"Sevgilim?" Dedi Chris duyabiliyordum. "Haber vermedin, birşey mi oldu?"
"Hayır." Dedi yumuşak bir ses. Daha sonra kısa bir öpücüğün sesini duydum. "Özledim. Yarın ilk dersimi Bay Lee telafi dersi yapmak için istedi ben de verdim. Yarın senin de öğleye kadar dersin yok.."
Güldü Chris. "Diğer öğretmenlere senin de Bay, Bayan demen gerekmiyor bebeğim."
"Neden?" Dedi sevgilisi. "Hoşuna gitmiyor mu Bay Bang?"
Kulağım acımıştı. Kendi aralarında hoş olsalar da duymayı tercih etmezdim.
Beklemediğim bir anda içeri girdiler. Giren siyah saçlıyla göz göze geldiğimde yüzünün aldı ifade çok belirgin değişmişti. O Chris'i gerçekten seviyor olmalıydı. Az önceki yaptıklarımızdan utanmıştım.
"Chris?" Dedi ona dönerken.
"Arkadaşım, hayatım."
"Seung- Sen, neden bana haber vermedin?" Bir an ismimi söylüyor sanmıştım
"Her şeyi haber veriyor muyuz?"
Sinirlenmişti sevgilisi. Çok güzeldi bu adını bile bilmediğim siyah saçlı. Chris gerçekten beni ona tercih etmek üzereydi az önce. Piç olduğu kadar salaktı da.
"Merhaba, tanışalım." Diyerek elimi uzattım kalkıp. "Ben Seungmin."
O da uzattı elini, gözlerini gözlerimden ayırmadan. Tanıdık gelen gözleriyle bakışları canımı acıtıyor gibiydi.
"Hyunjin." Dediğinde donakalmıştım. Son zamanlarda bu isimle çok karşılaşmaya başlamıştım. Bu bakışlarla söylemesi de korkutmuştu beni.
"Neden bu saatte etekli bir arkadaşınla evinde baş başasın Chris?" Sonra bana döndü. "Alınma, sevgilime ve arkadaşlarına güveniyorum ama benden arkadaşını gizlemesi hoşuma gitmedi." Diyerek benim kalktığım koltuğun tam ortasına oturdu. Chris onun yanına geçerken ben de tekli koltuğa oturdum.
"İkimizin de anca zamanı oldu." Dedi Chris. "Biraz da ani oldu. Yoksa bahsederdim sana geleceğinden."
"Ne zaman tanıştınız? Seni tanımıyorum. Adın da.. tanıdık gelmedi."
"Bu hafta tanıştık." Dedim
"Bu hafta tanıştığın birini evine mi alıyorsun?"
Haklı sorgulamalar yapıyordu. Devam etti
"Nasıl tanıştınız?"
"İlla söyleteceksin sevgilim.."
"Söyleyeceksin tabii Chris."
"Söylemesem? Öğrendikten sonra bana hak vereceksin. Lütfen."
Chris ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum ama Hyunjin sinirlenmeye başlamıştı.
"Söyle Chris. Hemen."
"Sen istedin..."
"Evet istedim, söyle."
"Hani istediğin bir ceket vardı ya, arayıp arayıp bulamadığımız."
"Ee?" Dedi Hyunjin
"Doğum gününe kadar sana ondan bulayım diye uğraştım ama ne internette ne de dolaştığım mağazalarda bulamadım. Ben de sana özel diktirmeye karar verdim. Seungmin stilist. O şekilde tanıştık. Kafalarımız uyunca da çabucak ısındık birbirimize işte."
Ben bile inanmıştım.
"Chris.. Düşünmen yeterdi sevgilim."
Bu kadar iyi bir çiftken Chris nasıl bana bakıyordu anlamıyordum. Kafayı yemek üzereydim.