aslında. Ne de olsa sevgilim
Yatağa oturdu duvara dayandı, kucağını pat patladığında paytak paytak ilerledim ve kucağına oturdum.
"Ya annen gelirse"
"Sırıtıp gider"
Gülümsedi, haklıydı annesi çok tatlı bir kadındı. Kapının tıklanmadan açılması ile oraya döndük, kardeşiydi.
Küçük elleri ile gözlerini kapattı ama parmakları aralı duruyordu.
"Ben şey şey alacaktım kalem yok kucak yok silgiii alcam"
Koşarak abisinin masasında bulduğu kalem kutuyu kaptığı gibi koşarak çıktı, giderken kapıyı kapatmayı unutmadı.
Kıkırdadım "Bir rahat vermiyorlar" dedi. Minhonun dediğine gülerken "Ama çok tatlıydı"
"Neyse biz nerde kalmıştık hah buldum" cümlesini bitirir bitirmez dudağıma yapıştı anın şaşkınlığı ile dona kaldım ama devam ettim.
Ayrıldığımız da "Senin geri dönmen gerek jisung, değil mi?" Kafa salladım "En yakın zamanda seni alıp Japonya'ya gelelim tamam mı? Üzme kendini bebeğim"
Dudaklarımı hafif öptü, o akşam onun kokusu ile uyuyamadan trene binmiştim.
Çok huzursuz hissediyordum, geri döndüğümde evde jeongin ve hyunjin vardı ikisi de geldiğimi fark edince odalarından çıktı büyük ihtimal şey yapıyorlardı. Neyse işte ondan
"Hoş geldin hyung" jeongin'i geliştirerek
"Hmhm hoşbuldum"
Zaten akşam bindiğim için saat 4-5 gibi gelmiştim. Bütün herkes toplanıp oturmayı planlanmıştık ve ben hiç istemiyordum. Koltuğa kendimi attım çok kötüydüm ve yorgun. Yüzümü yastığa gömüp ağlamaya başladım.
Kimse duymasın diye ses çıkarmıyordum
*******
Akşam topladığımız da herkes sevgilisiyle duruyordu. Ben kenardaydım
Pizza sipariş etmiştik, ben birkaç ısırık alıp bıraktım minhonun hep kucağına oturduğum tekli koltuğa dizlerimi kendime çekerek oturdum. Minho olsa pizzadan zorla yedirirdi.
Felixin konuşması ile herkes bana ben felixe bakmıştım. "Oralarda genelde Neymar olurdu işte" gülümsedim. "Bir insanın gülümsemesi bile acınası mı olur amıma koyduğum"
"Cidden çok kötüsün daha dün gece beraberdiniz" kafa salladım. "İnstagram" dediğim ile hepsi telefonlarını alıp minhonun instasına girdi "vay piç"
"Minho bunu ben onun yanından ayrıldıktan sonra attı" gözlerimden yaşlar hafif hafif süzülürken seungmin gelip bana sarıldı onla beraber hepsi üstüme çöktü ve sarıldı. "Ben konuşurum onla"
"Anlamıyor musun Chan hyung? Benimle olan bütün fotoğrafları gitmiş yok başka bir kız var" ağlamam gittikçe şiddetleniyordu.
Daha dün onun kucağındaydım neden bunu yaptı? Hayır hayır onun yanında bana gösterdiği sevgi sahte miydi?
*****
Yavaş yavaş evlere dağılmışlardı jeong ve hyunjin ile aynı evde kalıyordum. "Üzme ben kanka"
"Pust telefonuna da bakmıyor" onun sweati ve eşofmanı ile hala aynı yerde oturuyordum. "Boşver hyung üzmeyin kendinizi siz daha yeni sevgili oldunuz biraz tadını çıkarın hadi odanıza" hafif kızmış gibi çıkan ağlamaklı sesim ile onları odalarına gönderdim.
Ben inanmıyorum, çünkü daha dün öptü beni sarıldı kucağına aldı nasıl bir anda oldu ki.
Belki bir süper kahraman gelip telefonunu almıştır sonra ise Minhoya beni tanıyor musun diye sormuştur minho da hayır diyince telefonunu hacklemiş sonra Minhoyu kacirip dovmustur ve puf minho artik o super kahramanin yerinde (dun gordugum ruyayi yazdim)
Saçma düşüncemi kenara bırakıp yatmaya karar verdim. (Sukr sukr yat sen)
*******
Bu bolumde hem minho ile opustu hem garip seyler oldu aq bu 15tstil bana galiba yaramadı.
1 yildir bolum atmiyom (bu skayi yapmam gerekti LSNSSJNS)
Goddbya cnm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onu Boşversene / Minsung
Casuale"jisung bana bak." "Ne var minho?" Ağlamaktan kızarmış gözlerimi sildim. "Onu boşversene, ben varım ve sevgilin olmak istiyorum." Minific / argo / smut ol(m)a(ya)bilir