(smut)
Ölüm sessizliği. Odayı dolduran tek şey.
Farkında bile değildin ama nefesin boğazında düğümleniyor, sessizliği bozacak tek bir nefes bile vermekten korkuyordun çünkü her nefeste bacaklarını tamamen açık tutan zincirlerin takırdaması geliyor. Onun için tamamen açık...
Korkuyordun. Hafif gürültüyü fırsat bilerek sana saldırmasından korkuyordun.
Onu göremiyordun. Ama onun bu odada bir yerlerde seni izlediğini şüphesiz biliyordun. Sadece gardını indirmeni bekliyor ve işte o zaman tekrar saldırıyor.
"Neyi yanlış yaptığını biliyor musun küçük sürtük?" Fısıldadı. Vücudun onun sıcak nefesiyle ürküyor, tüm vücuduna saf ihtiyaç ve çaresizlik akımları gönderiyor. Ağzıyla en ufak bir temas kurabilmek için kalçalarını aşağı doğru hareket ettirmeye çalışıyorsun.
Hafif sertlikte bir tokat...
Kadınlığın zonklarken dudaklarından keskin bir çığlık fırladı, hem vurulan yerin acısıyla hem de onun içinde olma ihtiyacıyla. Onun sana dokunma ihtiyacı... Herhangi bir şey...
"Lanet olası fahişe. Sana bir soru sordum."
"Na-nanami-"
Ve bir tokat daha...
Yatağın kaydığını hissedebiliyordun, o sürünerek üzerine çıkıyordu, bir şekilde hâlâ seninle herhangi bir temas kurmaktan kaçınıyordu ve bu kaçınma senin sinirlerini epey bozuyordu.
"O pis ağzınla adımı söylemeye nasıl cesaret edersin, hm?" Tehlikeli derecede alçak homurdanması yüzünün üzerinde geziniyordu ve şu anda seni mahvetmek üzere olan yüze bakmaktan başka bir şey istemiyordun. "Söyle bana sürtük. Bana ne demen gerekiyor?
Umutsuzca kelimeleri oluşturmaya çalışırken yüreğin boğazındaydı sanki ancak onun yüzünden sadece birkaç santim uzakta olduğu bilgisi hiçbir sesi çıkaramamana neden oldu.
Sert tutuşu çeneni kavradı, yüzünü çekti ve bunu yaparken zincirler çılgınca takırdadı. Ağlayacak gibiydin.
“Bu ikinci kez oluyor. Soruma cevap vermedin. Sana karşı gittikçe sabırsızlanıyorum, Yn.” Parmağı, tüy gibi bir dokunuştan başka bir şey olmadan göbeğine doğru kaydı ve yumuşakça inlemene neden oldu. “Bu şey... Başkası için de bu kadar ıslanır mı?”
Başını şiddetle 'hayır' anlamında salladın.
“Peki nasıl oldu? Başka erkeklerle flört etmenin iyi bir fikir olduğunu sana düşündüren neydi? Aptal olmadığını biliyorum Yn, o yüzden beni aydınlatır mısın? Sebeplerin nelerdi?”
Ayrıca başına ne geldiğini de bilmiyordun. Sen ve Nanami'nin bir tartışmaya girdiğini hatırlıyordun. Ne üzerine? Artık hatırlayamıyorsun bile ama seni görmezden gelmesi onun için yeterliydi. Özür dilemen gerektiğini biliyordun. Sonuçta hatırladığın tek şey, tartışmanın senin umursamazlığınızdan kaynaklandığıdır. Ama seni ne kadar kolay görmezden geldiğini gördüğünde, bu içinde derin bir güvensizlik uyandırdı.
Bunu devam ettiremeyeceğini düşündün. Seni görmezden gelmeye devam edemezdi. Ama erkek arkadaşın gururunu esiriydi. Bunu unutmuş gibiydin.
Test etmeye karar verdin.
'Nanami, bakalım beni ne kadar görmezden gelmeye devam edebileceksin' diye düşündün ama şimdi bunun aptalca olduğunun farkına vardın.
Onun sınırlarını zorladın. Onun akıl sağlığının ipini kopana kadar parmakladın.
