Bulut
"Neden geç kaldın?" Ceyhun'a itliğine laf attığım zaman ilk önce görmezden gelmişti arkasından vicdanı el vermemiş olacaktı ki dönüp bakmıştı.
"Sana ne lan it, sana hesap mı vereceğim?" Sinirle konuştuğu zaman ona karşı cıklamış ve omzumdaki silahı düzelterek yanına ilerlemiştim.
Buraya geçen hafta gelmiştim ve onu bir erkekle odada öpüşürken basmıştım. O an ki yüz ifademi görseydiniz kesinlikle gülmekten yere yatarak yuvarlanırdınız.
Buraya ilk geldiğim zaman sağ olsun bana en çok Ceyhun destek olmuştu ve yakın arkadaş olarak kendime, onu belirlenmiştir ama onu erkekle görünce anlayacağınız epey bir garip olmuştum.
Bana evli olduğunu söylemişti ama onun bir erkek olduğunu söylememişti. Hoş neden söylemediği çok açıktı.
Askeriyedeki herkes evlendiği eşini merak etse de gerçeği bilen Süleyman ile Rezan vardı. Hoş onlarda sevgiliydi amına koyayım...
Gerçi bir de ben öğrenmiştim ama kelimelerimi sanırım yanında yanlış seçtiğim için adım homofobik birine çıkmıştı, bu yüzden de Ceyhun ile aram o dakika bozulmuştu.
Çevremde eşcinsel olan kimse yoktu ve ailem homofobik bir aileydi, başıma böyle bir olay gelmemişti ve benden nasıl bir tepki bekliyorlardı ki?
Ceyhun yanlış anladığı için benimle arasına mesafe koymuştu ve bu yüzden de Süleyman bile bana tavır almıştı. Onun tavır almasına pek gerek yoktu çünkü aramızda en kıdemli kişi oydu.İstesek de istemesek de onunla muhatap olmak zorundaydık ve onu kime şikayet edecektim ki?
Yani burada anlayacağınız en kısa olay şuydu ; Devleti, devlete mi şikayet edecektiniz?
"Hesap vermen için sormamıştım, merak ettiğim için sormuştum." Kırılganlığım sesime yansırken Ceyhun'un kaşları anında düz bir hâl almıştı.
Onun pamuk kalpli biri olduğunu biliyordum ve onunla aramın düzelmesi için her şeyi yapardım çünkü en yakın arkadaşım kendisiydi.
Gerçi... Ben de öyle sanıyor olabilirdim ama buraya gelir gelmez ilk onu tanıyıp muhabbet etmiştim. O, beni yakın olarak görmese de ben onu yakınım olarak görüyordum.
"Kocamla beraberdim başka soru?" Egolu bir şekilde konuşup bana baktığında sinirlerim hafiften bozulmaya başlamıştı.
Evet ona başlarda çok yanlış yaklaşmış olsamda beni de anlamaları gerekiyordu çünkü hayatımda ilk defa eşcinsel biriyle pardon eşcinsel evlilik ile karşılaşıyordum.
" Neyse ne hadi siktir git beni ilgilendirmez." Konuşup yerime döndüğüm zaman, fare kapanını kıran çocuk bana uzaylıymış gibi bakmaya başlamıştı.
"Dön lan önüne yavşak." Çocuğa doğru bağırıp kafasına vurduğum zaman tek kelime etmeden önüne dönmüştü.
Yanımdaki ite ayrı bir ayar olmuştum çünkü geldiğimden bu yana kendisi çocuk gibi sürekli sorun çıkartıyordu.
İlk nöbette uyurken yakalamıştım, dün de fare kapanını kırmıştı pezevenk.
"İsmin ne senin?" Yerime otururken konuştuğum zaman asker kafasını kaldırıp bana bakmıştı.
Ben burada hafiften çift kişilikli olma yolunda ilerliyordum.
"Kaya Ayyıldız Sakarya, Emret Komutanım." Sesi kedi gibi çıktığında ses tonu beni istemsizce gülümsetmişti ama çocuk bir kere radarıma takılmıştı.
Allah affetsin kurtuluşu da yoktu.
"Kaç yaşındasın?" Umursamıyormuş gibi konuştuğum zaman biraz daha sesini duymak istediğimi fark etmiştim.
24 yaşındayım Komutanım. " Sesi, kulağıma hâlâ kedi miyavlaması gibi gelirken salak gibi gülümsemem bozulmamıştı.
Şirin şeyler oldukça çok hoşuma giderdi ve evimde dört tane kedi vardı. Yani anlayacağınız kedi hastasıydım...
" Ben de 28 yaşındayım, alıştın mı askerliğe? " Kendi yaşımı neden söylediğimi bilmesem de maksat laf olsun diyeydi ama konuşmanın bir yerden sonra tıkanacağının farkındaydım.
-Alışmak zorundayım komutanım sonuçta vatani görev.
Kafamı çevirip ona baktığım zaman bana bakıyordu ve anında kafasını çevirip yere doğru eğmişti.
Sevgilisi olup olmadığını sormak istesem de beni ilgilendirmeyeceği için sormam aptallık olurdu...
*'******
Süleyman x Rezan olacak
Bulut x Kaya
Ceyhun x Atilla (eşi)