2. Bölüm

89 10 6
                                    

BİR ÖNCEKİ BÖLÜM:

Hadise: Murat?!
(Herkes birden Murata bakınca donup kaldılar. Mehmet çok gerilmişti, Murata sadece sinirli bakışlarını atıyordu.)

2. BÖLÜM

Murat: İyi akşamlar.
Mehmetin ailesi: İyi akşamlar oğlum. Buyurun geçin. Biz sizin geleceğinizi bilmiyorduk.
Murat: Efendim ben Serkan'ın arkadaşıyım.
Özge: Ya Serkan hani gelmeyecekti Murat?
Serkan: Son anda oldu her şey.
Özge: Off...abim beni öldürecek.

(Murat herkesle bir bir el sıkıştıktan sonra Hadise ile Mehmetin yanına gelir. Elini Mehmete uzatır.)

Murat: Sonunda tanıştık. (Mehmet sadece sert bakışlar atıyordu. Hadise çok gerilmişti. Hala şokdaydı. Murat Hadiseye dönünce sadece "merhaba" der. Hadise şaşkınlık içinde sadece kafasıyla onaylar.)
Özgenin babası (Faruk): Ee Levent nasılsın?
Serkanın babası (Levent): Çok şükür. Bu günüde gördük ya artık daha iyiyiz.
Mehmetin babası (Kerem): Bizde öyle bizde.
Hadise: Özge biz seninle mutfağa geçelim mi?
Mehmetin annesi (Zehra): Kızım bir sorsanıza nasıl içiyorlar kahveyi.
Özge: Ee nasıl içersiniz? Ben Serkanınkini biliyorum bir tek de.
Serkanın annesi (Özlem): Kızım bize hepimize orta şekerli.
Hadise: Siz? (Kayınvalidesine bakarak)
Zehra: Gelinimiz de pek bir unutkan. Bize de orta.
Murat: Ben...
Hadise: Az şekerli köpüksüz? (Murat hafif gülümseyerek Hadiseye bakar)
Murat: Evet.
Mehmet Hadise'nin kulağına yaklaşır: Bunu unutmamışsın hayatım? (Hadise Mehmete ters bakış atar ve Özge ile mutfağa geçerler)
Özge: Hadise biz var ya bittik...sıçtık biz.
Hadise: Özge! Murat'ın burada ne işi var ya??
Özge: Ya bak gerçekten haberim yoktu. Serkan bana gelemiyor demişti ama son anda oldu işte.
Hadise: İnanamıyorum ya...inanamıyorum.
Özge: Bir şey sorayım diyorum da...şimdi patlarsın sen bana. Hiç çekemem dırdırını.
Hadise: Sende beni şeytan belledin ya. Sor ne sormak istiyorsan.
Özge: Bu Murat sana yanık.
Hadise: N-Ne? Ay sen gerçekten şu isteme olayından sonra delirdin!
Özge: Bak demedi deme.

(Hadise parmağındaki yüzüğünü gösterir)
Hadise: Bu da sana bir şeyler desin o zaman. Ee tuzu hangisine koydun? (Özge bir bardaklara bakar bir Hadiseye)
Hadise: Bak şu an gerçekten bittik.
Özge: Ya her şey mi ters gitmeli ya!
Hadise: Hatırlasana kızım! İnsanlar bekliyor.
Özge: Şuydu galiba.
Hadise: E artık kısmet. Hadi.

(Hadise bir tepsi, Özgede diğer tepsiyi getiriyordu. Hadise Mehmet'in ailesinden başlamıştı. Özge hala kendi ailesine dağıtırken. Murat'ın yanına geldi ve tepsiyi uzattı.)
Murat: Teşekkür ederim.
Hadise: Afiyet olsun.
Levent: Efendim sebebi ziyaretimiz zaten belli.
(O sırada Hadise kahveyi Mehmetin dizine tükürür. Herkes şok olmuş gözlerle Hadiseye bakar.)
Mehmet: Hadise ne yapıyorsun?
Hadise: Ay özür dilerim. Ben şeyi içince şey oldu. - Özge Hadiseye gözleri ile "Rezil olduk" demek ister.
Mehmet: Üstümün başımın haline bak ya! Çocuk musun sen?
Hadise: Mehmet yanlışlıkla oldu. Tuzlu kahve bana düşmüş.
Zehra: Kızım dikkat etseydiniz ya kahveleri dizerken.
Murat: Abartılacak bir şey yok bence. Hatta komik olmuş. (Hadisede gerçekten gülmemek için diremiyordu)
Mehmet: Komik mi bu?
Murat: Değil mi?
Serkan: Ee baba sen devam eder misin?
Levent: Çocuklar bir rahat durun. Faruk uzatmaya da gerek yok. Allahın emri peygamberin kabri ile kızınız Özgeyi oğlumuz Serkana istiyoruz.
Faruk: Şimdi Levent sizi zaten kaç yıl tanıyoruz. Artık aile gibi olduk. O yüzden kızım bu evden gittiğinde zaten gözüm arkada kalmaz. Tek isteğim ömür boyu mutlu olması. Verdim gitti!

Alın YazımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin