3 KaFaDaR

1.BÖLÜM

"Gül! Gül kalk! Ya Gül kalksana! Demet yardım et de şunu kaldıralım!" Diye bağırdım. "Ben seni kaldırmasını bilirim." Diyerek odadan çıktı Demet. 1-2 dakika sonra ekinde yastıkla "Güülll! Muslera geldiiiii!" Diye bağırarak vurmaya başladı. Gül Muslera'yı duyunca yataktan fırlayıp pantolonunu giymeye çalıştı.

Tabi salak bu heyecanla geceliğimin üzerine giyince Demetle birbirimize bakıp aynı anda göz devirip kahkaha atmaya başladık. Tabi Gül de jeton köşeli olduğu için anladı onu oyuna getirdiğimizi. Yarım yamalak giydiği pantolonuyla kendini yatağa atacakken biz kollarından tutup banyoya fırlattık. Söylene söylene banyoya girdi.

Demet yarım kalmış saçını yapmaya koyuldu. Ben hemen odayı toplayıp altıma tayt üstümede random atlet ile deri ceket giyip aynanın karşısına geçtim. Koyu kahverengi saçlarım onun zıttı olan açık kahverengi gözlerim ile üzerimle uyum içersindeydim. Hemen saçlarımı at kuyruğu yaptım. Fazla makyaj yapmayı sevmediğimden dolayı sadece rimel sürdüm. Yan gözle Demet' e baktığımda altındaki yırtık şort, salaş t-shirt ve kumral dalgalı saçları ile güzel bir kızdı. Mavi gözlerini ortaya çıkarmak ister gibi koyu bir makyaj yapıp gerçekten güzel gözüküyordu.

Gül "Ya kızlar pantolon mu yoksa eşortman mı?" Diye sorunca Demetle aynı anda gardolaba doğru ilerledik. Diz kapakları yırtık dar paça bir pantolon üzerine salaş ve şeritler sayesinde bel kısmını belli eden t-shirt alıp üzerine fırlatıp ayakkabılarımı giymeye gittim. Spor ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Karşı duvara yaslanıp kızları beklemeye başladım. Önce Demet ardından da Gül yavaş adımlarla dışarı çıktı. Gül de koyu kahverengi saçlarını dalgalı hale getirip ela gözlerini rimel ve göz kalemi ile ortaya çıkarmıştı. Üzerindeki deri ceketi ile gerçektende havalı gözüküyordu.

Demeti ortamıza alıp yürümeye başladık. Okulun kapısından girmeden önce okula uyuşuk uyuşuk giren Pelini gördük. Üçümüz de aynı anda "Pelin!" Diye bağırdık. Pelin bir anda tövbe bismillah diyip arkasını döndüğünde gözleri iri iri açıldı. Pelin bir anda "Demet, Gül, Seher!" Diye çığırıp koşması bir oldu. Ben hemen Demet'in arkasına geçtim. Gül iri gözleriyle benim arkama geçti. Demet olduğu yerde zıplayıp "Gelme lan gelme! Hoşt! Pişt! Kış!" Dediğini hatırlıyorum.

Sonra yumuşak bir şeyin üzerine düştüm, üzerimde büyük bir ağırlık ve Gül'ün "Seher!!!" Diye çığlıkları. Pelin hemen Demet'in üzerinden kalkıp özür dilemeye başladı. İlk Demet'i kaldırdı sonra Gül'ün elini tutup çekmesiyle kafam yerle buluştu. "Ah! Pelin bittin lan sen!" Diyip ayağa kalktım. Son hızımla koşup aynı sırada da küfürler yağdırıyordum.

O sinirle ne yaptığımı tam olarak hatırlamıyorum. En son kendimi bir elimde spor ayakkabım okulun bahçesinde "Lan ben senin ebeni s-" "Seher!" Diyen müdürü ve 15 erkeği görmemle ayakkabıyı hemen ters çevirip saçmalamaya başladım "Pelin! Ben kaç numara ayakkabı giyiyo- Aaa hocam sizde mi burdaydınız. Üzerinize afiyet yeni ayakkabı alcaktım. Pelinle numaraya bakıyorduk." Müdürün arkasındaki gülen gruba ölümcül bakışlar atıp "Hocam ben bir ayakkanımı giyim." Diyip hemen yere eğildim ve ayakkabımı giydim.

Ayağa kalkıp "Hadi hocam Allah'a ısmarladık." Diyip tam arkamı dönüp gidiyordum ki Hoca' nın adımı seslenişiyle tekrar Hoca'ya döndüm ve "Efendim Hocam" dedim. Hoca " 'Pelin ben senin ebeni s- ' dedin. Beni görünce sustun. Devamını merak ettikte" diyince başladım konuşmaya "Seviyim. Ebeni seviyim. Hani biz Izmir'e gittik ya orda ebesimi gördük. Selamı vardı. Hatta biz onla eski anılarımızı filan konuştuk, kendisini çok sevdim de. Yani ben hiç küfür eder miyim? Bende öyle tip mi var?" Dedim. Murat hoca -Müdür- benim bu halime güldü ve "Neyse hadi benim odama çıkalımda kayıt işlemlerinizi halledelim. Yine bu yıl başımıza bela olucakmışsınız gibi gözüküyor." Dedi.