BÖLÜM 4
Derya gözlerini yere dikerek bu işten canlı çıkma olasılığını hesaplıyordu.Kahretsin!Hiçbir erkek tarafından arzulanamayacak kadar bebat olduğunun farkındaydı.Ama onu zayıflatması gereken adam bile bunu yapmaktan pek hoşnut değildi.Erkeklerin derdi neydi böyle.Hepsi bir karış egoyla dolaşıyordu sanki...Tabi bu düşündüklerini bu iri yatrı katil tipli herifle paylaşacak değildi.Gerçi adamında onunla birşeyleri paylaşmaya niyetli olduğuda söylenemezdi.Zira diğerleri gittiğinden beri tek yaptığı öfkeli bir şekilde volta atıp durmaktı.Ve yaptığı şeyden utanç duysada onu kesmişti.Evet kesinlikle o kalçalar kesilecek kadar dayanılmazdı.Ve gözlerini ne kadar uyarsada oralara kayıp duruyorlardı.Ah bu adam yüzünden günahkarlar listesinin en tepesinde bile yer alabilirdi.Gözlerine çok dikkatli bakamasada çatık kaşlarının altında masmavi denizler gibi parlıyorlardı.Biraz fırtınalı bir denizdi ama olsun varsın oda gemisini limana zincirleyiverirdi.Onunla ilgili kurduğu hayaller yüzünden aptal aptal sırıttığınının farkına bile varamıyordu.
Ancak Oliver farketmişti.Ve pekte olumlu düşünceler içinde olduğu söylenemezdi.
"Şu anda sana 32 dişini gösterecek kadar eğlendiren şeyi benimlede paylaşmak istermisin Çaylak?"diye bağırdığında Derya neredeyse kalp krizi geçiriyordu.Bu adamın kadınlarla ne alıp veremediği vardı böylede ona kurbanlık dana gibi bakıyordu.Kafası ne kadar yerde olsada bakışlarını hissedebiliyordu.Ve bundan hiç mi hiç hoşlanmamıştı.
Kekeleyerekte olsa "be-b-ben ş-şe-şşey ol-"demiştiki hangi ara olduğunu anlamadan adam burnunun dibinde bitiverdi."Benimle konuşurken kafanı yerden kaldır.Yoksa sonu senin için pekte iyi olmaz Çaylak"diye bağırdığında tüm alan inledi.Derya'nın üzerindeki etkiside olduça fazla olmuştu.Öyleki zavallı kız kafasını ışık hızıyla kaldırmakla kalmamış neredeyse ağlayacak raddeye gelmişti.Harika birde ağlak bir kız eksikti başında...
"Emredersiniz efendim!"Bu sefer tek bir kere bile kekelememişti.Bu mucizeydi biraz da ürpertici.Tabi burnunun dibindeki adam kadar değil.Gözlerine dolan yaşlardan kurtulmak için gözlerini kırpıştırmayı ihmal etmedi.Ancak o zamanda adamla arasındaki mesafenin azlığının farkına vardı.Mesafeler önemliydi.Hele bu adamlaysa.üstelik aadamın yarısına gelmeside cabasıydı.
Kızın ağlamasını görmek son istediği şeydi.Bu yüzden bugünlük olan işkencesinin yeterliliğinde karar kılarak "bu kadar şaklabanlık yeter.Şimdi eşyalarını al ve koğuşuna dön.Yarın senin için çok güzel planlarım var."Dedikten sonra tam gitmek için harekete geçiyorduki kız konuşup konuşmamak arasında kalan ürkek sesi ve korkusunu belli eden iri gözlerini ona çevirerek "koğuşumamı gideyim?" Harika birde aptaldı demek.Kızı tir tir titreten gür sesiyle "ne o pembeler içinde süslenmiş prenseses odasımı bekliyordun.Etrafına bak Çaylak burası senin bildiğin o sağlıklı yaşam kamplarından değil.Burası bir askeriye ve sende benim askerimsin.Şimdi git yerleş ve dinlen.Yarın sabah 5'te burada olacaksın."Bu sefer cevap beklemeden arkasını dönüp gitti.Eğer bir soru daha sormaya kalksaydı bu kızı elinden kimse alamazdı.Zaten Derya'da pek soru soracak havada değildi.O hala nereye düştüğünü hesaplamaya çalışıyordu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAZILARI ŞİŞMAN SEVER
RomanceTANITIM BAZI İNSANLAR SİMETRİK DOĞAR, BAZILARININSA SADECE KEMİKLERİ İRİDİR... Derya Durumsuz'da ikinci kategoriye giren in...