•Belki de her şey şimdi başlıyordur

62 4 1
                                    

Merhaba, ilk kitabım olduğu için sıkıntı çıksın istemiyorum. İyi dışındaki yorumlarınızı kendinize saklayıp, saygı çerçevesinde durmaya özen göstermenizi arz ederim.

İyi okumalar.


•••



Fallingthedarkness:
Merhaba, acaba bakstırınızı balkonumdan alır mısınız?

Kimvante:
Kendin getiremiyor musun?

Fallingthedarkness:
Üzgünüm, ama düşüren sizsiniz
gelip kendiniz alın lütfen.

Kimvante:
Düşmesini söyleyen ben değilim,
hatta evde bile değilim nasıl alayım?

Fallingthedarkness:
O zaman eve geldiğiniz zaman alırsınız.

Kimvante:
Bir kıyak geçip kapımın önüne koyabilirsin mesela, hm?

Fallingthedarkness:
Hizmetçi değilim, size itaat etmeyeceğim. Dediğim gibi
geldiğiniz zaman kapımı çalın size
vereyim bakstırı.

Kimvante:
Dibin düşer değil mi kapımın önüne getirsen?

Fallingthedarkness:
Lütfen uzatmayın, iyi günler.

Kimvante:
Uzatan ben değilim küçük çocuk,
senden kolay bir şey istedim sadece.
Alt tarafı kapıma kadar getireceksin
merak etme sadece üst kata çıkacaksın.

Fallingthedarkness:
Şuan işim var, ve benimle düzgün konuşmanızı tavsiye ederim.

Kimvante:
Tanrı aşkına tek takıldığın konu bu mu?
Ayrıca istediğim kişiyle istediğim gibi konuşurum karışmaya hakkın yok.

Fallingthedarkness:
Karışmıyorum sadece uyarıyorum anlamamanız zor olmamalı ha?
Ben size saygılıysam siz de bana saygılı olmak zorundasınız.

Kimvante:
Bir de bana uzatma diyorsun, ayrıca hesabımı nerden buldun?

Fallingthedarkness:
Hatırlatırım dostum, şarkı söylerken kapıma gelip bana eşlik etmiştiniz sonrasında hesabımı istediniz ben de verdim. Yazarım dediniz ama yazmadınız beni takip ettiğiniz için yazmam ve hesabınızı bilmem gayet normal.

Kimvante:
Bak bu olmadı, 3-4 paragraf yazsaydın? Daha net bir açıklama olurdu belki.☺️

Fallingthedarkness:
yazıyor...

Kimvante:
Sen ciddi misin?

*görüldü*
11:46

Kimvante:
Geldim eve, getirebilirsen sevinirim.
18:25

Kimvante:
Bekleyecek zamanım yok acele etsen diyorum.
18:30

Taehyung genç çocuğun kapısına varıp zile basmıştı kaşları çatık ve saçları dağınıktı, kapıyı açıp karşısında gördüğü kendi ile aynı boyda; badem gözlü ve tavşan dişleri gönünecek şekilde gülen Jungkook'u görmüştü. Ona bir yumruk geçirmek için elini kapıya koyup çocuğa çarparak içeri girip bir kaç adımdan sonra ona döndü. Ellerini beline koydu.

"İsmin neydi senin?"

"Kapının girişinde kocaman yazıyor, kör müsün?"

*Jeon Family, Welcome to home*

"Jeon?"

"Jeon Jungkook, öğrenemedin mi 4 yıldır?"

Kumral saçlı çocuk önünde ki beyaz tavşana doğru bir adım attı ve durdu.

"Benimle böyle konuşma hakkını sana kim veriyor tavşancık?"

"Sen veriyor olmayacağına göre?"

"Neyse, bakstırım nerde?"

"Aha arkanda."

Jungkook çenesiyde karşısında ki adamın arkasındaki balkonu gösterdi.

"Getir onu buraya."

"Pardon? Eşşeğin mi var karşında, topukla kendin al."

"Senin balkonun git getir."

Jungkook göz devirip salona geçti ve koltuğa oturup TV'ye bakmaya devam etti. Arkasından gelen Taehyung, tavşanın önünde dikildi ve ona dik dik bakmaya başladı.

"Çekil şuradan."

" 'sana itaat etmeyeceğim.' "

"Emir vermiyorum farkındaysan, televizyon izlememe engel oluyorsun."

"Nasıl bu kadar rahatsın acaba?"

"Ne yapayım? Üzerine mi saldırayım?'

"O küçük ellerinle mi? Güldürme beni."

Jungkook ellerine göz gezdirip güldü, ayağa kalkıp onun önüne dikildi.

"Çok yakınsın çocuk."

"Rahatsız mı oldun?"

Jungkook'un yüzüne doğru eğilip sırıttı, sonrasında onu omuzlarından yavaşça itip kalktığı koltuktan geri oturttu.

"Kucağıma geleceksen buyur gel."

Gülmeye başladı Taehyung.

"Çok komiksin çocuk, fakat atladığın ufak bir nokta var. Ben daha ilişki bile kurmadım seninle, ve de, ilişki de kucakta olan ben olmam."

"Hahaha, küçük durmam ve tatlı durmam kucağa çıkacağım anlamına gelmez beyefendi."

"Ha, küçük olduğunu kabulleniyorsun yani?"

Taehyung arkasında ki sehpaya oturup sol dirseğini dizinin üzerine koydu çenesini sol avucunun içine yasladı. Gözünü tavşandan ayırmadı, göz kırptı.

"K-küçük derken y-yaş olarak demek i-istemedim."

"İstediğin şekilde de çocuk, sen hem yaş hem de vücut yapın olarak gayet küçüksün."

Jungkook konuyu dağıtmak amacıyla ayağa kalkıp solunda kalan balkona gitti, yerde ki siyah Calvin Klein bakstırı eline alıp eski yerine geri döndü, Taehyung'a uzattı.

"Buyur, al ve git buradan."

Esmer adam ayağı kalkıp çocuğun elindeki bakstırı aldı ve onun saçını okşadı.

"Dediklerime alınmış olmalısın tavşancık."

"Git diyorum Taehyung, işlerim var demiştim."

"Söylesene, bak saat şuan 20:04 ve en son seninle 11:46 da konuştuk. Ben gelene kadar şu 'iş'lerini halledemedin mi?"

"Sorgu sual yapılması en nefret ettiğim şey, sana hesap vermek istemiyorum anladın mı?"

Genç adam ellerini havaya kaldırıp 'masum' olduğunu göstermeye çalıştı ve bir adım geri atarak ellerini indirdi.

"Bir şey demedim çocuk, gidiyorum o zaman."

Jungkook kapının önünde durup kapı açık bir vaziyette adamın gitmesini bekledi.

"Eşyanı asarken mandal kullanmayı unutma."

Esmer adam kapıdan çıkıp ayakkabılarını giyip doğruldu.

"Unutmuşum pardon küçük bey bir dahakine dikkat ederim."

Jungkook kapıyı adamın yüzüne kapatınca Taehyung göz devirip merdivenlerden yukarı çıktı ve evine girip kapıyı kapattı.

Best Of Me | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin