Giriş..'

930 65 12
                                    

Mezopotamya, anlatılamayan destansı topraklar. Sevdalıların kanıyla yeşermiş topraklar.

Gözlerinde ki yaşları ateş niyetine düşüyordu bu cihana.

Altında ki zemin sanki ayaklarının altından kayıyordu. Göz yaşları önünü görmesini engeliyordu.

Ayaz Ağa gözlerini acımasızca kadının üstünde tutuyordu. Terk ettiği, yaraladağı kadının gözlerine utanmasızca bakıyordu.

Dudaklarında izmarite dönüşmüş sigarayı çevik hareketlerle yere attı.

"Bitti mi Ronî?" Yavaş yavaş yutkundu kadın. Boğazından yumru geçmiyordu.

"Beni bitirerek gittin sence de bitmeyelim mi Ayaz?" Çaresizliğin öfkesi doldu kadına.

Öfkeyle itti koca cüsseli adamı.

"Kahrettin beni" tekrar itti ğöğsünden adamı. Koca cüsseli adam bir kadının itişiyle senseleniyordu.

"Nişanımızda terk ettin beni," kadının kollarından tek hamleyle kurtuldu Ayaz.

Ronî arkasından bakarken sıraladı cümlelerini. "Yer, gök şahidim olsun Ayaz, sana olan sevdam kadar acı çek."

Dizlerinin üzerine düştü, yerde ki toprak havaya havalandı. Gözlerini giden adamdan ayıramıyordu.

Başında ki tülbenti tek hamleyle çıkartı.

Ayaz Ağa'nın karısı olma hayaliyle takmıştı bu tülbenti.

Sevdası ona ihanet etmişti.

İstanbul'da başka bir kadınla evliydi ve Ronî'yle aşk yaşamıştı.

Dilinden hıçkırıkları, gözlerinden yaşları akıyordu.

Bulunduğu yere aşiretinden gelen arabalar akın etmişti. Ronî yıkılmış halde kimseyi görmez olmuştu. Kalbi, dili sağır olmuştu sanki.

Göz yaşları dinmiş artık sadece hıçkırıkları vardı.

Ve Mezopotamya o kocaman topraklarına bir sevdalının cesedini daha hapsetmişti.

Anlayamazsın, yarım kaldı...

#Nevan

Merhaba, nasılsınız? Umarım iyisinizdir🤍😽 İlk kitap ve ilk bölümle karşınızdayımm. İlk bölümü pazar gününe kadar atamaya çalışacam. İlk bölümü yayınlandığında nişan gününden iki gün sonra başlatıcam umarım kafanız karışmaz.

Sizleri seviyorum:)

Fêryadê Dîlemın Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin