Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
kuzey
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
---
gözyaşlarımı serbest bıraktım.. koşarak içeri gittim, hırkamı alıp kendimi dışarı attım..
---
Kuzey'den Ezgi ile havadan sudan konuşuyorduk.
"peki, sevgilin var mı? " bunu neden merak ediyordu?
"var, Melodi. "
"hmm anladım. " yüzü mü düştü? neyse..
"senin varmı? "
"ı ıh"
bir anda yakınıma çekti sandalyesini. sonra üstüme eğildi, yaklaştı..
"ne yapıyors-"
ne olduğunu anlayamadan dudağıma yapışmıştı. şoktan elim ayağım kitlenmişti, kıpırdayamıyordum.. sonra kendime gelip anında onu ittim. "NE YAPIYORSUN PİSLİK?! "
o sırada kapıdan çıkan Melodi'yi gördüm, "Melodi! nereye? "
melodi: ananın-
hemen peşinden koşmaya başladım.. sinirli ve üzgün olduğunu bildiğim için sessizce gidiyordum. o sırada kısık sesle mırıldanmalarını duydum,
⚠ "piç! hain! orospu! orul orul orospu çocuğu! neden ya neden?! " ayıb..
peşinden giderken sahile geldiğimizi fark ettim. yakınlarda olan parkın tarafına döndü.. ben aramızda mesafe bırakarak yürüyordum..
gidip salıncağa oturdu, bende arka tarafta olan ağaçlardan birinin arkasına geçtim. hala söyleniyordu.
⚠ "ya neden ya neden? YELLOZ OROSPU EZGİ! AYNI TÜRDEN OLAN KUZEY! " sinirlenince gerçekten saçmalıyordu.. yanına gitmeli miyim? (git de seni s-)
"git buradan. " demişti neredeyse fısıltı gibi gelen sesiyle. ona döndüm, o sadece azıcık kafasını döndürmüştü. "gitmeyeceğimi adın gibi biliyorsun. "
"tamam, dinliyorum..? " derin bir nefes alıp başladim.. (içimden şükür ediorm izin verdi diye)
Melodi'den içimden bir ses onu dinle diyordu.. "güzelim-" "hoop güzelim falan noluyo lan? "
nefes verdim, "bak Melodi, biz öylesine konuşuyorduk, bir anda sevgilin varmı vs sordu. bende seni söyledim, bu da bir anda sandalyesini çekip yapıştı! bende şokla dondum. biliyorum itmeliydim ama yapamadım.. sonra onu itip geldim.. lütfen beni affet..? "
"düşünmem gerek.. " onu affetmeyi istiyordum ama az sürünsün ehehhe.
"lütfen Melodi'm... " affetsem mi? ama yazar çok kısa sürdüğü için ya ağlarsa??
aklıma gelen fikirle yetimden kalktım ve yürümeye başladım.
"hey Melodi! nereye? " sorusunu cevapsız bırakarak karşıdaki markete girdim, o da peşimden geliyordu.
"Melodi, affetmedin mi? " hala cevap vermiyordum. sonunda aradığım şeyi bulduğumda gülümsedim
"o ne? " elime aldığım çikikatlara bakıyordu. ikisini de gösterdim,
"ya Melodi! " üstlerinde 'salak' ve 'iyiki varsın' yazıyordu. 👉👈
"affettin mi yani? " başımı gülerek salladım.
bana doğru eğilip bir öpücük verdikten sonra çikolataları aldı ve kasaya yürümeye başladı. "sen çık ben geliorum"
Ege'den "KUZEY! NEREYE? " Ezgi'nin bağırışları ve kapı çarpma sesi ile uyandım. kafamı kaldırdığımda Ezgi kapıya şaşkınlıkla bakıyordu. dürttüğümde Zeynep te kalktı.
"ne? "
"şşt az dur.. "
ayağa kalkıp Ezgi'nin yanına gittim. "Ezgi, ne oldu? " bana döndü "bilmiyorum, konuşuyorduk bir anda çıkıp gittiler.. "
başımı olumlu anlamda sallayıp Zeynep'in yanına gittim. "Zeyno kalk bi dışarılara bakalım. " ayağa kalktı "tamam hadi gel"
---
"kuzi kesin Ezgi yalan söylüyor. "
"aynen ama nerede bulacağız onları Ege telefonları kapalı? "
"bilmiyorum.. " sokaklarda boş boş yürüyorduk.
"Zey, sahile gidelim gel! "
"harbi lan koşş" koş dedi ama sadece hızlı yürüyordu.
---
Melodi'den sahilde bir bankta oturmuş çikolatalarımızı yiyorduk. o sırada arkadan bir ses geldi.
"Kuzey! Melodi! " bunlar Ege ile Zeynep'ti.
"noldu lan? " yanımıza geldiler.
"anlatın çabuk" dedi Ege. "sakin lan gelin şöyle, heh. anlat reis"
Kuzey anlatmaya başladı. "kuzi bak bu Ezgi piçi ile konuşurken bu yanıma geldi yaklaştı öptü beni bende şokla tepki veremedim sonra Melosi'yi gördüm peşinden geldim. aha burdayız. "
"bize evden çıkarken öylece gittiler demişti. inanmamıştım zaten, orospu çocuğu. " Ege çok sinirliydi. Zeynep de öyle.
⚠⚠REKLAM⚠⚠ yeni bir kitap yazacağım ona bakabilersiniz en geç yarın görüceksiniz teşekkürler.
