1

1K 55 25
                                    

Hellooo canlarımm vurdulu kırdılı bir ficle geldimm. Uzun zamandır böyle bir fic yazmak istiyordum ve sonunda yazma fırsatı bulabildim. Umarım istediğim gibi yazabilirim ve sizde beğenirsiniz.

İlk defa vampirli ve katilli bir fic yazıyorum o yüzden kendi aklımdan uydurmaya çalışacağım. Umarım eğlenerek ve severek okuyacağınız bir fic olur canlarım, iyi okumalar dileriim<3



Kim Taehyung, kendini normal bir insanmış gibi tanıtır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kim Taehyung, kendini normal bir insanmış gibi tanıtır. Vampir olduğu için yaşı oldukça fazladır, ama tanıdığı kişiler onu 32 yaşında olarak biliyor. Neredeyse 3 yıldır Jungkook'a katil olduğunu bildiği halde takıntılı.

 Neredeyse 3 yıldır Jungkook'a katil olduğunu bildiği halde takıntılı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jeon Jungkook, hiç acıma duygusu olmayan bir seri katildir. 25 yaşındadır, Hoseok ve Yoongi adında iki tane mafya arkadaşı vardır. Arkadaşlarına karşı oldukça samimidir ve sadece sevdiği insanların yanında rahat ve sevecen davranır.



Jungkook cebinden çıkardığı mendille elinde ki kanları silerken, zifiri karanlık olan ve sessiz sokakta ilerlemeye başladı.

'Evet, bir piçin daha izi bu dünyadan silindi.' Dedi içinden.

O sadece kötü insanların canına kıyıyordu. İyi insanlara hiçbir şekilde dokunmuyordu. Suçsuz insanlara kötülük yapanları bu dünyadan siliyordu sadece.

Şehirden uzakta olan ve kimsenin yerini bilmediği evine doğru gitmek için arabasına bindi ve uzaklaşmaya başladı.

45 dakikalık bir yolun sonunda arabasını evinin önüne park edip arabasından indiği gibi evinin bahçesine girdi.

Bakışları evin etrafında olan ağaçlara kaydığında gölge gibi bir şey gördü. Kaşlarını çatarak oraya baktı, kimseyi göremediğinde omuz silkip evine girdi.

Üstünü değiştirdiği gibi tekrar evin bahçesine inip kanlı kıyafetlerini yaktı. Karşısında yükselen ateşi, ellerini gri eşofmanının cebine sokarak ve başını hafifçe sağ omzuna eğerek izledi.

Bir kaç dakikanın sonunda bütün kıyafetleri yanıp kül olurken, ateşin üstüne su döküp söndürdü ve evine geçti.

Adımlarını doğruca geniş odasında ki banyosuna yönlendirirken, ıslık çalarak ve keyifli bir şekilde ağzının içinde şarkı mırıldandı.

Evi iki katlı olmasına rağmen izleniyormuş gibi hissediyordu ve neden böyle hissettiğini bilmiyordu.

Bunuda siktir edip duşa girdi. Yaklaşık yarım saatin sonunda duştan çıkıp kıyafetlerini giydiği gibi mutfağa ilerleyip kendine güzel bir kahve yapıp salona ilerledi ve kendini rahat koltuğa bıraktı.

Kahvesinden büyük bir yudum alıp, başını geri atarak koltuğa yaslayıp gözlerini yumdu.

Evinde ki sessizliğin tadını çıkarırken, koltukta biraz daha rahat bir pozisyona getirdi bedenini.

Ama zilin çalmasıyla bu rahatlık kısa sürmüştü. Başını yasladığı koltuktan yavaşça kaldırıp, elinde ki kahve dolu bardağı önünde ki sehpaya bıraktı ve ayaklandı.

Kapıyı açmadan önce koltuğun kenarına sıkıştırdığı silahını eline alıp, kolunu arkasında tutarak kapıya ilerledi.

Kapıyı açıp gelen kişiye baktığında derin bir nefes aldı. En yakın arkadaşları gelmişti. Yoongi ve Hoseok...

"İnsan geleceğiz diye haber verir manyak herifler!"

Jungkook kaşlarını çatarak konuştuğunda, Yoongi ve Hoseok kıkırdayarak içeri girdi. Jungkook ise gözlerini devirip, etrafı kolaçan etti ve içeri girerek kapıyı kapattı.

Ardından da salona geçtiğinde iki arkadaşınında koltuklara yayıldığını gördü. O da kendini koltuğa bırakıp konuşmaya başladı.

"Eee, sizi hangi rüzgar attı buraya? Habersiz gelmezdiniz siz?"

"Ne be oğlum, sürpriz yapalım dedik fena mı?" Jungkook sırıtarak başını sırtını yasladığı koltuğun kenarına yaslarken, gözleri Hoseok ve Yoongi arasında mekik dokudu.

"Gelirken kimse görmedi değil mi sizi?"

"Merak etmeee, sence iki tane mafyayı takip etmek çok mu kolay?" Diye kendini beğenmiş bir şekilde konuştu Hoseok.

"Hoseok'a katılıyorum, bir düşün yani sence bizi biri takip edebilir mi? Peh, hiç sanmıyorum." Dedi Yoongi tek bacağını kaldırıp, ayak bileğini dizine yaslayarak.

"İyi bari, güveniyorum size."

"E bir zahmet güven amına koyayım, her bokunu biz temizliyoruz." Hoseok yaylana yaylana konuştuğunda, Jungkook kıkırdadı.

"Aman abartma be, altı üstü geride bıraktığım cesetleri toplatıyorsunuz çok mu? Hani kardeşinizdim ben sizin be?"

"Öylesin zaten, aksini iddia eden yok." Yoongi ayağını sallayarak konuştuğunda Jungkook güldü.

"Eee, bir şeyler içer misiniz?"

"Sen ne içiyorsan bizede ondan ver, fark etmez." Jungkook Hoseok'u başını sallayarak onayladığında, ayağa kalktı ve mutfağa ilerledi.

Tezgahın önünde durup, kahvenin pişmesini beklerken tezgahın üstünde duran parmaklarını ritimli bir şekilde tezgaha vurdu.

Arkasında bir hareketlilik hissederken, tezgahta ki elinin hareketleri durmuş ve arkasına bakmıştı.

Kimseyi göremeyince kaşlarını çatmıştı karmaşayla. Ve bir yandan da hâlâ izleniyor gibi hissediyordu.

Bilmiyordu ki peşinde kendisine 3 yıldır takıntılı olan bir vampir vardı...



Bölüm sonuuu

Eveeet geldik ilk bölümün sonunaaa. İlk bölüm olduğu için fazla uzun yazmak istemedim, ilerleyen bölümler daha da uzun olacak.

Sizce nasıl olmuş? Umarım beğenmişsinizdir canlarım, oy verip yorum yapmayı unutmayınn sizi seviyorumm<3

Instagram: _taekookk_vjk_

Serial Killer | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin