Karanlıkta Duyduğu Seslere Anlam Vermek İstedi Shotaro Başta. Gözlerini Açmaya Çalışırken Kolunda Hissettiği Baskı Ve Alındaki Hafif Yumuşak Dokuyla Bilinci Tamamen Yerine Geldi. Hareleri Yavaşça Açılırken Karşısındaki Beden On Gülümsemiş, Saçlarını Okşamıştı Dudaklarındaki Zarif Tebessümle.
"Wonbin?"
Doğrulan Shotaro Dizinde Yattığı Wonbin'e Dönerken Omuzunda Kılıç Asılı Olması Çekti Başta Dikkatini. İlk Başta Anlam Veremedi Olanlara Ve Etrafı İzledi Sessizce. Kırsal Bir Alanda, Ağaçlar Arasında Oturuyorlar, Topraktan Yükselen Yaşamı Adeta Görüyorlardı. Hayır, Kore'nin Betonlaşmış Caddeleri Değildi Burası, Olamazdı Da. Kirli İnsanlar Ve Makineleri Yerine Yaşam Ve Temiz Hava Hakimdi Burada.
"Wonbin...Neredeyiz Biz?"
"Ranjun Şehrine Yakınız Efendim, Buhir'e Varmadan Önceki Son Şehrimiz. Yakınlardaki Ilsa Kasabasında Geceyi Geçirirsek Sabaha Merkezde Oluruz."
"Anlamadım?"
"Ah, Ani Bilinç Kaybı Yaşadınız, Her Şeyi Bir Anda Söyleyerek Daha Çok Ağrıtmışımdır Başınızı."
"Wonbin, Eunseok Nerede? Biz Şu An Neredeyiz? Omzundaki Kılıç Ne?"
Shotaro'nun Şaşırmış Ve Ürkmüş Bakışlarıyla Ne Olduğunu Anlayan Wonbin İç Çekti Ve Yavaşça Kılıcını Çıkarıp Tam Da Shotaro'nun Bacaklarının Önüne Sapladı.
"Anlaşılan Yine Oluyor...Üzgünüm Ama Siz Şu An Efendi Shotaro'nun İçine Girmiş Habis Bir Ruhsunuz Ve Benim Sizi Öldürüp Efendimi Kurtarmam Gerekiyor..."
Duydukları Shotaro'da Şok Etkisi Yaratsa Da Aklına Gelen İlk Şeyi Yapmış, Elleriyle Yüzünü Kapatıp Sonunun Gelmesini Beklemişti. Kaçmak? Onu Sadece Aklı Başındakiler Yapardı.
"Ve Böylece Cidden Efendi Shotaro Olduğunu Kanıtlıyorsun...Böyle Bir Durumda Kaçmak Ya Da Bana Saldırmak Yerine Deve Kuşu Gibi Davranan Bir Başkası Yok, Olamaz Da."
İç Çekip Kılıcını Kınına Koyan Wonbin Yerdeki Bedeni Bezmişlikle Kaldırıp Kucağına Alırken Bir Yandan Da Söyleniyordu. "Hayır Yani, Her Seferinde Nasıl Bu Kadar Salak Olabilirsiniz Diyorum Ve Beni Asla Şaşırtmıyorsunuz."
"Bu İyi Bir Şey Mi?" Ellerini Gözünden Çeken Shotaro Merakla Başını Kaldırdığında Yeniden İç Çekti Wonbin.
"Az Önce Size Salak Dedim."
"Senin Salak Demen Beni Salak Yapmıyor Ya?"
Shotaro'nun Dedikleriyle Tek Kaşını Kaldıran Wonbin. Shotaro İse Minnoş Gülümsemesini Açığa Çıkarıp Saçlarını Karıştırdı. Sevimli Yanını Kullanıp Dikkatini Kullanmak Ve Tam Da O Anda Kaçmayı Düşünmüştü Lakin Wonbin Kucağındaki Bedeni Hızla Çevirmiş Ve Çuval Taşır Gibi Omuzuna Almıştı. Shotaro Direkt Wonbin'in Götüyle Muhatap Olurken Wonbin Kayıtsız Bir Tavırla Söze Girdi.
"Sen Başka Evrenden Buraya Glemiş, Efendimin Reenkarnasyonlarından Birisin. Bu Seni Dolaylı Yoldan Yine Efendim Yapar. Kısaca Olanları Anlatmak Gerekirse Bu Evrendeki Osaki Shotaro Canına Kıydı, Sebebini Bilmiyoruz." Gözleri Yaşla Doldu Wonbin'in Fakat Konuşmaya Aynı Ses Tonuyla Devam Etti. "Üzerinde Tüm Diriltme Büyülerini Kullandım Lakin Ruh İstemediği Sürece Bedeni Canlandıramazsın. Bu Yüzden Diğer Evrende -Nasıl Yaptın Bilmiyorum- Aynı Zamanda Ölmüş Ve Yolunu Kaybetmiş Ruhun Burayı Buldu."
"Peki Ya Senin Efendin?"
"Onu Asla Getiremeyeceğimi Biliyorum Artık, Günlerdir Deniyorum. Senden Önce Bedeni Ele Geçirmek İsteyen Kaç Habis Ruhla Uğraşmak Zorunda Kaldım Biliyor Musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runaway Groom | Sungtaro
FanfictionShotaro'nun Kendinden Nefret Ettiği Bir Dünya, Sungchan İçin Yaşanılacak Bir Dünya Değildi. Jung Sungchan × Osaki Shotaro 15 Bölümde Final Serisi-8