《Şans Zamanın Ötesinde》

92 14 85
                                    

︎EPISODE 16

                                  Hello!!!!

  Size çok güzel olduğunu düşündüğüm bir
     bölüm yazdım, seveceğinize eminim!!

    Öyleyse heyecanı hissederek okumanız
       dileği ile keyifli okumalar dilerim =)

                •Hiçbir zaman şansa talip        olamadım, hiçbir zaman sende ben                            olmadığım gibi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                •Hiçbir zaman şansa talip
        olamadım, hiçbir zaman sende ben
                           olmadığım gibi.
          Bu aşkta artık ikimize bir şans
               vermeyecek, doğru zaman
           hiç gelmeyecek bizim için ve ben
             dünyanın ahıyla uğraşarak
           yavaş yavaş seni unutacağım.

                                    🖇

Karmaşık mecralar içerisinde tozun dumana karışması, etraftaki canı için koşturup çığlık atan insanları yok edemiyordu. Bu toz yığının yaptığı araba camından yüzü görünmeyen katilin yaptığı izdihamı göstermekti ve bu katil insanları acımadan tek tek arabalarından indirip öldürüyordu, sanki insan kanına susamış bir canavar gibi gözlerinde tek bir acıma duygusu olmadan yapıyordu bunu.

O bunları tereddütsüz bir şekilde yapmaya devam ederken, ben bu görüntüleri izledikçe şok üstüne şok oluyor ve tüylerim diken diken oluyordu, tüm bu korkunç manzara bana yapmam gerekenleri unutturuyordu.

Fakat artık kimsenin canı için kurtulmak adına attığı çığlıkları belirli bir süre işitemedim, bu beni daha çok ürküttü, gözlerimin karşımdaki manzaraya kitlenmesine sebep oldu.

İçgüdülerim bu arabadan kaçmam ve diğerleri gibi benide öldürmeden buradan çok fazla uzağa gitmem gerektiği sinyallerini veriyordu, cehennemi andıran bu görüntü artık daha da korkutucuydu.Hiçbir şey düşünmeden direkt olarak arabanın ön kapısını açmak için kulpunu tuttum, kulpu çekmemle kapıların kilitli olduğunu anladım.

Panik beni yavaş yavaş korkuya itti, aceleyle arabanın içinde kendimi korumak için bir şeyler aramaya başladım. Durumum gittikçe fena bir hal alıyordu, telefonum bile yoktu, Namjoon ise yanımdaki şoför koltuğunda olması gerekirken kendisine dair hiçbir iz yoktu.

Neler olduğunu anlamak için düşünmeye zamanım bile olmadan kendimi ön koltuktan arka koltuğa doğru attım. Elimde hiçbir şey yokken sadece kapıların kilitli olmasına güvenmeye çalıştım bu yüzden de koltuğun arkadasında saklanmaya karar verdim.

Ne kadar süre geçtiğini kapattığım algılarım ve korkudan hızlı atan kalbim yüzünden kestiremiyordum. Lalin artık ufacık bir ses bile duyulmuyordu, bu bana
o katilin etrafımdaki tüm insanlığı katletdiğini, sonrada buradan gittiğini gösteriyordu.

Don't Look For Me Far | JTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin