Z: Merak etme. Yalnız kalmak istemiştir.
S: İstemese şaşardım zaten!
Savaş Fırat'a mesaj atar.
Savaş:
Fırat Barış nerede biliyor musun?Fırat:
Ne bileyim ben.Savaş'ın telefonu çalar.
Z: Kim?
S: Barış arıyor!
Savaş heyecanla telefonu açar.
S: Abicim neredesin sen gözünü seveyim ya.
B: Abi yardım et ne olur bana yardım et. *Ağlayarak*
S: B-Barış iyi misin ne oldu!
B: B-Babam. *Ağlayarak*
S: Babam mı? Babam ne yaptı sana!
B: B-Babam beni k-
Telefon kapanır.
S: Alo Barış! Barış!
Z: Ne oldu?
S: Yardım et dedi babam dedi. Ya bu adam Barış'a ne yaptı ya!
Savaş'ın gözleri dolar.
S: Allah kahretsin ya...
Zerya Savaş'ın omzuna dokunur.
Z: Endişelenme. Baban Barış'a bir şey yapmaz.
S: A-Ama sesi çok kötü geliyordu Zerya... Ben çok korkuyorum...
Savaş Zerya'ya sarılır ve ağlamaya başlar.
S: Kardeşimi bile koruyamıyorum ya... *Ağlayarak*
Zahit'in evi
Zahit Barış Savaş'la konuşurken telefonu elinden almış ve kırmıştır. Barış titreyerek Zahit'e bakıyordur. Zahit bir şey demeden Barış'ı bayıltır ve sandalyeye bağlar.
20 DAKİKA SONRA
Aradan 20 dakika geçer ve Barış yavaş yavaş gözlerini açar. Gözlerini açtığında ellerinden ve ayaklarından bağlı olduğunu görür. Zahit gelir.
B: Bana bunu niye yapıyorsun? Zaten ruhumu öldürmedin mi sen. Ulan benim ruhum çocukluğumdan beri ölü be!
Zh: Bence biraz daha sus.
Sert bir tokat atar ve Barış bayılır. Zahir Barış'ı çok kötü döver. Aradan 10 dakika geçer ve Savaş gelir.
S: BARIŞ! BARIŞ NERDESİN ABİCİM!
Barış yavaş yavaş ayılır. Savaş'ın sesini duyar.
B: A-ABİ! Aaaah!
Savaş koşarak sesin geldiği yöne gider. Barış'ın her yeri kan içindedir.
S: Sana bunu yapanın babam olduğuna inanamıyorum...
B: Hiçbir yerimi hissetmiyorum ben abi... *Güçlükle*
Savaş Barış'ın yanına eğilir. Ve saçını okşar.
S: Korkma abicim şimdi ambulans çağıracağım hemen hastaneye gideceğiz. İyi olacaksın merak etme...
B: Ç-Çok üşüyorum ben.
Barış titremeye başlamıştır. Savaş hemen ceketini çıkarır ve Barış'a örtüp ambulansı arar. Hastaneye giderler ve Barış ameliyata alınır. O sırada Fırat koşarak gelir.
F: BARIŞ!
Savaş Fırat'ı görür.
S: Sen ne hakla geldin buraya lan. Senin umursamaman yüzünden kardeşim ne hâlde haberin var mı senin!
Z: Savaş tamam sakin ol hayatım.
S: Nasıl sakin olabilirim ben Zerya ya! Barış o hâldeyken ben nasıl sakin olabilirim! Ben daha kardeşimi o babam denen adamdan koruyamıyorum! Ne hâldeydi görmen lazımdı! Her yeri yara bere, kan içindeydi! Bu adam benim kardeşimden ne istiyor Zerya!
Fırat bunu duyunca sinirlenir.
F: Baban nerde!
Z: Fırat sende saçma sapan bir şey yapma.
F: Ne yapmayayım ya! Barış o adam yüzünden belki ölebilirdi!
Der ve şirkete gider.
Cy: Hoş geldiniz?
F: Zahit Yesari burada mı!
Cy: Evet?
Fırat hızlı adımlarla Zahit'in odasına gider.
Zh: Sen kimsin be.
F: Ecelinim Zahit Yesari! Daha doğrusu katilin!
Zh: Ne saçmalıyorsun sen.
F: Valla ben bir şey saçmalamıyorum. Ama Barış'ın hâlinden buraya geldim. Sende hiç utanma yok mu be, Barış'ın ne suçu günahı var! Sen baba olabildin mi cidden ya? Şöyle sorayım; Barış'a baba olabildin mi sen? Çünkü bir baba çocuğuna böyle davranmaz!
Der ve hemen hastaneye gider.
F: Barış nasıl?
Z: Sağ kolu feci zarar görmüş, şerefsiz nasıl dövdüyse artık. Sağ kolunu bir süre kullanamayacakmış. İstersen doktoruna sor.
F: N-Ne?
Fırat sendeleyerek duvara yaslanır.
F: Keşke gittiğimde gebertseydim onu!
Z: Fırat tamam sende hemen sinirlenme.
F: Sinirlenmeyip de ne yapayım ya?
Z: Barış'ı görmen daha iyi olur.
Fırat önce Barış'ın doktorunun yanına gider ve daha detaylı bir şekilde öğrenir. Hemen Barış'ın olduğu odaya gider. Barış masum bir şekilde yatıyordur. Fırat Barış'ın yanına eğilir.
F: B-Barış... O pezevenk nasıl seni bu hâle getirmiş...
Barış yavaş yavaş gözlerini açar. Fırat biraz da olsa gülümser.
F: Nasılsın...
B: Yorgun...
F: Ne yapıp edip o şerefsizi hapse atmak elimden geleni yapacağım sana söz veriyorum.
Fırat yavaşça Barış'a sarılır.
Bölüm sonu...