~1~

12 3 0
                                    


Bir anda ayılarak otururken uyuyakaldığım yerde doğruldum, Titrek bir nefes soluk borumdan içeri kaçarken. Korkum kısa sürdü. Rüyaydı... kısa, bulanık ve anlamsız bir rüya. Sürekli gördüğüm, diyer güzel rüyalarımı da bulanıklaştıran bir rüya. Beni günlerdir uyku ilacı kullanmak zorunda bırakacak türden bir rüya.

Kendi kendime dram kasmayı başka bir zamana erteleyerek oturduğum koltuktan kalkarak kucağımdaki leptobu koltuğa bıraktım. Ağır ağır esneyerek mutfağa doğru yöneldiğim esnada çalan telefonumla birlikte duraksayarak salonda şarja takılı olan telefonuma yöneldim.

Ekrandaki uykuluyken çekilmiş memeletsiz suratla birlikte sırıtarak aramayı yanıtladım.

"Efendim?"

"Nerdesin sen!? İki saattir sana ulaşmaya çalışıyorum!"

Telefonu kulağımdan uzaklaştırarak aramaları kontrol ettim. 10 cevapsız arama.

"Kusura bakmayın paşam! Herkes sizin gibi dağın başında tatil yapmıyor. İşleri yetiştireyim derken uyuyakalmışım."

"Sanki dağın başında tatil yapıyorum ben! Senin kadar ben de çalışıyorum eşşolubeşkulak!"

"... Hakaretmiydi o?"

"... Evet."

"... Anladım. Nerden duydun bunu?"

"... İzzet amcadan. Torununa söylerken duydum."

"Hee. Anladım. Selam söyle İzzet amcaya."

"Aleyküm selam."

"Sen ne diyecektin?"

"Annem aradı... oraya geleceklermiş. Babam senin yanına uğramak istemiyormuş. Anneme de seninle konuşması için izin vermeyince annem beni aramış. Birinden birinin inadını kırmamız lazım diye. O kişi babam olamayacağına göre halamlara gidiyorsun. Hazırlan."

"Ben neden gidiyorum ya! Annem hadi neyse de sen biliyorsun benim kaç kere o kapıdan kovulduğumu."

"Başlatma beni gururuna Alin! Siz ikiniz yüzünden annemle ben arada kalıyoruz. Ben seni savunuyorum diye babamdan, annem babamı savunuyor diye senden çekmediğimiz kalmadı. Ne kadar daha gurur yapacaksın!? Annem babamdan vaz geçince mi?, ben senden vaz geçince mi? Yoksa babam ayaklarına kapanınca mı?"

"Ben kimse kimseden vaz geçsin demiyorum ya da gelsin salya sümük yalvardın da demiyorum... Allah aşkına biriniz beni anlamaya çalışın. Allah aşkına. Ya hem sen degilmiyidin bana senin arkandayım, seni destekliyorum, yok efendime söyliyim sen yeterki oku ben her koşulda seni herkese karşı korurum diyen? Ya-"

"Bak b-"

"BAK!.. abi sesimi yükseltmek istemiyorum sana karşı. Yanlışım var mı? Sen demedin mi bunları bana? Şimdi ne değişti? Bi anda baba korkusu mu sardı?"

Sessiz sessiz birkaç saniye bekledikten sonra derince nefes alıp verdi. Belli ki o da sinirlenmişti.

"Sadece yarın akşam halamlara gel tamam mı? Ben de birazdan yola çıkıcam. Babam için olmasa bile ben ve annem için orada ol. Eğer bi sorun çıkarırsa o moruk, Seninle gezmeye falan gideriz. Seni yedirmem ona."

Şakaya vurarak hem kendisini hem de beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Özlemim sinirime ağır basarken istemsizce buruk bir tebessüm peydahlandı yüzümde.

"Tamam ama bir saatten fazla oturmam."

"Tamam tamam. Gül cemalini göreyim bana yeter."

"Tamam o zaman kapat telefonu da işlerimi halledeyim."

kan kokan çiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin