Want so bad | Minsung' ᴹʸᴮᵒˢˢ˙²

ʷˢᵇ | ☯︎²

Sınır: 15 oy 50 yorum

İyi okumalar dilerim çilekli pankeklerim📌💌

-

İnce belinde uzun, kemerli bir el.

Jisung donup kalmıştı. Yüzünün kızardığına da emindi. Minho henüz elinin Jisung'un belinde olduğunu fark etmemişti.

Minho ani bir şekilde elini çekti. Fakat bu kezde Jisung'un elini kavradı.

"Hadi okula geç kalıcaz Hannah~."

(Chan nin kardesinin ismi de Hannah ama min bazen jis e hannah diyor ya bnede seviyom o yzudne karisiklik olmasin)

Jisung neye uğradığını şaşırmıştı. Minho kendi parmaklarını Jisung'un parmaklarının arasına kenetlemişti.

Bu içten içe ikisinin içini de heyecanlandırıyordu. Ama belli etmiyorlardı.

Beraber masaya oturdular. Ne kadar uzun zamandır birbirine hasret duysalar bile ellerini bırakmak zorunda kaldılar.

Kimse tek kelime etmeden yemeğini yemeğe başladı. Bu sessizliği bozan Hyunjin olmuştu.

"Şu olayın aslını anlatmayı planlıyor musunuz?"

Bunu duyduktan sonra Jisung bir anda durmuştu. Öksürmeye başlamıştı.

Minho ise öylece babasına bakmıştı. Tabi göz ucuyla da Jisung'a. Minho sırıtmış, Jisung ise kıpkırmızı olmuştu.

"Ne- öhö öhö neyin b-baba?"

Felix yavaşca Jisung'un sırtına vurmuştu.

"Hyun çocuğu öldüreceksin, sonra konuşuruz."

Hyunjin yüzündeki tebessüm ile kafa sallamakla yetinmişti. Sadece denemek istemişti oysaki. Jisung'un bu kadar utandığını tahmin etmemişti.

Jisung hızla yemeğini yeyip ayağı kalktı. Eteğini ve üzerindeki switşörtünü aşağı çekmişti çok az.

"Ben okula gidiyorum."

Hyunjin araya girmişti.

"Jis okul çıkışı şirkete gelmek isterseniz gelin. Evde olmayacağız bebeğim."

Jisung mutlulukla kafa sallamıştı. Şirkete gitmeyi çok seviyordu. Ondaki Felix'in eski iş arkadaşlarıyla sohbet etmeye bayılırdı.

Minho da ayağı kalktı.

"Bende kaçar."

Jisung'un kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı. Aynı rüyasına benziyordu bunlar. Ve buna göre de iyi şeyler olmayacaktı.

"B-benim bir işim varda erkenden çıkıyorum."

Tam çantasını almış çıkarken Minho'nun elinden tutmasıyla şaşkına dönmüştü.

"Biz çıkıyoruz. Çünkü bende gidiyorum. Görüşmek üzere binicik babalarım."

Hyunjin ve Felix de ona karşılık vermişti. Sonra da beraber çıkmışlardı. Jisung hala utanıyordu fakat onu geri çeviricek değildi elbette.

Araba kapının önünde onları bekliyordu. Minho'nun Jisung'u sürüklemesi üzerine beraber arabaya bindirler.

"Okula mı efendim?"

Minho lafa atladı.

"Evet Luka. Ayrıca sana bin defa dedim, bana efendim deme diye."

"İşim gereği demek zorundayım, efendim."