Gangsta's paradise| Taekook

5; Ait Olduğun Yer

hi bitchesss
ben geldim💋
medyayı dinleyerek yazdım
yorum ve oy çok az geliyor
onun dışında okunma baya artıyor
Teşekkür ederim bu bölümde yakınlaşmayı artıracaktım fakat hızlı gitmek istemedim
neyse okuyun işte

BÖLÜM TAEHYUNG'UN AĞZINDAN
YAZILICAK

  

Yb😉😉😉

Taehyung

Jungkook'u şu bir yıldır görmemiştim ve onu binanın önünde bir yıl sonra canlı kanlı görünce o kadar heyecanlanmıştım ki kendimi camdan aşağı onun kollarına bırakasım gelmişti.

Jungkook benim olduğum kata gelip Eun woo'nun açtığı yaralarda teker teker parmaklarını gezdirdiğinde gözümden dudağıma doğru bozuk bir yol izleyen göz yaşıma engel olamadım.

Jungkook'um o kadar güzel bakıyordu ki bana, hipnoz olmuş ve etraftaki herşeye kulağımı tıkamış vaziyetteydim.

Beni arabaya bindirip kemerimi kendisi bağladı ve şoför koltuğuna oturdu.

Yanına ise Oldukça kaslı, uzun boylu, siyah saçlı gayet yakışıklı bir adam getirmişti. Bu adam hatırladığım kadarıyla onun çok yakından arkadaşı Namjoon'du. Jungkook'a yardıma gelmişti.

Arabayı hızlıca sürmeye başladığında alnımı neredeyse onun oturduğu koltuğun yaslanma kısmına vuruyordum. Ama elini arkaya doğru uzatıp başımı tutunca hiç bir şey olmamıştı.

Bana dediğine göre kendi evinde Eun woo'ya bir sürprizi varmış ve benimle ilgiliymiş. Bu dediklerinden sonra heyecanım gitgide artmıştı. Bir an önce evde onunla eskisi gibi başbaşa oturmak, konuşmak istiyordum.

Jungkook'un Namjoonu evine bıraktıktan sonra beni kendi evine getirip kapının önüne nöbette koyduğu onlarca koruması vardı.

Hepsine teker teker bağırıyor sesini yükseltiyordu, ben ise arada onun bu kadar sinirli olmasından korkuyordum. Fakat her bağırmasında sonra bana dönüp "Korkma bebeğim, seni incitecek en küçük bir hamlede bulunmayacağım."
Gibi şeyler söyleyip benim karnımda kelebekler uçuşturuyordu.

Ona bu kadar aşık olduğumu farkedememiştim. Onun yanında olduğum her saniye bana güvende hissettiriyordu, şu ayrı kaldığımız süre tamamen cehennem gibiydi ve Jungkookla karşılaştığım şu zaman içinde hep bir yıl boyunca nasıl yaşadığımı düşündüm.

Korumalarla işi bittiğinde belimden sıkıca kavrayıp kapıdan içeriye soktu. Beraber evin içerisine girip koltuğa oturduk. Bana hala öylesine bakıyordu ki kalbim yerinden çıkacak gibiydi.

Üzerinde siyah deri pantolonunun içine soktuğu beyaz bir gömleği vardı. Bileğinde ki gümüş ve oldukça şık bir saat dikkatimi çekti. Koltukta oturduğu yeri düzeltip yanıma daha çok yaklaştı.

Gömleğinin ellerine doğru gelmiş olan bilek kısımlarını yukarı doğru çekip,  kollarını dizime koydu ve konuştu. Ben ise bileğindeki saatte parmaklarımı gezdirmekle meşguldüm.

"Taehyung, iyi misin?" diye yumuşak bir şekilde tısladı. Gözlerimi saatten çekmeden karşılık verdim. Hala parmaklarımla saati inceliyordum.

"Evet, iyiyim." dedim.

"Kızarmışsın, korktun mu bağırmamdan?" diye merakla sordu.

" Evet, biraz korktum. Bana hiç böyle bağırmamıştın, ilk defa seni böyle sinirli gördüm."