Gözlerimi açtım ve yeni bir güne daha merhaba dedim. Saat 7'yi gösteriyordu. İçimde büyük bir heyecan vardı çünkü lisenin ilk günüydü ve ben insanlara guvenemiyordum. Bahsettiklerine göre lise hayatımın büyük bir dönüm noktasıymış. En iyi dostlarımı burada bulacakmışım ama dikkat etmeliymişim kötü niyetlilerde varmış falan da filan işte bakıpta göreceğiz artık. Benim şu hayatta tek güvendiğim kişiler olan annem ve babamın çok güzel bir lise bulduğuna emindim. Babam Şimşek Holding'in sahibi Mehmet Şimşek annem ise çok bilinen beyin cerrahı Aysel Şimşek 'ti ve ben çok şanslıydım bunu biliyordum. Sıcak bir duş aldıktan sonra buz mavisi bir jean ve üstüne salaş bir kazak giydim. Aşağıya indiğimde herkes masada beni bekliyordu abim Rüzgar Şimşek hariç o benim aksime cool ve popülerdi kızlar hep onun peşindeydi anlamıyorum böylesine gıcık bir insan nasıl bu kadar çekici olabiliyor ki ? Ben ise normaldim yani kahverengi gözlerim ve Kıvırcık koyu kumral saçlara sahiptim ve hiç dikkat çekmiyordum. Masaya oturdum ve herkese Günaydın dedim babam bana heyecanlı mısın diye sorduğunda hemde nasıl diyerek karşılık verdim. Beni okula mesut abinin bırakacağını söyleyip çıktı sanırım acelesi vardı. Ben de kahvaltımı bitirip çıktım evden. Işık Koleji 'nin önünde durduk ve indim ve içeriye girdiğimde kocaman bir bahçe vardı ve müdür bey beni bekliyordu koşarak yanıma geldi anlamıyorum ki bu ne ilgi kesin babamın parmağı vardı bu işte. Beni sınıfına kadar bıraktı içeriye gidiğimde daha sınıfta birkaç kişi vardı. Boş bulduğum bir yere oturup kulaklıklarımı çıkardım yalnız hissettiğimde en iyi çözüm yolum buydu. Kafamı sıraya koyup müzik dinlemeye başladım ve biraz sonra sınıf tamamen dolmuştu benim yanıma bir erkek oturmuştu ama umrumda değildi sonra havalı görünümlü bir kız yanımdakini kaldırıp yerine geçti benimle konuşmaya çalışıyordu karşılık veriyorum ama çok konuşuyordu ve ben çenesizlerden nefret ederim. Aaa o da ne arkada bir yer boştu ve hemen oraya gittim bunalmıştım o kızdan. Sonra ders başladı 10 dakika geçmişti ve kapı sertçe açıldı o da neydi aşı ruhlu iki yakışıklı sınıfa girmişti bir an garip hissetmiştim aralarından adının berk olduğunu duyduğum çocuktan gözlerimi alamıyordum. Sınıfta tek ben ve çenesiz kızın yanı boştu. Berk kızın yanına geçmişti diğer arkadaşıda benim yanıma. Ders bittiğinde Berk kızı zorla yanından kaldırmış ve arkadaşı yanına geçmişti. Kız Ömer adlı hoş mizaçlı çocuğu kaldırmış ve benim yanıma göndermişti. Ben ise çocukla tanışmayı denedim çünkü gerçekten çok sıkılmıştım çocuk çok tatlı ve kafadandı sanırım iyi bir dost bulmuştum. Ömer ile öğle yemeği saatinde kantine indik beni Büşra adında bir kızla tanıştırdı kuzeniymiş kız bizim sınıftaymış ama ben farketmemişim. O da aynı Ömer gibi tatlı ve kafadandı sonra yemek almak için sıraya doğru ilerledik içimde biri beni izliyormuş gibi bir his vardı ama takmadım sonunda okul bitmiş ve mesut abi beni almak için dışarda beliyordu arabaya bindim ve eve doğru yol almıştım. Berk aklımdan çıkmıyordu bir türlü .Şıpsevdi bir insandım ama daha önce kimseyle çıkmamıştım . Ah şu güvensizligim bir türlü yenemiyordum. Eve geldiğimizde çok yorulmuştum akşam yemeğimi yiyip duş aldım ve kendimi yatağa bıraktım gözkapaklarım yavaş yavaş kapanırken hâlâ onu düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka güvenemedim
JugendliteraturDerin daha insanların gözlerinin içine bakamazken aşka mı güvenecekti? Bir yandan aklı karışırken diğer yandan güvensizliğiyle kime aşık olacağını bilmiyordu. Kararsızlık ile boğuşurken artık olanlara bir dur demeliydi...