*İlk bölümler kısa fakat daha sonradan düzelttim. Fici geçen sene yayınlamıştım fakat yedekte bölüm olmadığı ve okunmalar az olduğu için tekrara yayınlıyorum. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar..*
Yongbok(Felix)~
Bu sabah her zamankinden daha erken uyandım. Evet, bugün benim için büyük gündü. Çektiğim bütün işkencelerin biteceği gün, hayallerime kavuşacağım gün, aileme kavuşacağım gün demek isterdim fakat onların yüzlerini dahi görmek istemiyorum, bana ve özellikle de abime yaptıklarından sonra.. Bu girişimimin başka insanlar için ne ifade edeceğini bilmiyorum ama Hyunjin dahil okuldakilerin umurunda olmayacağından eminim. Fakat abim çok üzülecekti bu yaptığıma, belki de kendini suçlayacaktı. Umacağım son şey ise bunun yaşanmasıydı. Her ne kadar abimi çok üzecek olsam da bu kararı verdiğim için pişman olmayacağım. Çantamı sırtıma takıp merdivenlere yöneldim. Abim daha yeni uyanmış ve bana anlamaz gözler ile bakıyordu. O bu hayatta bana en çok (ya da tek) değer veren kişiydi. Onu çok üzeceğim. Bunun farkındayım. Fakat artık bunlara katlanamam. Abim ile vedalaşıp evden çıktım. Zaten evim okula çok uzak değildi. Yürüyerek gidecektim. Yüzümde büyük bir gülümseme ile yola çıktım. Okula yaklaştığımda onu gördüm. Hayatımı mahveden kişi: Hwang Hyunjin. Bana neden böyle davrandığını bilmiyorum. Okula geldiğim ilk günden beri bana yapmadığını bırakmadı. Ve bunları neden yaptığını hiç bir zaman öğrenemeyeceğim. Fakat bugün her şeyden kurtuluyordum. Hiç bir şey moralimi bozamazdı.
Hyunjin~
Okula yaklaşırken Yongbok'u gördüm. Neden gülüyordu ki bu şimdi? Onun güldüğüne ilk defa şahit oluyordum. Gerçekten çok güzel gülüyordu. Yanımdan geçip gideceği sırada kolunu tuttum. Tam bana doğru döndüğünde yüzüne sert bir yumruk geçirdim. Yere düştü. Zaten ufacık bir bedeni vardı. En ufak bir darbede hasar görüyordu. Karnına bir tekme geçirdim. 2-3 metre sürüklendi. Normalde gözleri dolar ve hızla kaçmaya çalışırdı. Şimdi ise yere uzanmış kahkaha atıyordu.
Yongbok~
Kahkahalarım onu daha da kızdırdığı sırada ben onun bu halini izlemekten zevk alıyordum. Yakamdan tutup ayağa kaldırdı ve yüzüme bir yumruk daha geçirdi. İlk başta afallasam da gülmeye devam ettim. Burnum kanamıştı. Fakat umurumda değildi. Tam arkasını dönüp gidecekken elini tuttum ve "Teşekkür ederim" dedim. "Benim bu kararı vermeme sebep olduğun için." Ardından ayağa kalktım ve okula doğru yürüdüm. 15 Eylül, hayatımın ilk ve son günü...
Hyunjin~
Ders başlayalı 10 dakika olmuştu ama Yongbok hala sınıfa gelmemişti. Off, neden umurumda ki? Okulda zorbalık yaptığım sıradan bir çocuk. Galiba biraz hava almam lazım. Hocaya hiç bir şey demeden sınıftan çıktım. İstese de bir şey yapamazdı zaten. Sınıfım 4. katta olduğu için terasa yöneldim. Teras kata çıktığımda Yongbok'un sarı saçlarını gördüm. ayaklarını aşağı doğru sarkıtmış öylece oturuyordu. İlk başta umursamadım fakat sonra ayağa kalkıp duvara tırmandı. Arkasından seslendim duymadı. Ben yanına yaklaşmaya başladığımda bana doğru döndü ve burukça gülümsedi. Ağlamıştı. Her zamanki gibi. Bir adım daha atacağım sırada kendini aşağa attı. İlk başta ne yapacağımı bilemedim, korktum. Acı bir feryat duyduğumda ben de bağırdım. O gözlerimin önünde gitmişti...
Yongbok~
Arkamdaki Hyunjin'e son bir defa baktım ve atladım. Arkamdan bağırdığını duyunca gülümsedim ama artık her şey için çok geçti. Hem o hem de benim için. Son bir kez huzurla gözlerimi yumdum...
419 kelime

Lee Yongbok (Felix)

Hwang Hyunjin

Lee Know (Minho)
*İlk bölümler gerçekten hiç içine sinmedi. Kısa olduğunu biliyorum ama ilk bölüm olduğu için sizi de çok sıkmak istemedim. Görüşürüzz.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge Of Love\Hyunlix
Fiksi Penggemar*Abi bu ne ya okumayın bunu valla daha iyileri var* Intihar girişiminde başarısız olup sevenleri sayesinde hayata tutunan ~Lee Felix "Beni neden tekrar sevmedin?" "Sevemedim Hyunjin, kalbime bu ihaneti tekrar yapamam" "Neyin ihaneti?" "Aşkın ihanet...