GİRİŞ

111 20 296
                                    

(Geçmiş)

Bom boş hastanenin duvarlarında tekrar yankılandı ıssız çığlıklar. Haykırışları büyüdükçe büyüdü.

Sevgisiz büyümüştü belki de, yine de sevmişti. Kendinden çok hemde. Baba olarak görmüştü, bir annenin şefkatini aramıştı, bir abinin korumacılığını aramıştı demekki. Bulabilmişmiydi? Evet. Kalıcımıydı? Hayır. Gitmişti. Yapayalnız, tek başına bırakıp gitmişti. Fakat kendinden bir iz bırakmayı asla unutmamış tı.

Hamile olduğunu öğrendiği günün akşamında terk edilmişti belki de. Ağlamıştı, çok ağlamıştı. Yine de sessizce ağlamıştı.

Şimdi ise içi içine sığmıyordu. Kocasından olan tek iz de artık yoktu.

Çocuğu ölmüştü.

Hep düşünmüştü. Acaba evlat acısı nasıl bir şey? Diye.

Şimdi ise merak ediyordu. Hiç mi üzülmemişti annem, babam atarken  beni sokaklardaki boş tenekelere?

"Annem!" Diye haykırdı tekrar. Ağlaması şiddetlendi. Tekrar kalkmaya çalıştı. Fakat hep boş çabalar dı. Her iki yandan da onu tutan birer doktor vardı. Bir doktor ise sakinleştirici iğne yapmaya çalışıyordu. Fakat genç kadın sabit duramadığından yapamıyordu. "Bırakın!" Diye bağırdı. "Bebeğime gideceğim. Kandırıyorsunuz beni! Yalan söylüyorsunuz!"

Bir an da kapının açılması ile içeri heybetli bir adamın girmesi bir oldu. Hızlı adımlarla genç kadına ilerledi. Kafasını tuttuğu gibi göğsüne bastırdiğinda onun da gözlerinden yaşlar teker teker hücum ediyordu. İçinde bir şeylerin yandığını hissediyordu. Bu kadın için üzülüyordu. Bu kadının her çığlığında onun da canı yanıyordu.

Genç kadın sanki saatlerdir beklediği şey buymuş gibi kollarını adamın iri bedenine doladı. Anında ağlaması şiddetlenirken biraz daha bağırdı. "Annem, bebeğim! Nerdesin? Annen seni daha görmedi yavrum! Hadi bir kerecik gel!" Diye ardı ardına bağırdı. Ardından ise sanki kendisi adamı sıkı sıkı tutmuyormuş gibi, "bırak beni! Bırak çocuğuma gideceğim!" Diye adama bağırdı. Fakat bunları söylerken kollarını daha da sıkmıştı.

Adamın ise bırakmaya asla niyeti yoktu. Yıllardır bu annı beklemişti. Her ne kadar böyle olmasa da bunu yıllardır beklemişti. Kollarını daha da sıkı sardı.

Doktorlar ise fırsattan istifade ederek kadına iğneyi yapmışlardı.

Bir süre sonra kadının bedeni yorgun düşüp, halsizce arkaya düşmeye başladığında adam da hiç bir şey demeden onu yatağa yatırdı.

Kadın o gece uyudu, Fakat sabah bir daha hamile kalmayacağını öğrenince bu sefer sessizce ağladı.

Hep yaptığı gibi.

SONN

Selamünaleyküm arkadaşlarr. Bu kitap aslında 3 Ay falan öncesine ait. Fakat atmak istemediğimden, (kesinlikle üşendiğimden değil.) Atmamışım.

Her neyse uzatmayalım.

İG; kanlı_gecmis

KANLI GEÇMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin