stay stay stay - nanami kento

pt2

Ellerimde poşetler ile marketten dönerken neden hayvan gibi alışveriş yaptığımı düşünüyordum bir yandan da. Sürekli bir şeyleri alma ihtiyacı hissediyor alınca ise keşke almasaydım diye düşünürken buluyordum kendimi.

Poşetlerin bu kadar ağır olması yetmiyormuş gibi bir de üstüne sürekli kulaklığımın kulağımdan düşmesi ile uğraşiyordum.

İşe gitmem gerekiyordu,işimde yeniydim ve geç kalacak olmam da dahil beni nasıl zora sokuyordu düşünmekten zor geliyordu.

Hem poşetlerimin ağırlığı bir yandan da düşüncelerim öyle zor geliyordu ki bir şeyleri görmek ve önüme bakmayı bile unutmamdan dolayı çarptığım bu duvar gibi kuvvet beni geriye atmıştı, hem de dokunmadan yapmıştı bunu.

Elimden bir şeylerin uçması ile market poşetlerimin benden farklı bir yöne,benim ise farklı bir yöne uçtuğumu anlamam çok zor olmamıştı.

"Keşke kulaklıkla bu kadar yüksek sesle Taylor Swift dinleyeceğinize önünüze baksanız,Bayan Yn."

Yerden kalkarken bakışlarımı yere çevirmiş ve gözlerimi devirmistim ayni zamanda. Bu adam benimle dalga geçmekten büyük bir haz alıyordu,üstüne bir de benden nefret ediyordu.

"Rica ediyorum Bay Kento, evin dışında iken bari fazla rahatsız etmeyin, bari burada bırakın da rahatça istediğimi dinleyeyim." diyerek posetlerime doğru ilerlemistim. İçinden düşenleri yerden alıp birkaç defa uflemis üstünü kıyafetim ile silmiş ve insanların bakışlarını umursamadan da posetlerime geri koymuştum.

Posetleri kaldirdigimda ne kadar ağır olduklarını yeni fark ediyordum. Kaldırmam ile beraber indirmem bir olmuştu. Nanami beni baştan aşağı süzüyorken ne yapmam gerektiğini bir türlü anlamiyordum, beynim duruyordu.

"LUTFEN! Bay Kento bakmayı keser misiniz?odaklanamıyorum da."

Nanami'nin bakışlarından bir şekilde pot kırdığımı anlamıştım bu yüzden bana bir kaşını kaldırıp bakacak iken hemen pot kırdığım yerden az da olsa çevirmiştim.

"Yani siz öyle izleyince dikkatim dağılıyor, izleyeceğinize ve bön bön bakıp Taylor dinlememe laf edeceğinize ,Metallicayi ve bana laf yetiştirme işini azaltsaniz süper olurdu."

Nanami, ciddi kişiliğinin altında ki metalci kişiliği farklı biriymiş gibi bana bakmış ve bütün poşetlerimi elimden almıştı.

"Ben taşıyayım Bayan Yn,bu posetleri dairenize ne kadar hızlı bırakıp sizi görmezsem o kadar rahat ederim ayrica günüm o kadar iyi geçer."

Ellerimden alınan poşetler ile şok geçirmiş ve boşlukta kalan elimi bir anda dudaklarımın üzerine götürmüştüm.

"Hepsi ağır olur,lütfen izin verin birazını taşıyayim."

Benimle siz'li biz'li konuştuğunda dolayı ona sürekli bende böyle seslenmeye başlamıştım nedensizce.

Posetlerimi taşıdığında hissettiğim bu mutluluk beni gerçekten de delirtmek üzereydi, arkasından ilerlerken bir yandan sırtını ve ellerinde tuttuğu poşetler ile görünen damarlarına bakiyor, bir yandan da beraber bir çift olsak alışverişe gittiğimizde ne kadar eglenecegimizi düşünüyordum.

Kendi kendime sarki söylemeye başlamıştım, evet.

Taylor swift - stay stay stay şarkısını mirildaniyorken şarkının "alışveriş posetlerimi taşıyorsun ve şimdi ben her zaman gülüyorum." kısmını mirildanirken bu anı fark etmeden yakalamış olduğum kafama dank etmiş ve yolda donup kalmıştım.

Ani bir kendine geliş ile hızlıca nanami'nin arkasından koşturmus ve gülümserken Nanami'nin bana olan soylentilerini duymamazliktan gelmeye çalışıyordum.

"Bayan Yn,keşke biraz hızlı olsanız da sizin yüzünüzden tempomu bozmak zorunda kalmasam da hızlıca işime gitsem nasıl olur?"

Hala bana böyle söylenirken apartmanın kapısını açmış ve ilerlemesi için önüne geçecekken bir anda kendisi sanki süper bir gücü varmış gibi aynı zamanda ağır poşetler ile kapıyı tutmuş ve geçmem için bana yol açmıştı.

"Ay! Teşekkür ederim Nanami. Çok naziksin." İçeri geçerken hızlıca ilerlemiş ve üçüncü kata geldiğimde anahtarlarimi çıkartmış olduğum cüzdanımdan hızlıca kapıya götürmüştüm.

Kapıyı acarken de Nanami'nin bir şarkı mırıldandığıni duymuştum, o kadar isterdim ki bana da dinletsin dinledigi şarkıları. O'nun söylediği ve dinlediği her melodide aklına gelmek isterdim,tıpkı benim aklıma onun gelmesi gibi.

"Buyurun geçin Bay Kento" diyerek içeri geçmesine izin vermiş ve paketleri mutfağa bırakması için tekrardan yol vermiştim. Başı ile anlaşıldı anlamı ile iki kere kafasını aşağı yukarı sallamış ve içeri mutfağa doğru ilerlemisti.

Mutfaktaki tezgahın üstüne posetleri bırakırken bir anda telefonu çalmış ve tezgaha posetleri bıraktığı gibi telefonunu eline almıştı arkada Motörhead - Enter Sandman çalmaya başlamıştı. Yüzümü burusturmustum. bu nasil telefon zil sesiydi böyle? Hepsi yalandan,sahte göz doldurmak için yapılan yargilamalardi. Bana kendisi hakkında en ufak bir detay versin diye sabahtan akşama kadar ofiste istemediğim belgelere bakmayı kabul ederdim.

Bir kızın ağlama sesleri gelirken yerimde donakalmistim telefonda.

"Buyur,güzelim. Evet geliyorum hemen, komşuma yardim etmem gerekti de." Bir yandan kapıdan çıkıyor bir yandan da eli ile el salliyordu bana.

"İyi günler Bayan Yn." Fazla bir samimiyet olmadan,normal iki komşu hatta daha da az olan iki yabancı samimiyetinde bende ona bir anda omuzuma binen yükü göstermek istemiyormuscasina yorgun argın gulumsedim.

"Geliyorum güzelim,yoldayım. Evet istediğin tatlıdan alıp geliyorum." Kapıyı daha fazla duymak istemiyormuscasina kapatmıştım halbuki o kadar fazla şey duymak istiyordum ki...

Bir sevgilisi vardı, bunca zaman taşındığı günden beri sahteden anlasamiyormus gibi davrandığım Nanami Kento'nun bir kız arkadaşı vardı ve kendime yediremedigim tek şey de bu olmuştu.

Kiz arkadaşı olduğunu bilmiş olsaydım ona kesinlikle bu kadar fazla asik olmazdim. Ya da bu sadece geçmişe karşı olan kirginligimdan dolayı kendimi avutma ve aynı zamanda kandirma biçimimdi.

Kim bilir?

SelAM
INANIN BU BOLUMU NASIL yazidjm bilmiyorum bile...
KAFAM karman çorman TAYLOR 1989 eraya GİRDİK
OFFICIALLY 1989 ERADAYIZ SUAN
DELIRIYORUM her neyse...
Nanami beni bi tur donudruruse sevinirim arkadaslae
Bu fivi yurtta almancadan beynim acı çekerken yazdim(hala çalışamadım
Lütfen banaa sabır ihsan başarı beyin ne varsa dileyin çünkü I NEED THEM