Yoksaa ona aşık mıydın? Evet, tam olarak böyle düşünüyorsun. Ama ona söylemek istemiyordun... Ertesi sabah:
Sen herkesten önce uyanmıştın, kapıya baktın genç bir adam bankta oturuyordu. Onun yanına gittin. Etrafta kimseler yoktu. Sonra ona "ayağa kalk" dedin. O da saf gibi ayağa kalktı. Kalktığı anda onu t shirt ünden tutarak sizin bahçeye fırlattın. Çok az bağıra bilmişti ki sen bir hızla onun yanına gidip ağzını kapattın. Sana "beni öldürme, lütfen" diye yalvarıyordu. Senin acıman nerdee (yok ki). Onu öldürdün ve ruhunu emdin gelly camından seni gördü be "yn bakıyorum da bugün de formundasın." Sen çok sesli olmayacak şekilde güldün. Sonra içeriye gittin. Gelly'yle kahvaltılık bişeyler sipariş ettiniz. Sipariş gelince de gelly de onu öldürdü. "Gittikçe güçleniyoruz,çok iyii "dedin. Bu seferde gelly güldü. Hwang ve wong'da uyandı. Hwang "daha fazla burada beklemeyelim yarına Kore'ye gidelim."dedi. Hepiniz onayladınız. Sonra kahvaltı yapıp dışarı çıktınız. Gizlenerek gidiyordunuz. Çünkü sen hapisten kaçtın, onlarda adam öldürürken yakalandılar. Dışarı da sizi kimsenin göremeyeceği bir yer buldunuz. İçeriye de dışardan bulduğunuz 3-5 kişi vardı. Hepsini öldürdünüz. Yung'dan:
Wigen: mun Çin'deki kötü ruhlar oradaki avcıları öldürdü
Bayan chu: NEE!
Hepsi şaşkınlık içinde birbirine bakıyordu(onlar almışlar tabii hemen geberen kötü ruhlara biz avcıları da öldürünce şaşırdılar tabii). Herkes ayaktaydı wigen,
- sanırım yarına Kore'ye gelecekler. Dikkatli olun size bir şey olmasını hiç istemem. Munlar dünyaya geri döndüklerinde çalışmalar yapmaya başladılar. Size geri dönelim:
Eve geri döndünüz hwang "yarın Kore'ye gidicez. Hazırlıklarınızı yapın" dedi. Sen odana çekilip hazırlık yaparken bir yandan da wongu düşünüyordun. İnsan öldürürken veya işkence yaparken çok yakındınız ama eve geldiğinizde o kadar da değil. Konuşuyordunuz ama o da tamam, anladım, olur vs şeylerden ibaretti. Sen daha yakın olmak istiyordun... Wongun anlatımıyla...
Hazırlıklarımı yaparken bir yandan da yn'yi düşünüyorum. Sanırım ona aşığım. O gelmeden önce içimde böyle bir duygu yoktu. Ama o geldikten sonra önceden hiç hissetmediğim duygular hissettim. Yine de bunları ona söyleyemiyorum çünkü o da benim gibi çok acımasız. Ona açılsam acaba beni tersler mi korkusu var içimde. Cesaretim var. Ama aşka yok.... Yazarın anlatımıyla...
Ertesi gün Kore'ye gitmek için uçağa bindiniz. Sen wongla gelly hwangla oturuyordu. Wong yine sana bakmıyordu. Artık söylemek istiyordun. "Neden benimle hiç konuşmuyorsun"dedin. Wong sana baktı ve "niye konuşmayayayım ki konuşuyoruz işte" sen, "ne biliyim işte sadece" kısık bir sesle "cinayet işlerken konuşuyorsun benimle. Isınamadın ya da pek sevmedin galiba beni" dedin. Wong sana sanki biraz şaşırmış gibi bakıyordu. Sonra "daha yeni yeni alışıyorum sanırım" dedi. Sen " diğerleri niye hemen alıştı ki o zaman" dedin kısık bir sesle wong duydu ama duymamış gibi yaparak "bişey mi dedin?"dedi. Sen "yok önemli değil boş ver" diyerek geçiştirdin onu. Bir sen bir wong birbirinizle konuşmaya çalışıyordunuz. Uçakta ki yolculuğunuz böyle böyle devam etti. HIZLI GEÇİŞŞŞŞ
Kore'deki yeni evinize geldiniz....
________________________________________________________________________________________________
Yorumlarınızı belirtmeyi unutmayınnnn
