"Dinlenebildiniz Mi?"
İçeriye Giren Gri Saçlı Çocuğa Karşı Gülümsedi Ve Yavaşça Ayağa Kalktı Sungchan. Yeterince Rahatsızlık Vermişti, Gitmesi Gerekiyordu Artık Ama Dışarısı Ne Kadar Güvenli Emin Olamıyordu.
"Evet, Teşekkür Ederim."
Elindeki Şişeyi Çöpe Atarken Başını Salladı Sungchan. Neden Peşinde Birilerinin Olduğunu Ve Takım Elbiseyle Kaçtığını Söylemeli Miydi?
"Ben..."
"Anlatmak Zorunda Değilsiniz." Gri Saçlı Genç Gözünden Gözlüklerini Çıkarıp Sildi Yavaşça. Bayağı Kirlenmiş Gözüküyorlardı. O An İçeriye Girdiğinden Beri İlk Defa Merakla Etrafına Baktı Sungchan, Çiçeklerle Doluydu Her Yer. Çiçekçi Dükkanı Falan Olmalıydı Burası. "Özelinizi Merak Etmiyorum."
Dondu Kaldı Sungchan, Böyle Bir İhtimali Hiç Aklına Getirmemişti Bile. Dinlendiği Sürede Durumu Nasıl Açıklasam Diye Boşuna Mı Düşünmüştüm Şimdi?
"Ah, Peki, Teşekkürler..."
Ne Diyeceğini Bilemediği İçin Öylece Ayakta Dikildi Sungchan Ve Sessizlik Kapladı Bir Anda Etrafı. İkisi De Birbirine Bakmayıp Karşıdan Hareket Beklerken Dışarıdan Gelen Zil Sesi İle Anlık Afalladı Ve Kapının Arkasına Saklandı. Gri Saçlı Genç Anlam Veremeyen Bakışlarını Gençten Çekip Gelen Müşterileriyle İlgilenmek İçin Kasa Arkasından Çıkarken Gördüğü Bedenler İle Olduğu Yerde Sabitleniverdi Bir Anda.
"İyi Günler, Rahatsızlık İçin Özür Dileriz." Dedi Uzun Boylu Adam. Büyük Gözleri Ve Dudakları İle Oldukça İlgi Çekici Bir Yüzü Vardı Lakin Bakışları Öyle Sertti Ki Gri Saçlı Genç İki Adım Gerilemeden Edememişti. "Buralardan Geçen Takım Elbiseli Bir Adam Gördünüz Mü?"
Kapı Arkasına Saklanan Sungchan, Yukhei'nin Sesini Duyduğu Gibi Olduğu Yere Çökerken Gri Saçlının Kendisini Ele Vermemesini Umdu. Artık Ondan Başka Çaresi Kalmamıştı.
"Dükkandan Çok Çıkamıyorum, O Yüzden Görmedim Kusura Bakmayın." Gri Saçlının Dedikleriyle Yukhei Ve Yanındaki Adamlar Dükkandan Çıkarken Rahat Bir Nefes Verdi Sungchan. Sonunda Gerçekten Kurtulmuştu!
Neşeden Kendi Kendine Sevinç Dansı Yaparken Açılan Kapı İle Son Anda Kendini Durdurdu Ve Gelen Gri Saçlıya Sarıldı Hızla. Gözlüklü Genç Bunu Beklemiyor Olacak Ki Şaşkınlıkla Kendisine Bakarken Sungchan O An Neyin Ne Olduğunu Önemsememişti Bile.
"Siz, Gerçekten De Benim Hayatımı Kurtardınız." Dedi Neşeyle Ve Birkaç Gözyaşı Döküldü Harelerinden. "Kararan Dünyama Adeta Bir Güneş Gibi Doğdunuz!"
"Edebiyat Yapmanıza Gerek Yok, Yalnızca Halinize Üzüldüm."
Genç Hızla Sungchan'dan Uzaklaşırken Sungchan Gülümsemeden Duramıyordu. Bu Genç Öyle İyi Kalpliydi Ki Tanımadığı Halde Kendisine Yardım Etmişti. Ama Sanki Biraz Asık Suratlı Biri Gibi Duruyordu Gri Saçlı.
"Adınızı Öğrenebilir Miyim?"
