İblis usulca Havva'ya sokuldu. Genç kadın yasak meyveyi yeme arzusunu bastıramıyordu. İblis bu sefer genç kadının zihniyetiyle oynamaya başladı;
" Daha ne bekliyorsun! Yesene bu güzel, sulu ve tatlı elmaları. Hem kimsede yok burada, kimse göremez seni hepsi senin senden başkasının değil hepsi senin!!"
Kadının arzusu iblisin 'ikna edici' sözleri ile artmıştı. Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi.
Her şey orada bitmişti. Kadın için zaman durmuş, iblis için ise zafer zamanıydı. Tanrı ile girdiği rekabeti kazandığını ve toprak parçasından üstün olduğunu Tanrı'ya kanıtlama arzusu artıyordu. Zaten her şey içindeki arzu yüzünden olmamış mıydı??
Affı olmayan bir hata yapmıştı. Tanrı onu uyardığı halde. Tanrı onu nasıl affedecekti?
Ve kitabın kapağını kapattı Yeonjun.
Kitapta anlatılanları uzun bir süre düşünmüştü. Soobin ona 'insanlar hata yapar ama 1 şansı daha vardır. ' diyordu. Yanlıştı! Düpedüz yanlışlık içerisindeydi. Tanrı bile Havva'ya bir şans vermezken Yeonjun Soobin'e ne diye 1 şans daha verecekti. İnsanoğlu bunu hakediyor. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran özelliği akıldır.
Ama İnsanoğlu aklını kullanmıyor. Hem aklını kullanan bir İnsanoğlu ne diye bir şans daha isterki.
Uzun bir gece düşünmüştü Yeonjun. Affedemezdi. Affetmek istese bile bunu yapamazdı, kırılan kalbini kimse geri onaramazdı.

Ve Havva elmayı yedi.Selamlar.
Ben Michael,
Öncelikle ilk bölümü kısa yaptığım için sizden özür diliyorum. Lütfen hikaye hakkında fikirlerinizi veya önerilerinizi yazar mısınız?
İyi günler dilerim
21/10/2023