Sungchan'ın Sorusu İle Olduğu Yerde Kaldı Başta Gri Saçlı. Ne Dese Bilemedi Başta. Gözleri Kararsızlıkla Titrerken Derin Bir Nefes Bıraktı Boş Dükkana. Hevesle Konuşmasını Bekleyen Bedene Karşı Ufak Bir İç Çekiş Olmuştu Bu Hareketi.
"Osaki."
"Benim Adım Da Sungchan, Tanıştığımıza Memnun Oldum Osaki!"
Küçük Bir Baş Sallaması Verdi Osaki, Ardından Üzerindeki Önlüğün Cebine Ellerini Koymuş, Başını Cama Çevirmişti. "Bir Süre Daha Burada Dursanız İyi Olur, Hâlâ Dışarıda Sizi Arıyorlar."
Osaki'nin Arkasından Pencereye Doğru Yaklaştı Ve Dışarıya Baktı Sungchan. Cidden Dediği Gibiydi. Yukhei Sinirle Elindeki Telefona Bakıyor, Yanındaki Adamlara Sert İfadesiyle Emir Veriyordu.
"Gerçekten De Öyle Görünüyor, O Hâlde Bir Süre Daha Sende Misafir Olabilir Miyim?"
Arkasındaki Bedene Döndü Ve Bakışlarını İndirdi Osaki. Yüzünde Düşünceli Bir Hâl Vardı.
"Burada Kalacak Bir Yerimiz Yok Ama, Akşama Seni Buradan Çıkarmamız Gerekecek."
Başını Salladı Sungchan, Yapılacak En Mantıklı Şey Buydu. Gidecek Bir Yeri Yoktu Kaçak Damadın. Bir Süre Daha Yanında Kalması Gerekecekti. İç Çekti Ve Cam İle Arasından Çıkmak İstedi Uzun Boylunun, Lakin Sungchan İzin Vermemişti.
"Geçebilir Miyim?"
"Hayır," Dedi Sungchan Kendinden Emin Bir Tonda. Diğer Her Şeyi Unutmuştu An İtibariyle. Yalnızca Karşısındaki Gence Odaklanmış, Elini Osaki'nin Kafasının Arkasındaki Duvara Koyup Üzerine Doğru Eğilmişti. "Daha Ne Kadar Bu Oyuna Devam Etmemi Bekledin Osaki Shotaro?"
Susmak İstedi Fakat Dayanamadı Shotaro. Başını Kaldırıp Dolu Gözlerini Sungchan'a Dikti.
"Sana Uyayım Dedim."
Shotaro'nun Sert Sesiyle Gülümsedi Ve Başını Hafifçe Eğip Gri Saçlının Omuzuna Koydu Usulca.
"Dünya Ne Kadar Da Küçük, Öyle Değil Mi Sevgilim?"
Sungchan'ın Dedikleriyle Tuttuğu Gözyaşlarını Bıraktı Ve Hıçkırıklarının Duyulmasına İzin Verdi Shotaro. Onu Takım Elbiseyle Gördüğünden Beri Yapmak İstediğini Yeni Yapabilmiş, Artık Titreyen Ellerini Gizleme Gereği Duymamıştı.
"Biz Sevgili Değiliz Sungchan, Ayrılalı Yıllar Oldu."
"Oysa Dün Yollamışım Gibi Seni Japonya'ya. Zaman Ne Hızlı Geçiyor Öyle."
Sungchan'ın Kesik Kesik Aldığı Nefesler Omuzuna Vururken İç Çekişleri Odayı Dolduran Shotaro Başını Kaldırdı Tavana Baktı. Gözyaşlarının Dinmesi İçin Sadece Bunu Yapabilmişti.
"Dünya Bana Karşı Adaletsiz, Sana Karşı İse Fazla Küçük, Sevgilim."
...
SELAM
Hemen Yeni Bölüm Atayım Dedim Duramıyorum Yerimde Ayol
Ya Şaka Bir Yana Yazamıyorum Ben Bu Aralar, Böyle Kendimi Sürekli Tekrar Ediyor Gibi Hissediyorum Kelimeleri Kullanırken...
Ama Sıkıntı Yok Çözücem
Kendinize Çok Çok İyi Bakın, Sağlıcakla Ve Sungtaro İle Kalın!
Babayyy <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runaway Groom | Sungtaro
FanfictionShotaro'nun Kendinden Nefret Ettiği Bir Dünya, Sungchan İçin Yaşanılacak Bir Dünya Değildi. Jung Sungchan × Osaki Shotaro 15 Bölümde Final Serisi-8